Kendimden kendimlere gizli geçit
Bu beldede güneş akşamları bütün ihtişamı bütün saltanatıyla çevrsindeki herbir şeyi ve bütün kenti yakarak batar
Önce güneş kaçar bulut kovalar halleri Bir cilve bin naz Artık akşam flörtü başlamıştır güneşin dağla
Bulut çoğunlukla güneşle dağ arasında adeta bir karaçalı durumlarında
Oo kıyamam; oysa bembeyazdır Sevgili yağmuruyla kucak kucağa İçiçe akça pakça Şiir gibidir
Şehir yanarken herkes can derdindedir Bütün doğa sevdalıları gelin hadi şimdi YOLA çıkalım
Öpüşürken yer gök bir de deniz bir fırtına kopsa Uzakların heybetli dağlarının tepelerinden kar serinliği, kar kokusu gelse!
Bir yandan şehri terkedenler, bir yandan zorlayıp sınırları akın, akın kafile kafile gelen yabancılar
Sarileriyle Hint’li kadınlar başlarında hotozları rengarenk çiçeklerden taçlarıyla Mini minnacık ayak bilekleri halhallı kızlar
Defne dalından taçları yangının aleviyle herbiri birer nar çiçeği
Her biri birer yakut tanesi
***
Bütün bu görsellerle epeyi yol bir almıştım Kafamda binbir düşünce Son durağa gelmiştim
Kendimden kendime giden gizli geçitin yoluna girmem an meselesiydi
Neyse girdim kapıdan
Yürüdüm yürüdüm Bizim sokaktaydım artık
Bak hele şuna yolunun üstü, bir selam vermeden geçer şimdi demesin diye bazı bazı kendimlere de uğradığım oluyor
Eh kendim ettim kendim buldum çaldım kapıyı Sen misin salam veren
Bir dokun bin ah işit
Çeşit çeşit huyları var bi tane değil ki Ağzını açtırmıyor insanın Tam da bilenmiş demlenmiş kıvamında yani
En iyisi susup sakin sakin sinirlenmeden dinlemek diyor susuyorum
Sabah sabah aklıma yine nerden düştü şeytan görsün yüzünü de diyemem hani
Ancak hangi birime koşayım
****
Çiçek soldu suyunu ver Böcek uçtu kapıyı kapa Gün döndü perdeyi kapa Eskidi zaman Güneş battı
Ayy amaaan Ay bulutta Yağmur indi çamaşırları topla
Gidenler kalanlar Bitenler yeniden başlayanlar
Endişeler korkular sevinçler
Postacı yok ki kapıyı iki defa çalsın!!! Bahçevan işten çıkarılmış Çıkarılmasaydı küsmezdi küstüm çiçekleri
Okullar yanmasaydı şimdi o okulun çocukları da bayram yaparlardı
Tatile giderlerdi Haziran’da
Çocuklar ahh çocuklar şen kahkahalar atarlardı Karne aldıkları gün bir gülüp bir ağlarlardı
****
Girdim bir labirente çıkamıyorum
Çıkış yolu yok
Bütün tali yollar da kapalı çıkmaz sokak
PSİKOLOJİK BASKI ALTINDAYIM
Şimdi bir psikolağa görünsem Kişilik parçalanması diyecek Çok da umurumda
Bu durumda ben beni bildikten sonra gerisi fasarya
Tam çıkacam kendilerimden kulakları sağır eden bir müzik ki en son volümünde
Bangır bangır Eh pes yani
Bir daha mı kendimlere gitmek aslaaa Ne hali varsa görsün be kardeşim
Bir kendim yeter bana!
Azıcık aşıım kaygısız başım
24/Nisan/2016/Pazar/Bodrum
Yüksel Nimet Apel
YORUMLAR
Bu aralar Dissosiyatif kişilik bölünmeleri hakkında okuyorum. Hem biraz bilgi sahibi olurum hem de belki bir öyküye baz ederim diye.
Siz de kullanmışsınız. Hoş olmuş. Gülümsetti yazdıklarınız. İnsan her daim kendisiyle cebelleşir zaten. Bir de, sanki olan yetmezmiş gibi, ikinci biriyle nasıl uğraşır insan?
Sağlıcakla,