- 334 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Manası, hissesidir kıssanın
Manası, hissesidir kıssanın
Bizler, çocukken ve gençken çok şeyler yaşadığımızdan olsa gerek, çocuklarımıza bunları yaşatmamak için elimizden gelen bütün imkânları seferber ediyoruz. Neyi yaşamamışsak, neyini eksikliğini çekmişsek, onları fazlasıyla, çocuklarımıza vererek, kendimizi tatmin ediyor ve mutlu oluyoruz. Anlayacağınız çocuklarımızı kendi hallerine bırakmıyoruz, onlara bir şey yapma, yapabilme imkânı vermiyoruz.
Örneğin, deneme, yanılma, başarılı olma veya kaybetme, düşme, kalkma, bir şeyler yapabileceğini gösterme, özgür davranabilme gibi bir takım davranışlarını kısıtlıyoruz. Bu da zaman içerisinde, hem özelliklerini, hem yeteneklerini kısıtlıyor, özgüvenini sarsmakta, hem de yalnızlığa itmektedir.
***
Manası, hissesidir kıssanın.
***
Bazen insan, bir tek sözle, bir tebessümle, bir ziyaretle bile mutlu olabiliyor.
Hele bahse konu olan sebebi ziyaretlerinden birisi, hasta ziyareti olunca; gerçekten büyük doping etkisi yapıyor, o kişinin sağlığının düzlemesine büyük bir katkısı olabiliyor.
Hasta yatağında, gözü kapıda olup, bir ziyaretçisinin gelmesini beklemek kadar zor bir durum olduğunu sanmıyorum. Çünkü insan, o an da gelebilecek herhangi bir kişiden duyabileceği güzel bir söz, bir dua, bir iyi niyet temennisi, bir tebessüm bile o kişinin kendini iyi hissetmesine ve mutlu olabilmesine yetiyor.
O bakımdan, hastaları ziyaret etmekte, özellikle de hastanede yatan hastaları gidip görmekte büyük bir fayda ve sevap vardır. Ara sırada olsa, fırsat bulunduğu zamanlarda, hastaları ziyaret etmekte, onlara moral verecek konuşmalar yapmakta çok fayda var. Bugün o varsa, yarın hangi birimizin olmayacağının garantisi var mıdır?
***
Varsa kısmette uyanmak, illa bir şey vesile olur.
***
Olanlara ve olaylara insan üzülüyor. Bu da güven duygusunu zayıflatıyor. Her attığımız adımı düşünerek ve tartarak, irkilerek, ürkerek atıyoruz. Geleceğe dair hayallerimizi sorgulama içerisine giriyoruz. Endişeli ruh halimizle, sürekli varsayımlarla üzülmememiz gereken daha onlarca sebep varken, bir noktaya takılıp kalıyoruz, karanlık dehlizlerde sözde aynı istikamette ilerlemeye çalışıyoruz, düşe kalka yol alıyoruz. Yavaş mı yürüyesin, yoksa hızlı mı ya da koşar adımlarla mı ilerlemelisin, kararsızlık içerisindeyiz. Öyle ki büyük bir karmaşa ve kargaşa içerisinde, nefes nefese kalıyoruz. Boğulacak gibi oluyoruz. Çoğu kez tasasız, gamsız, rahat ve sakin olan insanlara imreniyoruz, belki da kıskanıyoruz. Ne kadar doğru dur, karar vermekte zor oluyor.
***
Kusur görenin, sefa yorulanındır.
***
Bu yıl da su kesintileri olacağı, vatandaşlar arasında sürekli, sıklıkla dile getiriliyor. Ne kadar doğru olur bilemem ve yetkililer ne kadar önlem almışlardır, onu bilemiyorum. Ancak şu bir gerçek ki, bir türlü suyu usulüne uygun kullanmasını öğrenemedik ve sürekli suyu israf ediyor, boşa harcıyoruz. Bir türlü insanlara suyu nasıl kullanmasını gerektiğini de öğretemedik. Ne zaman ki su kesintileri olur, işte o zaman aklımıza başımıza gelecek, belki o zaman da geç kalmış olacağız.
***
Bazı insanlar çivi gibidir, kafasına keserle vurmadan bir şey yapamazlar.
***
Dereler, çaylar kurumuş, her zaman akmakta olan sular şimdiler de bitme noktasında. Dağda, bayırda, ot namına bir şey kalmamış gibi. Bu gidişle içme suyu sıkıntısı da yaşayacağız galiba. Allah sonumuzu hayreyleye!
***
Bazı insanlar, kitapların ön kapağına koyulacak kadar asildirler.
Bazı insanlar, kitapların arka kapaklarına bile konulamayacak kadar acizdirler.
***
İnancı gereği bir çöp bile almaktan çekinenler, korkanlar; deveyi amuduyla götürüyorlar, bir şekilde aldıkları paraları kendilerine kar mı görüyorlar acaba?
Yanlarına kalır mı acaba?
Boğazlarından geçer mi acaba?
Midelerinde, dizlerinde kalmaz mı acaba?
***
Bir şeyi sevmekten ziyade, onu korumak, kollamak, sürekliliğini devam ettirmek daha da önemlidir.
Kerim BAYDAK
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.