- 292 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Köleci Sürecin Uyarıcıları 5
Totemi gruplar çiftleşmesinden doğan melezler; saç, rengi, boy durumu, el, göz, burun yapısı; yüzün biçimi, huy gibi oluşlarlıya her bir grup özellikli karakterlerdi. Yani melez, toteminin biraz kendisiydi, birazı da kendi değildi. Melez gruplar görünüşlüydü. Bu nedenle bu yeni duruma ilahlar, “kendi görünüşümüzde insanı yarattık” diyordu.
Totem gruplar ittifak içine her biri bir totem mesleği bilmenin patentiyle gelmişti. Onlara benzememek, onlar gibi olmamak; yani tabuca anlamla mundar olmamak için bir grubun patenti içindeki totem yiyeceği, diğer totem gruba yasaktı.
Oysa şimdiki ittifak içinde yasak olan yiyecekler meşru olmuştu. Daha evvel yasak olan totem yiyeceği ittifak içinde her bir grubun da ilah yiyeceği olmuştu. Bu çelişki manaca travmaydı (travmayı oluşuyordu).
Yiyecek yasağı kapsamında olan yasak totem yiyecekleri ittifak içinde hazırdan türlü türlü yiyecek sunusu olmuştu. Eski yasaklı duruma karşı, yeni ittifak içinde türlü türlü hazır sunu içinde yiyecek olan bu süreç o güne kadar görülmüş duyulmuş yapıla gelir bir meşruiyetlik değildi.
Zorunlu ittifakı nedenden ötürü olup biten bu yeni duruma olur direnci ve kafalardaki sosyal travmayı aşmak için de Enki; ittifakın melez insanlarının yemesi için bu aşama itibarıyla şimdilik 8 çeşit olan türlü türlü bitkileri yiyecekleri ve meyveleri yaratmıştı.
Dikkat ediniz lütfen burada yaratılan 8 çeşit ürün her bir grubun totem mesleği içinde olan ürünlerdir. Zaten hem doğada varlar. Hem de totem grup becerisi içinde totem alanda totem mesleği oluşla üretilmektedirler.
Yaratıldı demekteki esbabı mucibe (gerektiren sebep) bunların ittifak içinde her grup için her bir grup emeği ile üretilir olmasıyla her bir grubunda totem yiyeceği olmasıdır. Yeni durum budur yaratılan da budur.
Totem yiyeceği o grubun totem manalı emeği sinmiş yiyecektirler. Bunun yasak olma nedeni dokunma yasağıdır.
Dokunma yasağı da başka bir grup aiti olan kişinin başka gruba ait ürünü yemesiyle, o totem grup gibi olacağı; o totem gruba benzeyeceği türündeki anlayıştan doğan fetişti algılara kaplacağına dair kaygıların, o yasak ürünün yenmesiyle kendisine bir mana geçişmesi yapacağına olan totemce anlayıştır.
O ürüne o grubun totem emeği geçmekle o emek, o grup mesabesinde olup; yenecek olan totem ürününde mana oluşla bu taraf gruba geçmektedir. İşte o grup değerinde (ayarında) olacak bu mana geçişini önlemek içim ürün dokunma yasağı kapsamında olmaktadır.
Değilse gruplar ittifak içindeyken “yaratıldı” denen bu meyveyi bu sebzeyi bu yiyeckleri daha evel hiç bilip görmemiş; hatta tanımamış, tatmamış kişiler değillerdi.
Aksine bir totem grup tekelinde olur ürünler başka grubun bilip görüp tadar oldukları şeylerdi. Başka grubun totem manalı emeği sinmekle yetiştirilen yiyecekler tabu yasağı oluşla yenilmiyordu.
İttifak içinde de bu yiyecekler yenmekle yeni durum yeni durumla “yaratılma” olmuştu. Totemi manalı emeğin tabusuna karşı; ilahi manalı, birbirine göre karşılıklı üreten emeğin tabu (kural) olmasıydı.
İlah, totemi manalı tabuyu yıkmak için ittifak içinde olan yeni durumu; totemi yasaya karşı yaratıyordu. Mamon ’da grup sahipliği, ittifak aitliği olur ilahi yasalara karşı özel mülkiyet olursahipliği yani kaderleri yaratacaktı. Yeni bağıntıları içindeki durum sosyal analama düzeyine Enki sembolizmi üzerinde “yaratılma” oluşla ifade ediliyordu.
Diyordu ki; “Enki 8 çeşit bitki ve meyve yiyeceği yarattı”. Bitki ve meyve oluşla belirtilen anlamlar her bir totem grubu ifad etmek için 8 tür deniyordu. Yani sekiz ayrı totem grup ittifak edip birleşmişler hemde her grup ayrı bir bitki meyve ayrıştırılması oluşla tarımcı grup temsilcileriydiler.
Yani yaratılma; daha önce başka anlam ilişkileriyle var olup bilinen şeyleri; bir sosyo toplumsa sistem içinde önceki durumuna aykırı oluşla, yeni bağ ve bağıntıyla ortam içinde yansıtmanın garabetine karşı, açıklama olan bir mana anlamasıydı.
Totem aitine karşı, “ittifakın aiti melezin (insan denmekle) yaratılmasıydı”. Doğada bulunup yenen bir yiyecek türünün totem meslekli ürün olması nedeniyle o grup elinde yenmemesine karşın yine başka gruba ait o totem ürünün ittifak içinde yenmesi “türlü türlü meyvelerin yaratılmasıydı”. Temelindeki mana inacına karşı direnç, yaratılmaydı.
Bu “yaratma olan anlatımda” önceki bir yaşam oluşla bilinen durum, yeni yaşam içinde bambaşlka anlam bağıntılarıyla yansıtılıyorsa bu yeni yansıma yeni bir yaratılma oluşla söyleniyordu. Yaratılmada eski ve yeni yaşantıya denk düşen taraflar olmalıydı.
Kadın ya da erkek, ittifakın ortaklığında kavranan bir yansıma oluşuyla uygulana gelen bir durumdu. EL’in iki kadını (bir başka El’in de erkeği) yaratması kadının itifak içindeki bağıntısıyla kavranır durum olmaktan çıkmasıdır. Tıpkı ittifaka ait zenginliğin ittifakın elinde çıkıp, İbrahim’e, Samiri’ye, Firavun’a vs. ait olması gibidir.
Herkese ait olan kadın ve erkek emekler cinsellikler koruyuculuk duygusu vs. yeni durum içinde sadece El’in (Baal’in) kadını ya da Baala’nın erkeği olmakla, geçmişte uygulaması olmayan şimdiki uygulamalar izaha muhtaç özel durum olmuştular.
İşte bu kişisel sahiplikle El kadını ve erkeği yaratmıştı. Kadın erkek efendinin kişinin malı mülkü olma “kaderiyle” yaratılmıştı. Daha öncede El, ittifak içinde herkesin yaralanımı olmakla ittifakın malı mülkü olmakla uygulana gelen zenginliği; önceki uygulama içinde olmayan şimdiki özel kişilere dağıtmakla; şimdiki uygulama içine giren özel mülk sahipliğini ifade edebilmek için Mamon, ayrı ayrı “kaderleri yaratmıştı”.
Kaderli olmak, bir nasip işi; bir şans işi talihti. Talih ya sizden yanaydı ya değildi. Bu yeni şans herkese göre olur eski ilahın yeni olan Mamon versiyonuyla El ve El Baal oluşla Mamon olmasıydı. Herkesin kaderi (talihi) kişinin kendi Mamon’uydu. Mamon kişinin kaderinin talihinin yaratıcısı olmakla, felekti. Felek olan bir güçtü. Kader olan felek, çarkı felek olmakla döne döne kaderleri belirliyordu.
Mülkiyetin özelleşmesi karşısında kadının ve erkeğin de evlilikler içinde özel kılınması vardı. El genel olan kadını özel kadın olmak için yaratmıştı. Baala’da erkeği kendi özel erkeği olması için yaratmıştı.
El kadını kendi evine yani beyt El’ine koymakla bu yaratmayı gerçekleştirmiş oluyordu. Böylece El’in bu yaratma tutumu aktarılacak miras bağlamında da doğru bir yansıma olacaktı. İbrahim gittiği yere boşa mı taş (Beyt El; yani El’in evini) dikiyordu?
Dikilen her Bey El taşıyla buralar El’in toprağıdır. Buralar El’in yeridir denmeyi simge ediyordu. El de İbrahim’in kişisi talihi oluşla, özel olarak İbrahim’in Rabb’i olan El’di. Yani İbrahim mahiyetine buralar El sahipliğinde (yaratnası kapsamında) bana verilmiş kısmetlerdi, diyor. Ve İbrahim mirasını İshak’a yakup’a intikal ettiriyordu.
Hatırlayacaksınız özel mülkiyetçi köleci sisteme geçişin kendisi, özel olmayan mülk ilişkisine göre bir yaratılma olur durum oluşla tarif edilmişti. İbrahim’in kaderini yaratan ibrahim’in El’i, yaratılıştı iktisapla kazanılmış olan özel mülkiyeti söylüyordu.
Özel mülkiyet içinde, mülkiyetçi takdirle belirlenmiş olan kavime dayalı millet; millet olmanın yeni sentezi içinde; yeni bir yeryüzü milleti olmanın anlayışıyla kendi doğumunu yapmadan edemezdi.
Bu yeni olan milletti anlayış, ön ittifakın İlah ortaklaştırması içinde olmakla kendisini yansıtır olduğu millet olma anlayışından çok farklıydı. En başta da özel mülkiyetçi ve yayılmacı karakterli olmakla, bu tür gelişmeler süreci milleti anlamayı bu aşamaya getirmişti.
Dikil taş olan El beyt (el evi); özel mülkiyetle olmanın meşruiyet ligini söyler. Sahipliğin; kader, kısmet, talih türü anlamlarında içkin olmasını El, kendi adına taş dikilme diliyle söylemektedir. Kader olurla söylenen bu mana dimağlara işleniyordu. Kader bu kata kulle işlerde kişileri ikna edici mesnet olmayı vurguluyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.