- 1884 Okunma
- 12 Yorum
- 4 Beğeni
ADLANDIRAMADIĞIM...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Adlandıramadığım o yeknesak hüzün teferruatı yüklenip de seğirttiğim günden geceye ve tutarsızca addedilen o heyula boşluk gizemi bir nefeste soluklandırdığım ve anlamlandıramadığım beyhude bir telaş.
Gün, devinir de sona gelmez iken tahakküm sırdaş bildiğim imgeler, kalem tozu dumana katarken ve nakaratı yokluğa tekabül eden isimsiz bir şarkı özneyi gizlediğim yüklemi kaybettiğim. Boyunduruğunda sığınak bildiğim yokluğu ölüm bildiğim ve kaybolduğum.
Gülmekse en sevdiğim, hüzün ise en yakışan ve aşk ise kayıp rotamın son seyrinde ahkâm keserken aşk meleği ve katıla katıla gülerken ben boynu bükük bir köşede soluklanıp yazarken itirafnamemi.
Asılsız hem de nasıl ve son sürat ölümü gıybet bilen Azrail.
Devrik bir ömür.
Ve yitik bir aşk.
Nihayeti bir boşluk belki de rehaveti en derinde gizli.
Nükseden ağır bir sancı menşei kayıtsız ve bedel ödemekle yükümlü kılındığımız.
Aslı astarı olmayan bir söylence kulaktan kulağa yayılan…
Hey sen, demek kadar sıra dışı bir imgelem her bir hecesi yine aşk ile eş değer çünkü tek hece ve emsalsiz ve kuralları alt üst eden.
Tefekkür kadar gizemi yoksun kılan ve efkârı derine taşıyan.
An’ın hicranı mı yüreğin isyanı mı…
Külliyen yalan hele ki hatırşinas ise o tahakkümperver yakarış tek sığınak ardına kadar açık olmasa da usulen gölgesine yâd ettiğimiz bir dokunuş kadar hicap yüklü iken varlığımız ve yoksunluğu yok kılan o yakarışı hak gören devingen bir ruh hatta bir gölge yalıtılmışlığımızı görmezden gelen.
Cinsiyetsiz sorguları var tüm muğlâk düşlerin çeperinde kısılı kalmış tek düzeliğin coğrafyasından peydahladığım ve soluklandığım gecelerde arda kalan ve döşerken ömrü tek bir istikamete denk düşmek kadar anlamsızlığın sarkacında devindiğim, o sarkıt üzünçlerin tekelinde yaşadığım bağnaz bir aşktan elimden tek kalan resim iken, kara ve boş bir sayfadaki o pejmürde istikrarsızlığı gönül rotası kadar soyutlanmak iken hayatın devingen ruhundaki tek tecelli.
Hüzne delalet bir telaştan ibaret günlük ve istikrarlı coşkusu yeniden peyda olan varsıl bir yönergeden güne ve an’a uzanan.
Hiçliğime öykünen rugan çizmelerin uzantısında bir toklukla savaşan aç ruhumun en büyük tezahüratı, o gölgeli sapkınlığın kucağındaki kılcal damarları ölümün…
Günü birlik telaşları yok aslında ruh kıyımı şu imge sarhoşu yazınsal bir gösteri iken, avazımın çıkması bir yana kurak bir bozkırda ürpermek yine güneş iken en kemirgen aşk tanrısı.
Gölgeli beyanatları var düş bozumu muğlâk yaratılar iken ölü sevinçlerini sağanağa dönüştüren hibeli bir coşku kadar serkeş bir tınıya sahip olmanın da ötesinde, kanayan ve kanan çocuk ruhum.
Kukumav kuşu coğrafyaların en dik dağıyım, un ufak edilen aşk makamı sözcüklerimin doğurganlığında esefle kınanırken ve bukle saçlarımın dip karası yalnızlığını peyzaj bilen o öfkeli kalabalık ne çok yığıntı, rahmetine kapılıp da toz dumana katarken sanrılarda can çekişen ölümlü bedenim kadar aciz bir tekerleme pelesenk olmuş iken Yaratıcının gözünde.
Nidaları kayıp bir şehrin kulpuyum.
Aşkı salkım saçak bir faniyim.
Bir düş kırıntısıyım geceden kalma.
Bakir bir aşkın çalıp çırpan hüznüyüm, gölgesi kayıp bir şemsiyeden arda kalan o ıslaklık iken, yaşlarımın isyanına kul köle olmuş, yası yüreğin, hele ki; çatık kaşlı bir imgeyi teğet geçen en aciz özneyim: Batıl ama barınağı yıkık; serkeş ama sızan sevgi zerreciklerini en büyük hikmet bellemiş.
Zıvanadan çıkan mızıkçı kelimeler kadar hüzünlüyüm bu gece: Sevgiyi mademki rahmet bellemiş bünyem, işin içinden çıkamamanın verdiği o hezimete takılı tekerin en kırık namesiyim; içten içe yanan ve asla da sönmeyecek bir yangınım velhasıl kavuşmamayı tecelli olarak benimsemektense arayışının hikmetini yine hüsranla eşleştiren en gerçekçi iklimim; yazı kışına karışmış, saçı başına hele ki salya sümük feryat figan bir an ki hâsıl olan, gölgesinin hükmünde, rahvan bir yaratıyı ruh bellemiş ve aşkını mimlemiş…
Soyutlanmaktan öte somut hiçbir tezahürü yok şu duyumsadıklarımın hele ki dile gelmeyi bir külfet bellemişken, dillendirmeye asla tahammülü olmayan aciz bir dürtünün himayesinde, yoksunluğuna muktedir iken koruyucu meleklerim, şeytanı terk eylemiş bir iklimden arda kalan kayıp bir bulut iken ötelenmeyi marifet bellemiş ve her nasılsa doğurgan bir rüzgârla üreyen polenleri damıtılmış bir bitkinin susuz çığlığıyım.
Düşlemsel hezeyanların rahmet yüklü kırsalına yükümlü bir serzenişle dokunuyorum usul usul.
Düş balyaları ıslak rahmin, düş yorgunu imgelerin çatlak sesi…
Hükmeden o batıl ritüeli iken temsili bir aşkın kayıp kahramanları ve en çılgın nidası iken yalnızlık kadar yakan ve bir o kadar huzur veren…
Hangi piyes ise ezberinde evrenin ve hangi korunaklı dünya ise sınırları ihlal edilmiş yine de sonsuzluğun ne bitişi var ne de başlangıcı.
Dirayetim mademki sınanıyor sorumlu tutulduğum hangi coğrafya olabilir, o isli ve çatal sesi aşk düşkünü imgeler kadar çığırtkan olamadığım yine de rast geldiğim bir sansüre hükmeden o göreceli kuvvet kadar tokadını yüreğimde hissettiğim…
Sokak çalgıcılarından arda kalan bir rivayet ve düş pazarı bir tezgâhta görücüye çıkmış iken aşk… Ne yalan ne de gerçek ki ortasından ikiye bölünmüş bir cumhuriyet, demokrasinin telaffuz edilmese de en aykırı imge kadar düşkün ve rahvan bir gölgeye tekabül ettiği.
İndinde yolsuz ve yoldaş bir tahakküm, sırtında kambur ve düşkün bir sağanakta tutuklu aşk kıvılcımları kadar yakıcı belki de doğurgan ve yeri geldi mi en ölümcül bakteri, türeyen ve türeten ve tüm bağnazlığı ile sarpa sarmış.
İkilem yüklü bir yüreğin en yalnız ve en ıssız çığlığı, kendine odaklanmış ve her nasılsa görmezden gelmeyi marifet bilirken tüm yaratıları İlahi Gücün bu yüzden seğirten en adilane hüzün, eşit dağıtıldığına hükmetse de Yaratıcı, en ağır yük yine yokuş yukarı o kamburu tetikleyen.
Gönülsüz bir sürecin en aykırı zaman dilimi.
Suretsiz bir resmin en soluk ve anlamsız tınısı yine de rahvan bir tüketilmişliğin en sıra dışı uzantısı bir şekilde sonsuzluğu boykot etmekle kalmayıp, sağdıcı tüm tükenilmişliği beslerken…
Gecenin ardından güneşin doğuşu değil mi bize umut aşılayan?
Tüm yüreğimle teşekkür ediyorum efendim.
İyi ki varsınız sevgili Edebiyat Defteri ailem.
YORUMLAR
Değerli şairem bu güzel eserini hayranlıkla okudum
Nidaları kayıp bir şehrin kulpuyum.
Aşkı salkım saçak bir faniyim.
Bir düş kırıntısıyım geceden kalma.
bu deyişlerin üzerine daha ne deyim bir hazine gibi kalemin yüreğin var
tepriklerimi sunarım sonsuz saygılarımla kalemin hep yazsın...
Gülüm Çamlısoy
çok çok sağ olun.
varlığınızla değer ve güzellik kattınız ve aranızda olmak adına o kadar mutluyum ki.
çok teşekkür ederim.
en iyi dileklerimi gönderiyorum sonsuz selamlarımla dost yüreğinize.
var olun.
Dün okumustum.. yazmaya vakit yoktu lakin..
Güzel kaleminizi tekrar okumak mutlu etti.
Kutluyorum.
Daimi sevgi ve saygı ile..
Gülüm Çamlısoy
tüm yüreğimle teşekkür ediyorum sevgili şairem.
güzel yüreğinize selam olsun.
gönül dolusu sevgimle...
Geç kalmışlığımı mazur görün değerli Dost
öyle bir çırpıda okunacak bir eser değil di
defalarca okudum ve üslubunuza hayran kaldım
muhteşemdi yüreğinize sağlık kutlarım saygılar.
Gülüm Çamlısoy
hoş geldiniz.
çok teşekkür ediyorum değerli şairim.
ömrünüz çok olsun.
selam ve saygılarımla...
var olun.
Sevgili Gülüm Hanım;
Bu nasıl bir güzellikti arka arkaya, okudum, okudum; Su gibi akışkan, huzur dolu, ince imgeler ve tanımlamalarla dolu. okudukça keyifli sindire sindire şiirsel bir anlatımla;
Kurdelesini fazlası ile hak etmiş.
Tebrikler, tebrikler, tebrikler.
Değerli dostum sevgi ile kalın.
Gülüm Çamlısoy
hoş geldiniz gönül sayfama.
tüm yüreğimle teşekkür ediyorum sevgili dostum.
ve tüm güzellikler sizinle olsun.
sevgilerimle gönül dolusu...
Gönülsüz bir sürecin zaman dilimi an be an yansırken, hazin bir hikayenin güncesine
Aşkın hiçliğinde kaybolmak insana kendini kötü hissetirse de her daim umudun sevgiye kanat çırpması
ve de kendine münhasır güçlü kaleminden okumak yürek sesini çok güzeldi
Güne gelen yazıyı ben de can-i gönülden kutluyorum şairem.
Selam ve sevgilerimle...
Gülüm Çamlısoy
merhaba.
çok çok sağ ol sevgili arkadaşım.
varlığınız benim için öylesine güzel ve özel ki.
iyi ki varsınız.
güzel yüreğin dert görmesin sevgili şairem.
sevgimlesin gönülden...
Kıymetli Gülüm Hanım.
Günün seçkisine yakışan yazınızı ve naif kaleminizi hayranlıkla kutlarım.
Kaleminize emeğinize sağlık
Saygı ve sevgilerimle.
Gülüm Çamlısoy
Yüreğiniz dert görmesin.
En iyi dileklerimle...
Selamlar, saygılar...
Adlandıramadığımız hiç'liklerimiz bizim her şeyimiz...
Yine şahane bir yazıydı.
Yürekten tebrikler ve sevgiler
Gülüm Çamlısoy
çok çok teşekkür ederim.
sevgilerimle gönül dolusu...
----‘’müstehezat’’ lardan dökülen ama mısra sonlarında ziyade’yi andıran cümleler .
Ama öylesine değildi.
Ey şüh-ı sitem-pişe dil-i zâr senindir…
Cümlelerini kurarak ; divan edebiyatını andıran Müstezat’ın dili misin ? Ey şair !
Ve Size, Güzel Edebiyat’ınıza !
‘’ Gün, devinir de sona gelmez iken tahâkküm ,sırdaş bildiğim imgeler, kalem tozu dumana katarken ve nakaratı yokluğa tekabül eden ,isimsiz bir şarkı, özneyi gizlediğim, yüklemi kaybettiğim. Boyunduruğunda sığınak bildiğim yokluğu ölüm bildiğim ve kaybolduğum.’’ Alır götürür beni işte…
Mânâya bilmece’ydi. çileli edâ’msın…Girizgâh’ında asıl maksat, gönül. İçimizde bildiğimiz; ama nerede, nasıl durduğunu bilemediğimiz neşv ü manasındadır kaleminiz…
Kalbinizin güzelliğini, kelimelere vuran siz; duygularımızla çarpışan ,hayal dünyamızda siz ; ‘’Özneyi âşk’a, yüklemi âşık’a yollayan, yine siz iken ; mübalağa etmiyorum !
Sanki ‘’ kadın gözlerini koydu ortaya
Bir mavi, bir gökyüzü aldı çevrelerini’’
Tebrikler Tebrikler Tebrikler …
Sevgiler,....Kocaman kalpli ve Güzel insana …
Gülüm Çamlısoy
güzel yüreğinize selam olsun sevgili şairem.
karanlığı dağıtan yine sizlersiniz ve her dem güç aldığım dost yürekleriniz ve bilin ki tüm samimiyetimle itiraf ediyorum.
kesin olan bir şey var ki: gecenin siyahlığını dağıtan o güneş, en beklenmedik anda kucağını açıyor ve bir şekilde darma duman oluyor hüzün bulutları.
tüm yüreğimle teşekkür ediyorum.
iyi ki varsınız, şükürler olsun.
tüm sevgimle değerli arkadaşım...
Bu Defter'de herhalde, sizin kadar kelime hazinesi zengin biri daha yoktur, desem, yanılmış olmam. Üstelik en yenisinden en eskisine kadar bir yığın sözcükle zengin dağarcığınız.
Ya imgeler, her cümlede birden çok varlar. Cümlelerinizin sonu hiç gelmeyecek gibi. Çok da ağdalılar. Bazen aynı cümleyi bir kaç kez okumam gerekiyor. Hatta bazen, uzun cümleleri bölüp, bir kaç cümle yapmaya çalışıyorum; olmuyor, beceremiyorum. Çünkü çok değişikler.
Sesli okuyorum bazen. Şiir okuduğum fikrine kapılıyorum. Melodisi var cümlelerin.
Bazı imgelerinize çok şaşırdığımı da itiraf etmeliyim. Sanki şiirde kullansanız daha iyi olacak. Ben şiir okumuyorum pek, belki de kullanıyorsunuzdur.
Kısa cümleler geliyor sonra, oh diyorum, tanıdık yüklemler var sonlarında. Çünkü cümlelerinizin tümü devrik neredeyse.
Velhasıl, şimdiye kadar tanıdığım en nevi şahsına münhasır yazar sizsiniz. En azından bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Kaleminize sağlık, Gülüm Hanım.
Sağlıcakla,
Gülüm Çamlısoy
İnanın ki; ne diyeceğimi bilemediğim ender anlardan biri.
O kadar düşkünüm ki yazın dünyasına tüm iyi niyetimle ve de tüm varlığımla güzele ve mutluluğa dokunmak adına gidip geliyorum kelimeler arasında.
Zamanında çok okurdum özellikle öğrencilik yıllarımda ama seçici olmadığımı yeni yeni anladım.
Daha ihtimamla yaklaşıyorum şimdilerde.
Hayata hep ihtimamla yaklaşmışımdır ve dengeyi kurmaya çalışıyorum yazmak ve yaşamak arasında kurmaya çalıştığım o köprüde nice gel-gitle hayata tutunmak adına ve ciddi bir korelasyon olduğunu artık biliyorum.
Yorumlarınız hep özel ve yol göstericidir keza sevgili kalem dostlarımın her bir kelimesi ve yorumu baş tacımdır.
Çok ama çok teşekkür ediyorum. O kadar mutlu oldum ki.
İnşallah yüzünüzü kara çıkartmam ilerleyen zamanlarda.
Üç değer öylesine vazgeçilmezim ki değerli Metin bey: İnancım, iyi niyetim ve her nasılsa azalmayı bilmeyen sevebilme yetim.
Çok çok güzel bir hafta diliyorum efendim.
Yürek dolusu selam ve saygılarımla değerli yazarım...
Aranızda olmak eşsiz bir duygu.
Gülüm Çamlısoy
çok çok teşekkür ederim.
yüreğinize selam olsun.
sevgilerimle...
Acıya giriftâr bir ömrün yaşamakla arasında kalan berzahında yükselen yazımız üslubundaki hüsn-ü dilâra endamıyla yürek kamaştırandı. Divan şiirinin serbest müstehezat formunda yazımı gibiydi. Şiir tadında.
Teşekkür ederim değer için Gülüm Hanımcım. Var olsun değerli gönül emeğiniz.Selam ve kalbi sevgiyle.
Gülüm Çamlısoy
Kıyısından köşesinden hayatın ve nasiplendiğimiz ne ise: Bitimsiz bir sabır ve şükür duygusu ki sanırım en yoğun yaşadığım.
Çok ilginç bir duygumu paylaşmak istiyorum. Yazarak gerçek manada inancım inanılmaz bir ivme kazandı.
Maneviyatın yoğunluğu nüksediyor çala kalem yazarken.
Sevmek gerçekten inanılmaz güç pompalıyor aciz varlığıma.
Ben teşekkür ederim asıl siz güzel insanlara. Bazen hayat yolunda gitmeyebiliyor bu bağlamda benim için öylesine özel ve güzel bir duygu ki aranızda olmak ve inanın ki tüm samimiyetimle söylüyorum bunu.
Var olun.
Tüm güzellikler sizinle olsun kıymetli gönül dostum.
Sevgilerimi ve selamlarımı gönderiyorum eşlik ederken en iyi dileklerim.
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ediyorum.
Selam ve saygılarımla yürek dolusu...
Esenlikler diliyorum.