- 3017 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
NEFRET BENİM SİLGİMDİR YÜKÜM DEĞİL
Ne zaman nefret etmeyi öğrenirim, o zaman yanımda ve hayatımda nefretime vesile olanlar, silinmeye mahkum ettiklerim olacaktır...
Ne çoklar birikmiş içimde hatta, bir çoklar. İstemediğim kadar affetmeye sulanmış duygularım. İstediğim halde başaramadığım tek şey olmuş belkiler. Hep ‘’ Umut fakirin ekmeğidir.’’ Demişim. Uykusuz gecelerde, rüyalarıma yakıt ikmali yapmışım. Değil mi, derken istem dışı yanıtı kendim evetlemişim. Bu yüzden ne çoklarla bir çoklar at başı gitmiş hep. Askıya aldıklarımdan çok, askıdan indirdiklerim batmış gözüme. Kızağa çektiklerimle zemheriye uğrayıp, saçlarımla şakaklarımı suçlamışım.
Dün demişim… Bu gün demişim… An demişim… Ama bir türlü anılar diyememişim. Hissetmediklerimi göz ardı ederken, hissettiklerimin kapısını aşındırmışım. Hiç dikkatimi çekmemiş, menteşelerin kulak çınlatan gıcırtısı. Eşiği atlayana kadarmış meğer güç sandığım hafifliklerin geniş meşrebi. Kalanla giden arasındaki bariz fark değilmiş, elimi kolumu bağlayan. Sen demişim… Siz demişim… Biz demişim lakin, gördüm ki ben demek aklımın ucundan bile geçmemiş. Sığındığım yer olmuş yaralarımı tımarladığım seher vakti dualarım. Keşfettiğim zıtlıklar ışık tutmuş karanlığıma. Bakışlarımın kadracına giren sit alanlarında bulmuşum huzuru.
Huzur ki, yeni kazılmış bir mezar kadar mis gibi toprak kokusu yayıyordu. Üstünü açtıklarımla hatırını sormuşum, üstünü örttüklerimin. Mersiyelerimin çekim alına girerken bu gün, bilgim dahilin de kapsama alanım dışına çıkmış dün. G/özümden dökülenleri sızdırmış avuçlarım ve gözümün es geçtikleri çöreklenmiş dizimin dibine. Çatal dilliler diyarından masallar dinlemiş kulaklarım. Hayretim gayretime çanak tutmuş resmen. Bu yüzden hayat künklerimi bile isteye tıkamışım. Sınandığımı varsaydıklarımla yüzleşe yüzleşe, dokunmuşum yüreğimin ıslak tenine. Değilmişim ama eğilmemişim. Deneme tahtasına sarkıntılık eden riyakârlıkların hesabını tutmadan, çocukluğumun kara tahtası misali yazdığım kadar üstünü çizdiklerim olmuş, kara kaplı defterimde
Şimdi ‘’Vakit nakittir.’ Sözünün nizamiye kapının önündeyim. Ya vakti enseleteceğim ya da nakde el ense çekeceğim. Hep olduğum gibi bir kez ve son kez daha ‘’ Ya hep ya hiç olacağım.’’ Cesaretimin nezaretinde, Mahkeme-i Kübra’ya havale ettiklerimle yüzleştirileceğim güne kavuşmayı beklerken ne bir falso verecek gücüm ne de boyumdan büyük l(g)afım olacak. Her ne kadar ikametim yalan dünya dese de istikametim gerçeğin başkenti. Ayak uçlarımdan tepeme kadar süren mesafe ederince olacak kendime dönüş sıkıntılarım. Biliyorum ki acılar ne annem öpünce geçecek ne de yıkayınca. Elbet iz bırakacak izbelerime tünemiş yaşanmışlıklar. Elbet dişe dokunur sızılar baş gösterecek ruhumda. Tüm pay çıkardıklarımdan kendime yakışanı alacağım. Başarmak ve başardıklarım la el ele, göz göze ve diz dize olmak sevdiğim duygu yoğunluğudur.
Bu yüzden:
Nefret benim için ne intikam almaya vesile olacak kindir ne de ruhuma arsızca yüklediğim bir ağırlık.
Nefret benim tek kullanımlık silgimdir.
Elime aldığım gün, yüreğimde barınan müsebbibi artık silinmiş ve tarih olmuştur.
HÜZÜN ŞAİRİ: N Y
01:07 08.06.2016
EDEBİYAT DEFTERİ CAMİASININ RAMAZANI MÜBAREK OLSUN.