- 1257 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Mektup
Yaşlı kadın; Damarlarımdaki nehir kaynıyor bu gün diyordu kendi kendisine. Acılar hercai midir nedir her seferinde renk değiştiriyor. Kalbim nasıl da atıyor böyle, sanki küstüm çiçeği titriyor ha küstü ha küsecek. Bir de o küserse ne olur halim?
Kanepenin üstünde oturuyordu. Elinde duran tespihi, çektiği zikri unutmuş yine aklına takılıp kalan soruları düşünüyordu. Akşam yaklaşıyordu yavaş yavaş. Ömrü de akşama yakındı zaten. Korkmuyordu sadece yarım kalan hayallerini düşünüyordu, yapamazsa üzülecekti belki, gittiği yerde üzülmesine fırsat verilirse.
- Yine yollara düşeceğim ama artık istemiyorum. Bir mektup yazsam versem ebabil kuşlarına götürür mü doğru adrese?
Yazmalıydı, tam olarak düşüncelerini ancak böyle ifade edebilirdi. Haliyle konuşurken toparlayamıyordu cümleleri. Birinden diğerine geçiyor anlatmak istediklerini anlatamıyordu.
- Hâlbuki öyle miydim eskiden dedi ve gülmeye başladı. Nasrettin hoca fıkrası gibi olmuştu, eski halimi de bilirim diye devam etti. En iyisi yazayım bari.
Merhaba çocuklar
Nasıl başlayacağımı bilemediğim bir mektubu sizlere yazıyorum. Aranızda ayrım yapmıyorum, hepinize aynı mektubu göndereceğim zira.
Sabır koridorlarında geçti hayatım, en azından bir kısmını biliyorsunuz. Gözyaşlarım ki bazen akmaktan utanırdı hayatımın en büyük abidesi oldu. Bulduğum çarelere karanlıklar çullanıyordu. Arzularımla acılaştım, gözlerimde çöl fırtınaları esiyordu hep. Yollar hep yokuş olmazdı her yokuşun inişi de vardı şimdi inmeye başladım gibi. Tüm sağlık sorunlarıma rağmen yine de huzurluyum. Ümitlerim fecre döndü, bekliyorum gerçekleşeceği anları. Huzura susamışlığım damlıyordu dudağımdan yıllardır. Perdelerini çekmiştim çocukluk hayallerimin. Hep merdiven çıktım ve kendi basamaklarımda düştüm. Hata benim mi, elbette bir kısmı benimdi. O yüzden nedametlerim kaplıyor bütün düşüncelerimi. Artık sabır balyalarım tükenmeye başladı. Yenilgilerim toplanıyor önümde arada çelme de atıyorlar, kendilerini unutmamam için. Bir denizin içinde söndürüyorum dünlerimi, önceden beceremezdim öğrendim şimdi.
Bu güne gelirsek, elbette her biriniz başka yerdesiniz, hayatlarınızı kurdunuz ya da kurmak için çabalıyorsunuz. İyi niyetinizi anlıyorum, bana yardımcı olmak istediğinizi biliyorum. Ama biraz da siz beni anlayın. Yalnız bırakmak istemiyorsunuz, bu düşünceniz bile beni mutlu ediyor. Elbette sizleri görmek, torunlarımla birlikte vakit geçirmek benim de istediğim bir şey. Ama bakıma muhtaç birisi gibi değil. Bir babaanne gibi ellerim dolu gelip çocukların gözlerindeki o ışıltıyı görmek istiyorum. Sıkıldıklarında da yeniden ayrılmak… Sırtınızda taşımak zorunda değilsiniz. Evet, bazen kendime yetemediğim durumlar oldu, şu sıralar çok da sıkıntım yok şükür. Yerdeki gölgelere başımı eğmek istemiyorum. Yıllardır sizlere ben baktım, anneydim ve görevimdi. Ayrıca bazen sinirlensem de her halinizle sizleri seviyordum, hizmetimle mutlu oluyordum.
Biz yaşlılar evlerine ne kadar bağlı olurlar bilir misiniz? Şimdi anlamakta güçlük çekmeniz doğal. Bazen iyi bazen kötü olmam da doğal. Rahatsızlığım olduğunda akşama, düzelince gündüze düşerim. Nazardan yıpranmış yüzümle, kafese kapattığım anılarımla evimde yaşamak istiyorum. Tebessüm tatmamış takvimlerin yapraklarını yakmak istiyorum.
Gelsem yanınıza, bir süre sonra sıkılacağımı hepiniz biliyorsunuz. Sizlere uymayan alışkanlıklarım var. Burada arkadaşlarım var. Burada benim dilimden konuşan dostlarım var. Sizin ilgi alanınız benimkine uymuyor her ne kadar çocuğum olsanız da. Mor kelimelerine de razıyım hayatın. Arada gelirim dönerim yeniden evime, sığıntı gibi kalmak ağrıma gidiyor, çünkü kendimi idare edebiliyorum daha…
Hepinizi çok seviyorum bunu pek sık ifade etmesem de.
Yaşlı kadın mektubunu çocuklarının sayısı kadar zarfa yerleştirip beklemeye başladı Ebabil kuşlarını.
YORUMLAR
Sanki küstüm çiçeği ' titriyor ha küstüm ha küsecek ' çok sevdim bunu ! birde o küserse ne olur halim ..
ah efendim' inşallah küsmez sizin kadar duyarlı bir şair yazar hanım efendiye Küsülür mü hiç '
Çok okunası bir Mektuptu bu ' yazan yüreğe sevgilerimle ..sağlıcakla efendim ..saygılar...
kafese kapattığım anılarımla evimde yaşamak istiyorum. Tebessüm tatmamış takvimlerin yapraklarını yakmak istiyorum.
Çok duygusal ve etkileyici bir mektup.Tümüyle çok güzel.
Fakat yukarıya çıkardığım cümle den çok etkilendim.
Allah hiçbirimizi birimize muhtaç etmesin.Ömür boyu sağlıklı huzurlu günler diliyorum.
Güçlü kaleminiz güzel yüreğiniz var olsun.Selam sevgiler
Sayın Hemşehrim !
Ben de mektup konusunu "MEKTUBA MEKTUP" yazımda işlemiştim.
Tabii sizin yazınızın tadı bir başka oluyor.
İhtiyarlık zor iş be hemşehrim.
Hani bizim oralar da derler ya;
"Üç gün yatak dördüncü gün toprak"
Allah her şeyin hayırlısını versin.
Selam ve Saygılarımla...