- 875 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EZİYET EDİYORUM - - -
Son çırpınışlarıydı yalnızlık cümlelerinin, huzura ermenin ve hayatın bize getirdikleri üzerine konuşalım artık.. Kötülüklerden uzak, güzelliklere merhaba demek,
mutluluk kapısını aralamak...
Şimdi başlayalım
hayatın macera hikayesine;
Özüyle, sözüyle yaşam süren muhteşem gönüllere selam olsun.
Uzandık, uzak diyarlara, neşesiyle kahkaha dağıtan amcalara, teyzelere ve tüm yaşlılara kurban olurum.
İşte bir serüven gibi hayatı yaşarken;
Olumlu, olumsuz tüm farklılıkların başucunda bütünleşiyor umutlarım, kirli sakallar karartıyor ruhumu, eziyet ediyorum yüreğimin son bendine, rüzgarın eğilimi ile şiddetleniyor ayaz gecelerin hırçınlığı üstümüze dökülüyor. Gökyüzünün asık suratıyla, artık yüzümüz aydınlanmıyor. Hayat bize gülmüyor. Şimdilerde yürekler hep kanıyor, gönüller sevdasız, ruhlar ezik, bedenler aşka hasret ve havanın kokusu artık güven kokmuyor. Anneler, babalar feryatlar içinde. Aile içi deprem rüzgarları esiyor, durulmuyor yüreklerdeki ateşler, yakıp kavuruyor tüm hayatımızı. Huzur uzak, matem yakın oldu ruhumuza. Ağıtlar ne kadar yankılansada, duyulmuyor isyanlar. İçimizi ürperten olumsuzluklar yüreğimizi eritiyor. İlacı olmayan hastalıklara sahip oldu günahsız yüreklerimiz, sonu olmayan harap ömürlerin çocuğuyuz artık.. Ne kadar isyan edersek edelim, kimse bizi duymuyor...
Mehmet Öksüz/ Eflatuni Mısralar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.