- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
# TAŞLI-YORUM #
# TASLI-YORUM #
_______________
Onbir ayın sultanı..
Çocukluğumdan bilirim kasapların vitrinleri koyun ve dana etleri ile kıpkırmızı olurdu. Yarım kilo alanda olurdu, bir kilo alanda. Kıymanın az yağlısıda istenirdi, köftelik olanıda..
Kuş başı et almak için minik avuçlarıma sıkıştırılan paraların rengi soluk olsada, tertemiz alınteri ile kazanıldığını bilirdim. Mahallemizin bir kasabı vardı. Sanırım Mustafa’ydı ismi. yaşıyorsa Allah selamet versin,öldüyse rahmet diliyorum. Kıpkırmızı kasabın kapısına yaklaştığımda daha, kemikli kaç kilo çakırrrrr derdi gülümseyerek.
Rahmetli dedemin emekli maaşı bile kocaman bir evi geçindirebilecek kadar bereketliydi o zamanlar.. Ramazan ayı bütün mahalle sanki tek bir ev olurdu hatırlıyorum. Öyle iftar çadırları falan kurulmazdı sağa sola. Gerekte yoktu çadıra falan. Kim zordaysa uzanırdı riyasız eller karşılık beklemeden.
Ezan sesi ile birlikte, sahurdan söz vererek rahmetli dedeme sattığım orucumdan başka din adına satış yapılmazdı.!
İftarımızı açar ve orucumuzu satardık bir nur yüzlü ihtiyara hatırlıyorum.
Satacak ve savunacak hiçbirşeyimiz kalmadığından belkide DİN TÜCCARLIĞI revaçta artık. İftara kadar hertürlü kepazeliğe şahit olup ve şahit tutarak herkesi, utanmadan amiinn diyerek Allah kabul etsin diyebiliyoruz halen..Şaşırıyorum.
İğrençlikler saymakla bitmez elbette ama, kıpkırmızı kasap vitrinlerinde kırk günde ot gibi büyütülüp, alelacele kesilip, adına tavuk dediğimiz ama beyaz renginden başka tavukla alakası olmayan kuşlara alıştırıldı gözlerimiz.. Üstelik tüm ev ahalisi çalışıp, bir tavuk eti için sayısız hesaplar yapar olduk..!
Elbette keramet rahmetli büyüklerimizdeymiş şimdi anlıyorum. Emekli maaşıyla koca evi çekip çeviren o insanlar, sadece torunlarının oruçlarını satın alıyorlardı...
Kimsenin ultra lüks arazi araçlarına ihtiyacı yoktu. üstelik arazide boldu,satılmamıştı çakala çiyana..! Bir kişi çalışır, bütün bir ev huzurla yaşardı helal kazanılanla...
Yıllar sonra bugün, kasap dükkanından içeri girdim. Hemen rahmetli dedeciğim geldi aklıma, tebessüm ettim. Kasap bir koca marketin en köşesine gizlenmişti. Tam tezgahtaki adama kıyma alacağımı söyleyecekken, bir kadın sesi duydum yanıbaşımda. Tezgahta duran diğer çalışana; kısık bir ses tonuyla, 250 gr taşlık alabilirmiyim kardeşim dediğini duydum....!
Ayaklarımın bağı çözüldü dediklerini o hissi bizzat yaşadım insanlığımdan utanarak.!
Siz ne istemiştiniz abi? Dedi tezgahtaki adam bana seslenerek. Ben birşey istemiyorum kardeşim sağol dedim utançla...!
Kıpkırmızı etlerin yerini alan beyaz tavuk etine bile parası yetmeyen bir anne vardı karşımda... UTANDIM...
Utandım insanları bu hale getirip, onbir ayın sultanı diye müjdeler savuran SULTAN bozuntularının sebep olduğu bu hazin tablodan.. UTANDIM..!
Utandım saraylarda ahkam kesenleri alkışlayan avuçların herbirinden. Yıllar önce yenmez deyip atılan tavuktan ayrılan 250 gr taşlık için, taş kesildim olduğum yerde..UTANDIM soysuzların bütün yalanlarından UTANDIM..!
Dedem geldi hemen aklıma. 250 gr taşlık için bekleyen kadının ellerine kenetlenmiş minik elleriyle bekleyen çocuğuna sordum hemen. Sen oruç tutuyormusun canım? Evet dedi öğlene kadar tuttum,şimdi akşama kadar tutuyorum...Nasıl mutlu olunursa tarifsiz işte, mutlu oldum o an o kadar....
Bana akşama kadar tuttuğun orucunu satarmısın peki dedim? Oruç satılırmı amca? Dedi..
Satılmaz olurmu? Satılır tabi dedim.
Tamam sat bana orucunu haydi dedim. Yok satmam dedi.
Ama ben oruç tutamadım bugün, sen orucunu bana satmazsan ben cennete gidemem dedim çocukça bir ses tonuyla.
Tamam o zaman satarım dedi yavrrucak...
Öpülesi tertemiz alnından öperek otuz lira yetermi orucun için dedim.? Hı hı yeter dedi cennet kokulu yavrucak. Satın aldım bir ufaklığın orucunu rahmetli dedem gibi..
Din satanları zihnimde ufaladım ufalanabilecek kadar... Dişlerim arasında olduklarını düşünerek kenetlendi çenelerim...!
Uzaklaştığımda 250 gr taşlık sonrası otuz liralık daha alışveriş yapabildi bir anne diyerek sevinç ve utançla oradan ayrıldım...
UTANDIM utanmaz soysuzların onbirayın sultanı Ramazan ayında SULTAN rolü çadır tiyatrolarından.!
UTANDIM insanlığını yitirmiş köküne kibrit suyu dediklerimin baş tacı edilmesinden.
UTANDIM 250 gr ciğerleri on kuruş etmezlerin sebep olduğu hazin tablodan, ne kadar utanılması gerekiyorsa ben, bin kat daha fazla UTANDIM....!
Taşlı-yorum/ (Samim İĞDE)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.