- 734 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
YASA, NE YASAR NE YASAMAZ
Biz hayvan hakları savunucularının dört elle sarıldığı bir yasa var : 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu. 2004 yılında yürürlüğe giren bu yasa, bazı eksiklikleri olsa da bizlerin tutunabildiği tek dal, can simidimiz… Yıllardır eksik olduğunu düşündüğümüz hususların giderilmesi için birçok girişimimiz oldu, 2 yıl önce ciddi bir değişiklik söz konusu oldu fakat bütün sokak hayvanlarının şehir merkezinden uzakta dev barınaklara hapsedilmesini öngörmesi nedeniyle meydanlara aktık ve yasanın o haliyle çıkmasını engelledik, tasarı geri çekildi. Şimdi yeni bir tasarı var önümüzde; bir önceki tasarıda tüm sokak hayvanlarının barınaklara kapatılacağı açıkça yazılırken bu yeni tasarıda olay daha süslü cümlelerle ifade edilmiş fakat ana fikir aynı : sokakta hayvan istenmiyor!
Sokakta hiç hayvan olmaması, ciddi ekolojik ve sosyolojik sorunları beraberinde getiriyor; bunun yaşanmış örnekleri Avrupa ve Amerika’da mevcut. Onlar önce köpekleri toplamışlar, köpekler ortadan kalkınca kedilerin sayıca aşırı artması üzerine kedileri de toplamışlar; bu sefer de fareler çıkmış meydana. Fareleri ortadan kaldırmak için çeşitli zehirler kullanılmış, o zehirler de tarım ve su alanlarında kirliliğe yol açmış vesaire…
Ekolojik olarak ortaya çıkan sorunlar kısaca bunlar, işin bir de sosyolojik boyutu var kimsenin kendi toplumuna itiraf edemediği : vicdan ve merhamet körelmesi… Hayvanların ortadan kaldırıldığı, yeşil alanların tahrip edilerek beton yığınları arasında insan istiflenen toplumlarda şiddet had safhada; seri katiller, okul-sinema-kafeterya gibi toplu yaşam alanlarına silahlı saldırılar, öfke patlamaları-cinnet geçirmeler ve toplu katliamlar bunların başlıcaları.
Çünkü hayvan da her canlı gibi doğa içinde bir rol üstlenir. Mesela bir sokak köpeği çöplerin bir kısmını yemek suretiyle ortadan kaldırmasıyla ekolojik bir rol oynarken, korumayı-kollamayı-sevgiyi-şefkati-merhameti aşılayarak sosyolojik bir rol de üstlenir.
Yeni yasa tasarısında hayvana kötü muamele edenlere hapis cezası öngörülüyor, bu güzel. Fakat bütün sokak hayvanlarını sınırları insan eliyle çizilmiş bir alana hapsetmenin, onların özgürlüğünü gasp etmenin iyi muamele olduğunu kim iddia edebilir? Yasada tanımlandığı için bu en kötü muamele devlet eliyle işlenecek ama kimse ceza almayacak, sokakta hayvan kalmadığı için kimse hayvana kötü muamele yapamayacak ve ceza almayacak. O zaman bu ceza tanımlamaları neden var; bizi uyutmak için mi? Hoş, yasanın tartışıldığı komisyonda hayvan tecavüzüne 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasını komisyon üyelerinden biri çok bulmuş ve ‘onlara ikinci bir şans verelim’ gibi bir yaklaşımı olmuş, o da ayrı bir tartışma konusu ya; neyse!
Demem o ki, mevcut 5199’daki hayvan yararına olan bütün maddeler korunarak; hayvan yararına olan eksik hususların tam anlamıyla giderildiği, bakımevi işletmeyen belediyeler ile denetim işini yapmayan orman su işleri müdürlükleri için de, yasanın atfettiği bu görevleri yapmamaları halinde nasıl bir cezai işlem uygulanacağının da açıkça ifade edildiği maddelerin eklenmesi ve hayvanlara kötü muamelenin (dövüş, tecavüz, eziyet etme, öldürme gibi) kabahatler kanunu kapsamından çıkarılıp ceza kanunu kapsamına alınmasını istiyoruz; hepsi bu…
Sokaklarda hayvan bırakmayan, avcılığa yasak getirmediği gibi yaban hayatı ile ilgili tek bir hüküm barındırmayan bu yasa bu haliyle sakat doğacak bir çocuktur. Hayvanlar üstünde nasıl deney yaparsınız, hayvanları ne koşullarda satarsınız, hayvanlı sirkler nasıl olmalı, hayvanat bahçeleri nasıl işletilmeli diye bir hayvanları koruma kanunu olmaz, olamaz! Daha önce izin vermedik, şimdi de izin vermeyeceğiz; bunu ilk ağızdan söylemek istedim. İngiliz destekli, mason özentili bazı sözde hayvan sever toplulukları, yeni yasayı bu haliyle ballandıra ballandıra anlatıyor ama biz acıyı bal eyledik; bu yalanı yutmayız!
Anadolu insanı binlerce yıldır atıyla-köpeğiyle-kedisiyle-kuşuyla dostça yaşadı, yaşamaya da devam edecek.
Dr. Ufuk Bayraktar
HayKonfed - Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Kurucu Üyesi
AnadoluFed - Anadolu Hayvan Hakları Federasyonu Başkanı
DOYA - Hatay Doğa ve Yaşam Derneği Basın Sözcüsü
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.