- 537 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HALKI SANATIN İÇİNE NASIL ÇEKERİZ
Sanat,yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Günlük hayatta gözümüzün gördüğü her mimari eser bir sanattır mesela. Kıyafetlerimiz,yediklerimiz, kullandığımız araba,oturduğumuz ev,mobilyalar,izlediğimiz film,okuduğumuz kitap,duvardaki tablo ve dinlediğimiz müzik. Yani sanat yaşamımızın ayrılmaz bir bütünüdür. Peki sanatın ne kadar farkındayız ..? Sanatı geliştirmek için neler yapabiliriz ve sanatı daha geniş kitlelere nasıl yayarız…?
Üreten her insan kendi alanında bir sanatçıdır aslında. Topluma sunulan eserler o toplumun gelişmesinde birer katkıdır. Ayrıca her eser o toplumun arşividir. İlerleyen zamanlarda o toplum hakkında başvurulacak en büyük kaynaktır ve sanat insanların birbirini en iyi anladığı dildir. Bu hususta farkındalık bireyin ilkokul çağlarından başlayarak gördüğü eğitimin her alanına yayılarak verilmeli. Zira ağaç yaş iken eğiliyor ve bazı beceriler asla sonradan kazanılmıyor. Mutluluğun sadece maddiyat ve sağlıkla değil kalpteki incelik ve ruhtaki yücelikle kazanıldığını, bunun ise tek yolunun sanattan geçtiğini çocuğa küçük yaşta öğretmek gerekmektedir. Bunun için örgün eğitim okullarının sanatsal branşlarının yanı sıra meslek okulları,enstitüler,vakıflar,sanat atölyeleri,halk eğitim merkezleri sanatsal eğitime büyük katkıda bulunan kurumlardır. Sanatsal alanda yeterli birikimi almış insanların bu birikimlerini sergilemeleri için ise kocaman bir pazar mevcuttur çevremizde. Burada belediyelere büyük görevler düşmektedir. Sanatı daha geniş kitlelere ulaştırmak adına yapacakları organizasyonlar,toplumun bilinçlenmesi ve ilgisinin artması hususunda büyük etki sağlayacaktır. Örneğin festivaller ve sergiler sanatın ve sanatçının tanınması ve sanatın sevilmesi açısından büyük bir faktördür. Ayrıca ödüllü sanat yarışmaları da sanatçıyı yüreklendirmek ve teşvik etmek açısından çok önemli organizasyonlardır. Kültür Bakanlığı halk kültürü, halk edebiyatı ve tiyatrosu,halk müziği ve oyunları,yöresel mutfaklar,yöresel kılık ve kıyafet, süsleme ve bezeme gibi pek çok dalda araştırma ,inceleme,derleme, envanter çıkarma ve arşivleme yapmak üzere Halk Kültürü Bilgisi ve Belge Merkezi’ni kurmuştur. Ülkemiz yedi bölgeye ayrılmış olup her bölgenin kendine has kültürel farklılıkları olmaktadır. Doğal olarak sanat da bu farklılıklardan olumlu yönde etkilenmektedir. Bu etkileşimi görmek ve yaymak adına düzenlenecek festivaller halkı sanatın içine çekecek en etkili organizasyonlardır. Toplumun ekonomik refahı ve eğitim düzeyinin yüksek olması da sanata ve sanatçıya verilen değerle eşit orantılıdır .
Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün sanata ve sanatçıya verdiği önem ise dile getirdiği sözlerle daha da iyi anlaşılmaktadır.
— “Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.”
—“Sanat güzelliğin ifadesidir… Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık… olur.”
Gelecek nesillerin geçmiş nesillerden çok daha sanatsal yönü gelişmiş ya da sanattan anlayan ruha sahip olmaları için şimdi, bugünden başlayarak öncelikle kendi içimize sonra yetiştirdiğimiz evlatlarımıza sonra da çevremize katkıda bulunmak adına kolları sıvamalıyız. Toplumun en küçük biriminden en büyük kuruluşuna kadar herkes üzerine düşen görevi layığıyla yerine getirse ruhu dingin ,mutlu insanların artacağına,sanatın ve sanatçının hak ettiği yerlere geleceğine de eminim.
Can Çalışkan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.