- 404 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM – 13
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ
BÖLÜM – 13
Dr. Onur muayehanesinde koltuğuna oturmaya fırsat bulamadan telefonu çalmaya başladı. Arayan Necmi idi.
Necmi_ Geliyorum patron müsaitmisin?
Dr. Onur_ Habeler iyimi? Gelmeden bari onu söyle.
Necmi_ Sabret patronon on beş dakika sonra yanındayım.
Doktor Onur, meslek hayatında hiç bu kadar heyecanlandığını hatırlamıyordu. Necmi’nin söylediği on beş dakika geçmek bilmiyordu? Ta ki Necmi’nin kapıyı açıp girdiğini gördüğü an heyecanından hiç eser kalmamıştı.
Dr. Onur_ Otur bakalım Necmi İnşallah getirdiğin haber beni heyecanlandırdığına değer.
Necmi_ Sen bir iş verirsin de ben sana iyi haber getirmezmiyim?
Dr. Onur_ göreceğiz.
Necmi_ Aradığımız adamın adı, Muhittin Akçay. Yaşı elli civarında. Yeni emekli olmuş bir vatandaş. Hikayeyi kısaca anlatmam gerekirse, ilk emekli maaşıyla eşine bir hediye almak istemiş. O hediyeyi alıp almadığını öğrenemedim ama o ışıklardan geçme hatasından bulundu.
Dr._ Buna hata demesek, kaderin cilvesi desek daha iyi olmazmı?
Necmi_ Her neyse, tarih on yedi mart bin dokuz yüz seksen ikiyi gösteriyordu. Hemen bizim acile yatırmışlar. Ancak zavallı adam yedi, sekiz gün yaşam mücadelesi verdikten sonra, yirmi beş Mart bin dokuz yüz seksen ikide sabaha karşı sıfır dört otuz iki de ruhunu teslim etmiş.
Dr. Onur_ Ve yirmi beş Mart bin dokuz yüz seksen ikide sabaha karşı sıfır dört otuz ikide Naz dünyaya geldi. İşte bende bunu kanıtlamaya çalışıyorum.Karşımızda dört, dörtlük bir reenkarnasyon olayı var.
Necmi_ Şimdilik benden bu kadar patron. Pardon bu kağıttada Muhittin Akçay beyefendinin sağlığında yaşadığı evin adresi.
Dr.Onur_ Seni kutlarım arkadaşım. Harika bir iş çıkardın. Karşılığını alacaksın.
Necmi_ Ben kaçıyorum arkadaş, benimle bağlantı kurmak istersen nerede bulacağını biliyorsun.
Necmi’yi yolcu ettikten sonra uzun süre aldığım notları gözden geçirip üzerinde düşündüm. İşin iyi tarafı artık tezimizi destekleyecek sağlam delillere ulaşmaya başladık ki Bu çok güzel bir gelişmeydi. Önce Okan beyi arayarak, ilk defa hastamdan ben randevu talep ettim.. Bu akşam Naz’I evinde görüup konuşacağım. Ondan sonra ne yapacağımıza hep beraber karar vereceğiz
Dr.Orkun’un not defterinden
Aslına bakarsanız iş saatlerimin dışında hastalarımla pensip icabı pek görüşmem. Ama Naz’ın durumu benim için çok önemliydi. Ara sıra da olsa istisnalar kaideyi bozmamalı. Öğleden sonra saat beşe doğru Okan beyle telefonlaştık ve kendisini beklemeye başladım. Sözleştiğimiz saatte muayenehanemden içeri girdi. Fazla oyalanmadan çantama notlarımı koyup yol koyulduk. Evlerine gidişimiz pek fazla uzun sürmedi Çabuk gidişimiz de trafiğin açık olmasınında etkisini göz önüne almamız lazım.
Bize kapıyı Naz açtı. Naz’ın öncülüğünde salona geçtik. Gösteilen koltuğa oturdum ve etrafı incelemeye başladım.
Naz_ Annemin kusuruna bakmayın, size karşılayamadı. Akşam yemeği için mutfakta hazırlık yapıyor.
Okan_ Onur bey izniniz olursa hanıma bir görüneyim . Yardıma ihtiyacı var mı? Sizi Naz’a teslim ediyorum.
Dr. Onu_ Ne münasebet siz gidin biz Naz’la konuşuruz. Eee anlat bakalım kızım, bu hafta seninle pek görüşemedik, ama sana harika habelerim var. Hala kabusların devam ediyor mu?
Naz_ Çok sık olmamakla beaber yine kabuslar görmeye devam ediyorum. Yalnız bir farkla artık hazırlıklı olduğum için o kadar etkili olmuyor. Bunu sizing bana verdiğiniz güvene borçluyum.
Dr. Onur_ Aferin Naz. Bana verebileceğin gecenin en güzel haberi idi bu.
Biz Naz’la kendi aramızda konuşurken Saliha hanımın mutfaktan sesi duyuldu.’’ Sofra hazır buyurun’’
Yemek samimi bir ortamda gayet neşeli geçti. Bu arada Sedef aklımdan tamamen çıkmıştı. Acele ile aradım. Tabii yerinde ise biraz fırça yedim. Aramızda gülüştük. Yemekten sonra tekrar salona geçtik.
Dr. Onur_ İzin verirseniz, ve Naz’da izin verirse odasını görmek istiyorum. Ne dersin Naz
Naz_ Tabi nasıl istersen Onur ağabey.Benim için mahzuru yok. Ama biraz dağınık kusuruma bakmazsınız artık.
Okan_ Çok ayıp kızım insane odasını dağınık bırakır mı?
Saliha_ Beyler ve bayan bende bu arada kahveleri yapayım.Ne desiniz?
Dr. Onur_ Benim ki şekerli olabilir.
Okan_ Benimkini zaten biliyorsun Saliha.
Saliha hanım_ Sana kahve yok sen bugün çok içtin.
Naz_ Anne ben içmeyeyim.
Naz’ın odasına gidik, yavaşça kapıyı kapattı. Hakikaten bi kızın odasında pek fazla olmaması gereken mavi renk fazlasıyla ortama hakimdi. Ama dediğinin aksine oldukçada derli ve topluydu. Birde şifonyerin üzerinde iki otomobil ve bir gemi maketi yer alıyordu.
Naz’la uzun, uzun konuştuk, bu arada kahvelerimiz geldi. Bu ziyaret benim açımdan çok olumlu geçti. Eminim ben Kışgüzeli ailesinin yanından ayrıldığımda onlada çok mutluydu.
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.