- 543 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Karasinek ve Sadâkat
Ne bileyim sineğin dişi mi, erkek mi, olduğunu!?...
Bu, kaçıncı oldu belki dört ya da beş...
Hep aynı şeyle karşılaşıyorum...
Çiftlerden biri kaybolunca eşi, o’nu bulmak için deliriyor âdetâ...
yarım saat önce, pencere camı açık, kaşarlanmış bir karasinek odaya daldı,
fır dönüyor evde... kapı- pencere kapattım geçen yıldan kalma sivrisinek spreyini aldım.
Küçük bir alana sıkışan sineği, evi kokutma pahasına güdümlü top mermisine tuttum!... tabîi, iyi de sinek ilâcı soludum...
Geçen senelerden tecrübemdir biliyorum... kesinlikle eşi gelip kaybolan eşini arayacak... işte şimdi yazımı bu sebeple yazmaya başladım... salonun camına gidip- dönüp çarpıyor... çat- çat sesleri geliyor camdan.
Neyi anlatmaya çalıştım’sa, kimse akıl yormadı; ne demek istediğime...
Bence, sineklerarası kuvvetli bir iletişim var; dörtbuçuk G’den daha hızlı...
Üstelik hat geçiş masrafı da yok... ne yâni, ayda ellisekiz lira kira alıyorlar... yaşayacağım belli olmayan yıllar için de ipotekli!.
Ticârette, îman rûhu lâzım; zerre kadar olsa yeter!.
Ne çok uzattım sözü yine... mürekkepsiz yazıyoruz ya... cibranın ucu tıkanmıyor nasılsa...!
hokka devrilme derdi de yok...
Sinekten korunmanın kaç çeşidi çıktı!... yine ürüyorlar.
Leşten kurtulamadı bu Millet!... hayret.
Karasineksiz, sağlıklı günler dilerim...
kadiryeter Kadir Yeter.
18 NİSAN 2016 Pazartesi, öğleden sonra. TRABZON.
tp://edebiyatdefteri.com/
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.