- 1485 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
VURUN KAHPEYE FİLMİYLE YÜCE DİNİMİZ İSLAMA YAPILAN ALGI OPERASYONU..
Bugünlerde televizyonlarda satış yapılan kanallarda bir filim dikkatimi yeniden çekti.Aklım 1973 lü yıllara gitti birden..Sansürsüz yayınlanan filmde bize gösterilmeyen kısımlarda varmış..
Vurun Kahpeye adlı romanı Halide Edip Adıvar olan Cumhuriyetin ilk kadın muallimlerinden Osmanlı Terbiyesiyle yetişmiş dönme bir bayan vatandaşımızın yazdığını biliyorum.Kurtuluş Savaşı öncesinde Sultan Ahmet Meydanında toplanan halka etkili bir konuşma yaptığını da biliyorum..
1973 li yıllardı sanıyorum,henüz ilkokula gidiyoruz.10 Kasımda hocalarımız - Hoca denilmesine çok kızarlar Hoca camide derlerdi- yakalarımıza annelerimizin taktığı beyaz kolalanmış yakaları yırtarcasına koparır alırlardı.Hayat Bilgisi adlı edepsiz tv.dizisinde dönme Öğretmen hanım Hoca camide demiyor muydu..
Hoca camiden çıkmadıkça bu millet dinsizlikten kurtulamayacaktı onun için Hocanın camiden çıkmaması gerekiyordu mu demek istiyorlardı.Yahudi Haham ile Hristiyan Papaz sokakta mecliste Hoca camide kalmalıydı..Bizim çocukluğumuzdakiler asri çağdaş yaşamı destekleyen dini yaşamdan bigane muallimlerdi..
Bir çoğu öteki tarafa gittiler.O günler onu gerektiriyordu sıkımı rejim aleyhinde bir laf et soluğu hapiste alıyordun.
1997 lerde bir hemşehrim Anıtkabirde bu cansız varlıklara bu şekilde tazimde bulunmayın dediği için adı meczup= deli ye çıkıp. 4.5 yıl ceza almamış mıydı?
Türkiyede o günlerde 141 ve 142 vardı.Fikir özgürlüğü yoktu.Hele bir 163.madde vardı ki -bunu ihlal ettiysen hapı yutardın.
Hemşehrimin yaptığı o günlerde yapılacak şey değildi.28 Şubatcıların iyice azdığı bir zamanda bunu yapmak Don Kişotluktu bir nevi..Batılı anlamda Demokrasi hala yok Türkiye’de..
Çıkın sokağa ben Şeriat istiyorum deyin bakalım başınıza neler geliyor.
Ben Kurani hayat istiyorum ben Allaha bağlıyım demektir halbuki..
Adam Hacda Kabenin örtüsüne yapışıp Allaha -Şeriatciler Türkiyeyi sardı Kurtar bizi onlardan Allahım diye dua ediyormuş.
Biz görmedik Allaha şükür ama bu eski muallimler haşa Allahın-Tanrının- olmadığını da söyler çocukların kafalarını karıştırırlarmış.Rusya’da sıkı komunizm vardı bizde de CHP nin tek partili dinsizlik günleri anlıyacağınız.Allah o günleri bir daha göstermesin.
Biz yaşamadık ama dedelerimiz bu CHP lilerden çok çekmişler.Jandarmayı arkasına alan bu Devletlüler milletin anasını ağlatmışlar.Rahmetli Babam ne zaman bu konuda konuşsam aman oğlum heryerde söyleme başımız belaya girer demişti.
***
Çocukluğumdan hatırımda kalanlar sadece bunlar değil..Hürriyet İlkokulunda okudum evimizin hemen yakınında şimdilerde yıkılıp yerine Mehmet Uzelli adı verilen okul yapıldı.Öğretmenlerimiz bizi sinemaya götürürlerdi.
Şimdilerde BİM mağazasının yerinde Yaylacık kapalı sinema salonu vardı.Muallimler bizi Keloğlan dizi filmlerine Vurun Kahpeye filmine de götürmüşlerdi.
Vurun kahpeye..Kahpe kim.Kahpe Aliye öğretmen.Vuranlar taşlayanlar kim?Müslümanlar Saltanat yanlıları..Bir Anadolu Kasabasına atanan Aliye öğretmen bir Cumhuriyet öğretmeni..
Henüz Cumhuriyet idaresi, tesis edilmemiş.Anadolu İngilizlerin teşvikiyle Yunan işgaline uğramış.Vurun Kahpeye filminde geçen olaylar Egede Yunun işgaline uğrayan bir kasabada geçiyor..
Türkiye 1950 lere kadar İngilizlerle yakınlaşmış 1950 den sonrada ABD mandasına girmiş bir nevi açıklanmayan gizli sömürgecilik kanunlarına göre..O günkü idarecilerin önünde de bir tercih yapmak vardı tercih Cumhuriyetten yana yapılmış..
İngilizlerin yeni stratejisine göre bir kahraman bir de hain olmalıydı..Ama neden Avrupadaki Krallıklardaki olan uyumlu geçiş yapılmadı neden bin yıllık alfabemiz değiştirildi diye sormaktan kendimi alamıyorum..Nedenler bitmiyor neden devrimler yapılmış..
Irak’ta Arabistan’da,Yemende,Tunus’da alfabeye dokunulmamış devrimler yapılmamış ama bizde baştan ayağa köklü bir değişim yaşanmış..
Ana gövdeye, omurgaya yüklenilmiş kısaca bu müslüman milletin genetiğiyle oynanmış..Hristiyan yapalım Macar ve Bulgarlar gibi denilmiş Allah korumuş..
Batıdan damızlık erkek getirelim diyen şerefsizler bile çıkmış içlerinden..İçki, dans, bale,genelev,piyango ülkeye sokulmuş bu müslüman milletin damarlarına girilmiş..
İmparatorluk ile ona bağlı eyaletlerin bağı koparılmak istenmiş olduğu kesin ..İsmet Paşa hatıralarında bunu açıklamıştır..
***
Bu Batı kasabasında Aliye öğretmene köyden bir Hacı Amca sahip çıkarak evini vermiş.Eşraftan zengin bir ağa ve softa görünümlü bir Hoca kılıklı adam Fettah Efendi vs. Yunanla işbirliğine girmiş,
Yunan askerini kasabaya getirtmiş en sonunda Aliye öğretmeni taşlayarak recm etmişler.Kim iyi kim kötü..Aliye kahpesi iyi Kuvayi milliyeciler iyi,Softa Hoca ve ağa kötü daha doğrusu Halife ve Sultana bağlılar kötü.Osmanlı hain mi tamam film maksadına erişti..
Aklıma Cumhuriyetin ilk yıllarında çevrilen başka bir filim geldi.Menemen ve şehit Asteğmen Kubilay filmi..
CHP nin çevirdiği ilk filim.Yıllardır kapalı gişe oynayan bu filimde Cumhuriyet idaresini yerine oturtmak için çevrilmiş.Üstad Necip Fazılın -Son Devrin Din Mazlumları- adlı eserini okuyun ne demek istediğimi anlarsınız.
Cumhurbaşkanı Demirel bile bile 50 sene Osmanlıyı kötüledik demişti..Kanuni ye laf yok,Fatihe laf yok ama S.Vahidettin Han hain.Osmanlı Sultanları hain.Vatanı sattı sonunda İngiliz zırhlısıyla kaçtı.Resulullahın halifesi hain olur mu?
Yahudi dönmeler derse olur...Sultan Abdulhamid dedeme bu hainler yıllarca Kızıl Sultan demediler mi?
Türkün düşmanı Ermeni aşıkları sizi.Bizans artıkları Fatih düşmanları Ayasofyamı kapatanlar sizi...
Pis Ermeniler ,pis dönmeler yahudiler siz hainsiniz.
***
Vurun kahpeye..Kuvayi milliye kasabaya girer..Fettah Efendi asılır..Ağayla beraber tabii.Cumhuriyet düşmalarına göz dağı verilir.Menemende olduğu gibi..İpi satan da dahil yüzlercesi idam edilir.Bu filim Cumhuriyetin 100. yıl dönümünde çevrilmiş.
1973 yılında bizi de paramızı alarak zorla sinema salonlarına doldurup körpe beyinlerimize iyice Osmanlıların hain olduğu fikrini aşıladılar.Allaha şükür sonradan Atalarımızın hain olmadığını gerçek kaynaklardan öğrendik.
Samsuna bizzat Sultan Vahidettin Hanın para vererek Gazi Mustafa Kemal Paşayı yolladığını Bandırma Vapurunun son derece donanımlı olduğunu mürettebatının çok sayıda olduğunu Anadoluya giderken Boğazda son anda farkedildiğinde Vahidettin Hanın araya girmesiyle serbest bırakıldığını da öğrendik.
Sonradan dış güçlerin oyunuyla işlerin başka mecralara aktığını Halifenin istenmediğini,İngilizlerin Hılafeti ortadan kaldırarak Ortadoğuyu kolayca işgal ettiklerini de öğrendik..
Büyük bir istihbaratla diyorum ki bu filmi ülkemizdeki dönme yahudi ve Rum Ermeni cemaatı mensubu işadamları çevirtmişlerdir.
Tıpkı tüm Yeşilçam filimlerinde Hocaların cinci,muskacı,sahtekar olarak gösterildiği Ermeni Rumların oynadığı filimler gibi..Hiç bir Papazın kirli elbiseli olduğunu bu filmlerde göremezsiniz.
Türkiye İstatistik Kurumunun yayınladığı veriye göre 1923 yılında “658 bebeğe” Şaban ismi verilmiştir. Bundan sonra artış gösteren Şaban isminin en çok kullanıldığı yıl 1960 yılıdır.
Bu yılda “3365 bebeğe” Şaban ismi verildi. Bundan sonra kademeli olarak düşerek Şaban ismi verilen bebek sayısı 70’li yıllarda ortalama “1642”ye gerilemiştir.
80’li yıllarda ortalama “1289”a düşmüştür. 2008 yılında ise sadece “225 bebeğe” Şaban ismi verilmiştir.
Aileler Şaban ismini vermek istemekte fakat, “çocuğumla alay edilir” endişesi de taşımaktadır. Bu nedenle vermemektedir. Şaban filmleriyle,
Şaban denince artık ne kadar kötü ahlâksız ve tembelce şey varsa akla onlar gelmektedir. 2000’li yıllara kadar bu iyice oturdu.
Öyle ki birçok kişi Şaban olan ismini değiştirmek için mahkemeye başvurdu. 2003 yılında “107 kişi” Şaban olan ismini değiştirmiştir. 2004 yılında da “104 kişi” Şaban olan ismini mahkemeye başvurarak değiştirdi.
Değiştirdiler, çünkü çevreleri tarafından filimdeki Şaban karakterinin maruz kaldığı alaya maruz kaldılar.
Hababam Sınıfı filminde övülen yüceltilen şeyler tembellik, dersten kaçma, okul kurallarına uymama, öğretmene saygısızlık vb. davranışlardır.
Öğrencilere model olarak sunulan öğrenci tipi, hep olumsuz özelliklere sahip öğrencilerdir. Yeşilçam sinemalarında çalışkan öğrenciler “inek” olarak adlandırılır.
Kemal Sunal’ın oynadığı “Şaban” karakteri yüzünden, Şaban deyince akla artık şarlatanlık, fırlamalık, görgüsüzlük, gerzeklik geliyordu. Mübarek üç aylardan olan Şaban gelmiyordu. Şaban ayına böyle operasyon yaptılar.
Halit Akçatepe’ye oynatılan “Ramazan” karakteri tam bir şarlatan, yalancı ve fırlama idi. Genelde Kemal Sunal ile oynuyorlardı. Şaban ve Ramazan ayrılmaz ikiliydi.
Buradaki “Ramazan” karakteri ile Ramazan ayının isminin içi boşaltıldı. Ramazan deyince aklımıza Ramazan ayı değil de fırlamalık, şarlatanlık gelsin istediler. Mübarek üç aylardan Ramazan ayına da böyle operasyon yaptılar.
Ya üç aylardan olan “Recep” ayına nasıl operasyon yapıtılar? El cevap: “Recep İvedik” Recep deyince artık aklımıza hayvan ve insan karışımı, görgüsüz bir yaratık geliyor.
Hadislerde geçen mübarek üç aylara Yeşilçam yoluyla operasyon çektiler.
Ayrıca Yeşilçam sinemalarında Arapça ve İslâmi isimler hep kötü karakterlere veridi. Sakar Şakir, Ayı Gafur, Ziya, Kâmil, Kâzım, Avanak Abdi, Hüsnü, Arap. Bunların arkasında kirli amaçlar vardı.
Şakir kelimesi Arapça bir kelime ve Allah’ın verdiği nimetlere şükreden anlamına gelir. Yeşilçam filminde Şakir isminin verildiği karakter boş yaşayan, sakar, Allah’tan habersiz avanak biridir. İsimle ne kadar zıt değil mi?
Kâzım, Arapça bir kelimedir, öfkesini hırsını yenebilen kişi demektir. Yeşilçam filmlerde ise ayyaş, alay edilen, öfkeli, boş yaşayan bir karakterdir. Kelimenin anlamıyla zıttır.
Kâmil, Arapça bir kelimedir, ağırbaşlı, olgun, bilgin anlamlarına gelir. Yeşilçam filmlerde ise fırlama, şarlatan, avanak bir karakterdir. Kâmil kelimesinin anlamı ile ne kadar zıt!
Gafur, affeden, bağışlayan, merhamet eden anlamına gelen Arapça bir kelimedir. Yeşilçam filminde genelde “Ayı Gafur” karakterini oynayan Yadigâr Ejder tam bir kabadayı, cahil, acımasız, sarhoş ve alay edilen bir tiptir. Gafur kelimesinin anlamı ile ne kadar zıttır.
Ziya; aydınlık, ışık anlamına gelen Arapça bir kelimedir. Yeşilçam filminde ise sesli gülen, küfür eden, ahlâksız bir karakterdir. Hâlbuki Ziya kelimesinin anlamı ile ne kadar zıttır.
Abdi, kulluk ve itaat eden anlamlarına gelen Arapça bir kelimedir. Yeşilçam filminde ise “Avanak Abdi” karakterinde biri oynar. Abdi kelimesi burada aşağılanır. Oynayan kişi de fırlama, sakar ve şarlatan biridir.
Hüsnü, çok güzel anlamlarına gelen Arapça bir kelimedir. Yeşilçam filmlerinde ise sakar, alay edilen, yalancı, şarlatan bir karakterdir. İsmin anlamı ile ne kadar zıt.
Ne gariptir ki Yeşilçam filmlerinde köpeklerin ismi genelde “ARAP” idi. Sırf Arapları köpek konumuna koymak için yaptılar. Dolaylı yoldan buna haşa Peygamberimizi de dâhil ediyorlardı.
Bunların etkisiyle bugün insanlarımız gençlerimiz biriyle alay edeceğinde Ziya, Kâmil, Kâzım, Abdi, Şakir, Hüsnü diyerek alay ediyor.
Bunların anlamlarını kötü bir şey zannediyor. Argo bir kelime zannediyorlar. Ve filmlerin etkisiyle kimse çocuklarına bu isimleri vermez oldu.
Bu kelimelerin en önemli suçu Arapça olmasıydı ve İslâm’ın kavramlarıydı çoğu. Bugün çok kişi köpeğine Arap ismi koyuyor ya da arkadaşını aşağılayacağında da “Sen Arap mısın!” diyor.
Başörtülü kadınlar hizmetçidir Yeşilçam filminde. Hocalar ise sahtekâr, hileci, şehvetperest, rüşvetçi biri olarak yansıtılmıştır.
Siyah bir böceğe “Kara Fatma” ismini verilmesi ise faciaydı. Bilindiği gibi Fatma Peygamberimizin kızının adı idi. Siyah çarşaf giyerdi. Bu durumla alay etmek için siyah bir hamam böceğine “Kara Fatma” adını verdiler.
Zihnimize böyle operasyon çektiler. Hiç şüphesiz ki bunları planlayanları hiç görmedik. Perde arkasında durdular.
Şaban Recep Ramazan bu filmlerde aşağılanır eğlence konusu yapılır.
Kimse çocuklarına Recep ,Ramazan,Şaban ismini koymuyor artık.
Kaya, Tufan,Altan, Tijen Tarkan Serkan koyuyorlar.Ondan sonrada Özgecan’ların ırzına niye geçiyor diyorlar..Rüzgar; Yağmur, Tufan, Bora, Altan, Tan adını korsan dilim varmıyor ama bunlar da sana koyacak elbette sonunda Tarkan sarkan olacak..
Abbas Çiçek Abbasla aşağılandı.Peygamberin amcasıydı oysa..Kapıcılar Cafer oldu..
Hz.Cafer-i Sadık hz.Peygamberin torunuydu oysa..Yöneticiler Tijen oldu, Perran Tarık oldu.
Ne zaman bu ülkede kapıcılar Tijen olursa Ayşeler Fatmalarda Başbakan Cumhurbaşkanı olursa bu ülke kurtulmuş olacak bu dönme yahudi Bizans artıklarından ve ülkemiz inşallah başka bir ülke olacak..
Bu ülkeye ilerde Şeriatta gelecek Ayasofyada ibadete açılacak..Şeriat gelecek dediysem İslam bu güzel ülkede eskiden olduğu gibi yaşanacak kimse İslamı yaşamamıza engel olamayacak..
Yakın mı çok yakın..Bugün yarın gibi sanki..İnek Şabanlı Hababam sınıfı dizilerini kim yazdı.
Soyadı Ilgaz olan dönme Rıfat Ilgaz..Aziz Nesin’de bir zamanlar Hocaymış, hafızmış namazda kıldırmış sonunda yoldan çıkıp İslama mugayir filimlere senarist olmuş.
Son zamanlarında SOS yurtlarında annesiz babasız çocukları ateist yetiştirmeye çalıştı ve muvaffak da oldu sanıyorum..
Algı operasyonu tüm bu olan bitenler..Birileri çok güzel yapıyordu bunu bir zamanlar.
Televizyonu medyası güçlü Devlet içine sızmaya çalışan birileri..
Paralelci takımı eskiden de vardı..
Dönmeler Selanikliler bu işlerde çok mahirlerdir.SİSİ dönmesini Ali Kalkancı,Müslimi unutmadık..
Bin yıl sürecek denilen Dönmelerin son tezgahı 28 Şubatı unutmadık...
Bugünlerde yeni bir 28 Şubat makalesi hazırlamayı çok istiyorum..
CHP ile yakınlaşmalarına bakılacak olursa İttihat ve Terakki zihniyeti ölmedi yaşıyor diyebiliriz...
16.01.2016//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.