- 660 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kaldırım Kenarında Bir Vazo
Bir ilkbahar günü kendime vakit ayırıp birşeyler okumak için bir kafede aldım soluğu. Pürüzsüz bir havada, hafif rüzgarın tatlı esintisi eşliğinde, neşeli bir kalabalığın arasına oturup, gazetemi okumaya koyulmadan, bir fincan kahve söyledim.
Siyaset, güncel haberler, hafta sonu eki derken bir münakaşa ile irkildi cafe. Bir anda tüm gözler hemen ötede, kaldırım kenarında tartışmaya başlayan genç bir çifte yöneldi. Ben de gazetemi alçaltarak, boyu epey uzun, esmer, bıyıklı, ince uzun suratlı, şık giyinimli bir bay ve üzgün ve yıpranmış bir ifadeyle bakan, hoş görünümlü, ince belli, narin yapılı, kumral bir bayanı izlemeye başladım. Bir hayli öfkeli görünen adam parmaklarını düzeltip birleştirerek, elini karşısında duran kadının yüzüne doğru uzatıp, sesini yükselterek :" Seviyesiz, küstah terbiyesiz!", gibi sözcükler kullanarak söylenmeye başladı. Bu sahnenin evvelinde neler oldu, kimse sezemiyordu. Kadın bir karşılık vermeden gözlerini yere eğdi. Utandığı açık gözlenilebiliyordu. Tartışma durulmaya yakın tekrar hararetlenerek devam ederken, teyze denilebilecek bir hanım, ellerinde alış veriş fileleri, açık tonlarda bir pardüseye kuşanmış ve karışık bakımsız saç stili ile dikkat çekerek genç çifte usulca yaklaştı. Henüz bir söz söylemeden genç çiftin dikkatinide üzerine çekmeyi başardı. Bir süre sessizlik hakim oldu. Üçlü, sükut içinde bakıştılar.
Sonra teyze sakin bir ses tonuyla ve sevecen bir tavırla söz aldı. "Evladım" diyerek başladı cümlelerine. "Bu cadde sizin dünyanız, bu kaldırım ise mutfak masanız, siz birlikte kaynaşmış bir vazonun parçalarısınız. Sesinizi yükseltikçe bu vazo titreyerek masanın kenar ucuna doğru yol almakta. Eğer vazo masadan düşerse parçalanmış olur ve tekrar toparlayıp eski haline dönmesi imkansız olabilir.", dedi. Çift aynı anda yüzünü sol tarafına eğerek yere baktı. Adamın tekrar özgüvenini toparlayarak doğrulmasıyla birlikte eşide doğruldu. Adam el kol hareketleriyle ve bir şeyler mırıldanarak olay yerinden uzaklaşırken, attığı her adımla, bende dahil, kafedekiler bayanın yüz ifadesinde ve hatlarında o vazonun masa ucundan düşüşünü ve yerle buluşup paramparça oluşunu izlediler.
Erhan Balaban
Resim: Marina Krautz
YORUMLAR
Az önce eklediğiniz çeviriden etkilenerek keşfettim öyküyü. Gözden kaçmış olması üzücü.
Dilde sadeleşmeyi ve edebiyatın bir fark yaratması gerekliliğini konuşuyorum bir süredir. Dilin sadeleşmesi ve edebiyatın yaratması gereken fark, sıkça bir çelişki olarak düşüyor ortaya. Fakat öyle değil. Çok güzel kurulmuş cümleler ya da dahiyane kurgularla güzel bir sonuç elde etmek başka bir şeydir; baştan sona sade bir dille, son derece basit ve kısa bir konuyu bu kadar güzel bir gözlemle sonlandırabilmek özel bir maharettir. Bana bir şey öğrettiniz.
Hem tebrik hem de teşekkür ederim.
dilaşup kuşu
Bende teşekkür ederim..selamlar