- 293 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İdam cezasını uygulamak mümkün değil !
16 Temmuz benim doğum günümdü.
Tam 66 yıl önce,sıcak bir temmuz ve Ramazan Bayramının ilk günü pazar imiş.
Bugüne dair düşüncelerimi nasıl kağıda dökerim diye düşünmekteydim.Hatta zihnimde ön hazırlık yapıyordum.
Tam bu sırada "Boğaz Köprüsü" askeri araçlarla trafiğe kapatıldı.Sonra açıklamalar art arda geldi.
Duyduklarımı "darbenin ayak sesleriydi"...
1960 ’tan başlayarak bütün "darbelere" tanıklık eden biri olarak "eyvah,yine mi "diye düşündüm,ülkem adıma ürktüm.
Çünkü her darbe hem ölümler demekti hem de yoksullaşma.Bazı rakamlar bunu göstermeye yeter sanırım:
1952’de ülkemizde fert başına düşen milli gelir 220 dolar kadardı.Japonya’nın 200 dolar,Almanya 65 dolar,G.Kore 50 dolar.Şimdi Japonya 46 bin dolar,Almanya 47 bin 600 dolar,G.Kore 28 bin dolar civarında.Bizde ise 9 bin,9 bin 500 dolar kadar.Bunda belirleyici tek başına "darbeler" denemez ama darbelerin rolü yoktur da denemez!Çünkü özgürlük ile zenginlik arasında bağ olduğu kesinlik kazanmış bir realitedir.
Halkın iradesinin "gasp edilmesi" ise siyaseten,hukuken "sorun" iken,ahlaken de kabul edilemez bir haldir
Çünkü "erdemsizliktir" darbeler.
Halkın vermediği yetkinin,silah zoruyla elde edilmesi demekti.Bu yetkinin "gasbı" demektir.
Ölümler kadar Meclis’in bombalanması,masum insanlara halkın verdiği vergilerle alınan silahlar/araçlar üzerinden kurşun yağdırılması tek kelime ile berbat bir durumdur.
Karşı çıkmak/reddetmekten başka yol yok!
Bu anlamda halkın sokağa çıkması,"darbeye hayır" demesi müthiş bir olgunluktur.Saygı göstermek gerek,ki öyle yapıyorum.
Lakin "idam talebi" haklı olabilir fakat sorunlu hatta uygulamada imkansızdır.
Çünkü şu an Türk Ceza Kanununda böyle bir hüküm yok.
Bundan sonra çıksa bile geriye doğru işlemesi mümkün değildir.Buna eski dilde makabline şamil olamaz denmekteydi.Yani geçmişi kapsayacak şekilde yürürlüğe giremez demektir bu.
Gençtik,1972’de bir maceracı grup THY uçağını Sofya’ya kaçırmıştı.Ancak o tarihte yasada böyle bir suç olmadığı için çok tartışılmıştı.Yasa çıksın ama geride kalan bir tarihte yürürlüğe girsin istenmekteydi.
Bu evrensel hukuk normlarına aykırılık göstermekteydi.Sonra ne oldu hatırlayamadım ama hukuk mantığı olarak doğruydu tartışmalar.
Bundan sonra "idam cezası" TCK’na girse bile,15 Temmuz "kalkışmasına" uygulanması neredeyse imkansızdır.
Bu talebe bir de bu pencereden bakılması gerek sanırım.
Kaldı ki ülkemizde en son idam cezası 1984 yılında uygulandı,yürürlükten kaldırıldığı 2002 yılına kadar ise hiç uygulanmadı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.