- 995 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Uçurum 5.Bölüm (Tesadüf) 5/10 Bölüm
Emin sıradan bir gün gibi sabah erkenden taksiyle işe çıkmıştı yolda ilerlerken birden bire anayolda bir kızın elinden çekiştiren biri ve arkalarında onları silahla kovalayan iki kişiyi görür. Adam tam yolun ortasında duruyordu ve taksiye yavaşlaması için dur işareti yapıyordu. Emin ikilemde kalmıştı ne yapacağını bilmezken mecburen yavaşlamak zorunda kaldı kısa sürede karar vermesi gerekirdi bir tarafta silahlı insanlar bir tarafta bir kızla adam ne yapmalıydı beyninden bir sürü plan geçiyordu ve onlara doğru yaklaşıyordu. Kızla adamı alsam ya beni rehin alırlarsa öte tarafta diyelim onları aldım ya silahlı adamlar durduk yere düşman kazanmış olmaz mıyım ya bana ateş açarlarsa en doğrusu buradan sıyrılmaktı. Tam manevra yapıp onların yanından hızla kaçacakken bir de ne görsün kızı kolundan sürükleyen kişi Yakup’un tam kendisi birden bire afalladı ne yapacağını şaşırdı ani bir frenle biraz ilerde durdu. Kapıyı açtı ve koşun hemen dedi kızla Yakup hızlıca taksiye binip hemen bizi buradan kurtar diyebildi ve emin son hızla oradan uzaklaştı. Yakup ve kız soluk soluğa kalmıştı nefes nefese kalmışlardı biraz vakit geçtikten sonra Yakup taksiciye baktığında ne görsün emin sen değil misin burada ne işin var yoksa bu şakamı
Emin
Emin mi yoksa selim mi yoksa selim sen misin sen söyle bakalım bu senaryoyu sen uyarlamıştın ve ben sana inanmıştım neredeyse senin yüzünden katil oluyordum bütün hayatımı zindana çevirecektin unuttun mu? Ben sana güvenmekle ne hata yaptım sana dostluğumu verdim yetmedi mi ve sen şu an kaçak konumundasın seni kendi ellerimle polise teslim edeceğim buna hiç bir şey engel olamaz
Yakup
Bak emin sana her şeyi anlatmak isterim ama bu ne yeri ne de zamanı anlatacağın uzun hikâye gerçi artık anlatsam da bana inanmazsın ama haksız da sayılmazsın
Kız Yakup’a dönüp siz birbirinizi tanıyormuşsunuz ne tesadüf
Emin
Evet, çok merak ediyorum ne yaptın yine kimin canını yaktın o adamlar kim neden kaçıyorsun?
Yakup
Sana özet olarak şöyle söyleyeyim bu arada kız arkadaşımın ismi burcu onunla evlenmek istiyordum ama babası ve abisi buna müsaade etmedi bende burcuyu kaçırmak zorunda kaldım, her şeyi planlamıştık ben dışarıda burcuyu bekliyordum
Burcu eşyalarını alıp evden çıkarken kapı gıcırtısına abisi ve babası uyanıp bizi takip etmeye başladılar işin ciddi olduğunu görünce de peşimize takıldılar en özeti bu yoksa zorla kız kaçırmadım onunda bende gönlü var
Emin
Seninle konuşacağımız çok şey var bana bazı şeyleri açıklamanı istiyorum yoksa seni polise teslim etmem gerek
Yakup
Diyelim ki beni polise teslim ettin. Soruyorum sana eline ne geçecek para ödülümü koydular üstüme. Hayır, peki sana ne yararı olacak şu an beni polise teslim etsen burcunun durumu ne olacak geri dönebilecek mi anlamıyor musun kız gemileri yaktı geldi onu namus davasına öldürürler soruyorum sana istediğin bu mu eğer için ferahlayacaksa beni teslim et sana hiç zorluk çıkarmam.
Bir sahilin kenarına gelip emin taksiyi park etti ve uzun uzadıya Yakup’la meseleleri konuştu
Emin
Senin ismin selimmiş polis öyle dedi doğrumu bu
Yakup
Hayır, selim benim ikiz kardeşimin adı benim adım Yakup
Ve sicili kara olan ben değil o
Emin
Peki, bana neden ismimin selim olduğunu söyledin beni resmen kendi kan davan için kullandın bu da mı yalan peki buna ne diyeceksin
Yakup
Üzgünüm ama haklısın diyecek bir şeyim yok. Lokantada o halini görünce ve etraftan senin için bilgiler aldım ailenin yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorsun bir kimliğin bile yok durum böyle olunca şeytana uyup intikamımı sana aldırdım işte hepsi bu bencilce bir hareketti biliyorum ama senden af diliyorum bana ne kadar inanırsın orasını bilemem ama durum bu
Emin
Geçmişe bir sünger çektim olan oldu hiç bir şey geri gelmez umarım bundan sonra uslanırsın ama şunu bil ki benim için sen bittin artık hayatımdan çıkabilirsin ne halin varsa gör daha ne diyeyim sana
Yakup
Emin hakkını helal et kardeşim Allah’a emanet ol dedi ve oradan ayrıldılar.
Emin durağa gidip durumu anlattı kusura bakma abi başımdan böyle bir hadise geçti onun için bugün siftah yapamadım zararın ne ise karşılarım dedi ve oradan lokantaya geçti aradan bir saat kadar bir süre geçmişti ki iki kişi burnundan soluyarak içeri girdi ve emin kim onunla görüşmek istiyoruz
Emin
Buyurun emin benim ne oldu
Adam
Sen kızımı kaçıran adama yardım ettin şimdi bana söyle onlar nerede yoksa başına iş alırsın seni şuracıkta vururum
Emin donakaldı iki kişi sinirden geriliş bir şekilde karşısında durup ona sorular soruyordu bu arada Necati araya girip
Sizde kim oluyorsunuz güpegündüz buraya gelip bizi silahla tehdit ediyorsunuz
Sende kimsin çık aradan bizim seninle meselemiz yok
Emin benim can yoldaşım ona kalkan silah bana kalkmıştır
Birden bire lokantada tansiyon artmış bir kaç müşteri vardı onlarda yemeği bırakıp hızla oradan kaçtı
Emin
Sakin olun öncelikle bir oturun sakin sakin konuşalım
Öncelikle şunu söyleyeyim kızınızın kaçırılmasıyla benim uzaktan ve yakından hiç bir ilgim yok yolun ortasında beni durdurdular benim işim bu taksicilik te yapıyorum onları almak zorunda kaldım dedi ve Yakup’u tanıdığını söylemedi söylese zaten onun yakasını bırakmazlardı onun için detaya inmedi
İşte hepsi bu ben şimdi nereden bileyim onlar nerde dedi ve kızın abisi ve babası bir kaç tehdit savurduktan sonra oradan çıktılar
Bütün gözler emindeydi Necati ve çalışanlar eminden cevap bekliyorlardı
Necati
Emin sen nasıl işlere bulaştın böyle bu taksicilik sana göre değil söyleyeyim yerinde olsam taksiyi bırakır tam gün burada çalışırım sana dost tavsiyesi daha işe başlayalı iki ay oldu ileride kim bilir daha neler olur
Emin
Aslına bakarsan haklı olduğun yönlerde var taksicilik bana göre değil çeşit çeşit insan stres beni bunaltıyor dedi ve yaşar usta gelince onunla konuşup tam gün lokantada çalışmaya başladı ve taksi işinden çıktı
Demek ki her şeyde bir hayır vardır böle olması gerekiyordu.
Derken emin Ahmet Beyle akşam yemeğinde biraz konuştuktan sonra
Emin
Efendim size yeterince yük oldum artık kendi ayaklarım üzerine basabiliyorum ben tekrar Necati’yle beraber konuştum onunla birlikte kalacağım izninizle
Ahmet Bey
Emin evladım ne yükü artık sende benim evladım sayılırsın sende bu ailenin bir ferdisin öyle şey olur mu bir daha duymayayım böyle sözleri
Dese de emin kararlıydı. Bir yanda ferdanın yüzü birden kızarmıştı eminde çok memnun değildi. Bu karardan ama bir yandan da düşününce gururuna yediremedi nasılsa ileride ferdayla evlenip yeni bir yuva kuracağım biraz sabretmem lazım ondan uzak kalırsam onun hasretiyle daha iyi motive olup daha iyi çalışırım diye düşündü zor bir karardı ama ferda da büyük bir olgunlukla bunu karşılayacaktı
Ferda
Aldığın karara saygı duyuyorum madem sen kendini daha iyi hissedeceksin sen bilirsin ama arayı fazla açma iki günde bir gel emi
Emin
Tabi ne demek her zaman diyebildi birazda buruk bir şekilde ertesi gün olunca eşyalarını alıp tekrardan Necati’ye taşındı.
Derken Günler yine geçmeye başladı tekrar eskiye dönüş vardı
Bir akşam Necati ile emin evde televizyonun başındayken kapı zili bir yandan çalıyor bir yandan da olağanca bir kuvvetle kapı yumruklanıyordu. Eminle Necati ne oluyor demeye kalmadan kapının deliğinden bakan Necati emine dönerek
İnanmıyorum bu yüzsüz ne hakla buraya geliyor yanında da bir kız var.
Aç kapıyı bakalım ne istiyormuş dedi ve kapıyı açtılar
Nefes nefese kalan Yakup ve burcu belli ki bir şeyden kaçıyor çok korkmuşlardı ne de olsa tanrı misafiri deyip içeri aldılar
Ne bu hal Yakup neler oluyor anlat bakalım
Emin burcunun babası izimizi bulmuş kaldığımız otele geldi kapıyı kırmaya çalışıyordu bizde otelin camından kaçtık aklıma sen geldin ortalıkta görünmeyeyim diye merak etme seni rahatsız edecek değilim sadece bu akşam kalmamıza izin ver sonra yarın bir hal çaresini bulur gideriz.
Emin Necati’ye kaş göz işareti yaparak mutfağa çağırdı Necati’ye dönerek
Dostum bu ev senin sayılır ben sonradan geldim apar topar buraya geldiler ama onları misafir etmek zorunda değiliz istersen-
Emin kalsınlar bu saatten sonra nereye gidecekler topu topu bir akşam sırtımızda yatmayacaklar ya
İş tatlıya bağlanmıştı emin Yakup’a dönerek peki bir geceliğine kalabilirsin ama sabah seni görmek istemiyoruz bizi bu işe bulaştırma biz beladan uzak durmaya çalışıyoruz
Ertesi sabah kapının zili sanki takılmışçasına sürekli çalıyordu. Bir yandan da kapı yumruklanıyordu eminle Necati kalkıp bakmaya gittiklerinde Yakup’la burcunun çoktan evden çıktığını fark ettiler. Acaba tekrar onlarmış geldi diye kapının gözünden baktıklarında ne görsünler burcunun babası ve abisi birazda şaşkınlıkla kapıyı açtılar. Ve bir hışımla adam ve abisi içeri girdi ve olağan sesiyle nerede o namussuzlar diye bağırıp çağırıyordu. Bir yandan da odaları karış karış didik didik arıyordu eminle Necati sus pus olmuş kalmıştı olacak şey değildi izinsiz içeri girmişler hem de ayakkabılarıyla beraber resmen haneye tecavüzdü bu derken emin hiddetlenerek
Yeter ama siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz ne hakla evimize böyle izinsiz giriyorsunuz diyebildi o esnada burcunun abisi belinden çıkardı silahın kabzasıyla eminin suratına sertçe vurdu ve emin yere yığıldı toparlanmaya çalışırken burcunun abisi silahı eminin şakaklarına dayayıp
Erkeksen şimdi konuşta göreyim
Emin
Asıl sen erkeksen o tabancayı bırak ta öyle görüşelim
Necati
Durun artık yeter ne oluyor size bizim hiç bir olayla ilişkimiz yok
Burcunun babası
Lokantaya geldiğimde sana sormuştum sende Yakup’u tanımadığını söylemiştin bir zaman onunla aynı işte çalışıp aynı evde kaldınız neden bana yalan söyledin
Emin
Bunu Da sana kim söyledi
Burcunun babası
Kimin söylediğinin önemi yok şimdi asıl sen söyle nerede o soysuzlar onları nereye sakladınız hemen söyleyin bu namus davası yoksa canını yakarım
Emin
Dün akşam geldi bir akşam kaldılar sabah erkenden gittiler hepsi bu nerede kaldıklarını nereye gittiklerini sormadım beni de ilgilendirmez bir de artık benim Yakup diye bir arkadaşım yok o bana hayatımın en büyük kazığını attı neredeyse onun yüzünden katil olup mahpushanelerde çürüyecektim onu ben çoktan sildim
Burcunun abisi
Yalan söylüyorsun bir dediğin bir dediğini tutmuyor
Gerginlik hat safhadaydı bir türlü ortam yumuşamıyordu Necati adama dönüp oğluna söyle de şu silahı indirsin yoksa Allah korusun bir kaza maza çıkacak işte sizde duydunuz bizim bu olaylarda ilişkimiz yok biz ekmeğimizin peşindeyiz dese de
Bir anlık gafletten olacak emin ayağa kalkmak için bir hamle yaptı burcunun abisi ona karşı müdahale ettiğini sanarak silahı yanlışlıkla ateşledi ve emin birden yere yığıldı silah burcunun abisinin elinde öylece şaşkın şaşkın donup kalmıştı babası sen ne yaptın salak deyip emini kucakladı bir taraftan da Necati ona destek olup emini apar topar hastaneye kaldırdılar 2 saat geçmişti ki kara haber tez duyulur misali Ahmet Bey ve kızı ferda hastaneye varmıştı ferda ağlamaktan yüzü gözü şişmiş şok geçiriyordu babası da onu sakinleştirmeye çalışıyordu neyse ki doktor bütün soruların cevabını verecekti geldi ve
Sakin olun hayati bir tehlike yok kurşun bacağa isabet etmiş kurşunu çıkardık 2 gün hastanede kalsın sonra taburcu ederiz dedi
Ve herkesin içindeki korku ve şüpheler ortadan kalkmıştı kalkmasına ama burcunun abisi ve babası ortadan kaybolmuştu
Emin kendine geldiğinde polisin başında beklediğini gördü polis emine dönerek
Önce sorularımıza cevap vermen lazım sonra ailenle görüşebilirsin evet söyle bakalım olay nasıl oldu seni vuran kişi kim gibi bir sürü soru
Eminin kafasında şu vardı. Sonuçta ortada bir namus davası vardı yaptıkları yanlıştı ama niyetlerinde onu vurmak yoktu onlar Yakup’u ve burcuyu arıyorlardı olay tamamen bir kazadan ibaretti emin polise dönüp kimseden şikâyetçi değilim dese de bu o kadar kolay bir mevzu değildi sonuçta ortada haneye tecavüz, darp ve silahlı saldırı vardı. Emin durduk yerde düşman kazanmak istemiyordu bu işin içinden nasıl kurtulacağım diye düşünüp durdu.
Polis anlaşılan çetin ceviz çıktın bugün senden laf alamayacağız yarın yine aynı saatte geleceğim o zamana kadar iyi düşün ortada bir dava var ve onları eğer korursan bu sefer sen suçlu duruma düşersin on göre
Polis gidip Ahmet Bey, ferda ve Necati eminin yanına gelip çok şükür verilmiş sadakatimiz varmış rabbim beterinden saklasın
Deyip hastaya moral verdiler ferda eminin kendine geldiğini görünce bir nebze olsun rahatlamıştı Ahmet ve Necati bir süre kaldıktan sonra Ahmet Bey
Haydi, Necati sana bir kahve ısmarlayayım gençlerin konuşacakları vardır deyip çıktılar
Ferda emine bakarak
Duyduğumda çok korktum sana bir şey olacak diye çok şükür atlattın dedi ve olayı tüm ayrıntılarıyla eminden öğrendi
Ertesi gün emin polisten kurtulamayacağını anlayınca her şeyi en baştan anlattı. Ama tabi burcunun ismini biliyordu. Babasının ve abisinin ismini bilmiyordu. Gerisi artık polise kalmıştı ve bir gece daha hastanede kalıp sonra evin yolunu tuttu evde bir hafta daha istirahat etmesi gerekiyordu Necati gündüz işte olacağından onunla ilgilenecek kimse yoktu onun için ferda emine bizim evde kal ben sana bakarım dedi ve bu teklifi kabul etmek zorun da kaldı.
Bir Hafta az değildi hele çalışan biri için çok zor ama yapacak bir şey yok buna da şükür az kalsın postu deldiriyordu yine bir gün ferda
Emin açmışın? sana yemek hazırlayayım mı?
Yo pek aç değilim
Düşündüm de bende bir uğursuzluk mu var ne
Nerden çıktı şimdi bu
Ne bileyim para döner gibi bütün belaları üstüme çekiyorum ve ara sıra hala düşünüyorum
Neyi düşünüyorsun
Asıl adımın ne olduğunu eğer hayattalarsa ailemi yani ne iş yapardım neciydim
Sende biliyorsun ki seni bulduğumuzda senin kayıp ilanını gazeteler de dâhil olmak üzere gerekli yerlere verdik ama bir sonuç çıkmadı
Tabi seni anlayabiliyorum senin yerinde kim olsa bunları düşünür gayet normal bir şey kendimi senin yerine koyuyorum da hakket ten ben olsam ne yapardım çok zor bir durum
Bir yandan böyle düşünüyorum hafızamı yitirmeden önceki halimi kim bilir belki de hiç hatırlamak istenmeyecek belki ızdıraplarla dolu veya tam tersi neyse her şeyde bir hayır vardır çünkü ben şu an çok mutluyum
Yeni bir hayata başladım sıfırdan çok iyi bir aileye sahip oldum seni buldum daha ne olsun ki bu halimden de mutluyum
Bende bunu söylemeni bekliyordum.
Bir hafta zaman dediğin ne ki göz açıp kapayıncaya kadar geçti gitti emin yine eskiden olduğu gibi lokantada en candan dostu Necati ile birlikte çalışmaya devam ediyordu.
Yakup usta Lokantada tadilat yapmaya karar vermişti. Uzun süredir eski malzemelerle doluydu. Lokantanın çehresini değiştirmek gerekirdi. İlk iş olarak yandaki boş depoyu da lokantaya dâhil edip büyüttü.
Ocaktan tutunda Yerlerdeki fayanstan köşelerdeki boyaya varıncaya kadar kısım kısım her gün bir tarafı yenileniyor ve bir taraftan da lokanta olarak hizmet vermeye devam ediyordu.
Emin ve Necati haliyle fazla mesai yapmak zorunda kalıyorlardı. İşleri bir an önce bitirmeleri gerekiyordu. Yoksa hafta sonu tatili de zayi olup gidecekti.
Geceyi gündüze katıp var gücüyle Emin ve Necati hafta sonu gelmeden bütün işleri tamamlamışlardı. Azmin elinden ne kurtulabilirdi ki.
DEVAMI VAR...