- 589 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yolculuk hazırlığı
Yolculuk hazırlığı
Bundan önceki yazımda ( anı) belirttiğim gibi, ilk görev yerlerimizin
kurası çekilmiş, özellikle yerinden memnun olmayanlar ayrılıyorlardı..
Ben de bunlardan biriydim... Çıktım, yolda, kendi, kendime;
alkış rekoru kırmanın ve bizi kurtardın, diyenleri sevindirme gibi çifte
mutlulukla (!!) eşimin iş yerine (Valiliğin yanı ) kadar yürüdüm..
Birlikte biraz üzüldük, biraz sevindik. Yemeğe gittik..Sonra ...
bir taraftan şanssızlığımızdan dem vururken, bir yandan da hele,
akşam evde atlaslarda, kitaplarda, dergilerde, karslı komşulardan
( Şeker hanımlar gibi) Digor hakkında bilgi topluyoruz...
Kurban bayramına bir kaçgün kalmışken; beklemeden,.
Ad. Bak. dan atanma yazımı, maaş nakil belgemi almış, gidip bir an
önce görevime başlama telaşındayım...
Ama gün görmüşler; “ acelen ne öyle.. bayramını evinde geçir..
Bu telaşın yersiz olduğunu çok geçmeden anlayacaksın!.”
deyip, eleştirmeleri , bana daha akıllı geldi. Ama yine de, o günü
sicimle çekiyordum...
Bizim oralarda (Divriği, Kangal) asker ve düğün derneği yaklaşan
gelin adaylarını davet etmek gibi güzel birgeleneği var.
Her akşam ya bir amca akrabadayız ya gençlerleyiz...
Şakalaşmalar, espiriler.. hele gençler;
-- Sahi nereydi!?.. Digo mu!..
-- Hay diline, beynine...Digor, yavrum, digor!..
-- Hiç duyulmadık!.. ne demekse!
-- Çukur muş,iki çukur !... diyorum!
Gülmeler, takılmalar devam ediyor
-- Köy müdür, nedir!.. nerenindir!..
-- İlçe oğlum ilçe.. Kars’ın! Tövbe, tövbe!..
-- Haritalarda adı var mı!.. hanı nerede yazılı!...
Bu ara en güzel espriyi kardeşim İbrahim patlatıyor;
-- Bre Atam karsı almaya aldın iyi de Digoru ne yapacaktın!..
aldın da..!
demesiyle , öyle gülüştük ki... akşamın söz menüsü olmuştu...
-- Bre atam..!
Mustafa ( muster )
Eski notlardan
devam edecek
Yolculuk hazırlığı
Bundan önceki yazımda ( anı) belirttiğim gibi, ilk görev yerlerimizin
kurası çekilmiş, özellikle yerinden memnun olmayanlar ayrılıyorlardı..
Ben de bunlardan biriydim... Çıktım, yolda, kendi, kendime;
alkış rekoru kırmanın ve bizi kurtardın, diyenleri sevindirme gibi çifte
mutlulukla (!!) eşimin iş yerine (Valiliğin yanı ) kadar yürüdüm..
Birlikte biraz üzüldük, biraz sevindik. Yemeğe gittik..Sonra ...
bir taraftan şanssızlığımızdan dem vururken, bir yandan da hele,
akşam evde atlaslarda, kitaplarda, dergilerde, karslı komşulardan
( Şeker hanımlar gibi) Digor hakkında bilgi topluyoruz...
Kurban bayramına bir kaçgün kalmışken; beklemeden,.
Ad. Bak. dan atanma yazımı, maaş nakil belgemi almış, gidip bir an
önce görevime başlama telaşındayım...
Ama gün görmüşler; “ acelen ne öyle.. bayramını evinde geçir..
Bu telaşın yersiz olduğunu çok geçmeden anlayacaksın!.”
deyip, eleştirmeleri , bana daha akıllı geldi. Ama yine de, o günü
sicimle çekiyordum...
Bizim oralarda (Divriği, Kangal) asker ve düğün derneği yaklaşan
gelin adaylarını davet etmek gibi güzel birgeleneği var.
Her akşam ya bir amca akrabadayız ya gençlerleyiz...
Şakalaşmalar, espiriler.. hele gençler;
-- Sahi nereydi!?.. Digo mu!..
-- Hay diline, beynine...Digor, yavrum, digor!..
-- Hiç duyulmadık!.. ne demekse!
-- Çukur muş,iki çukur !... diyorum!
Gülmeler, takılmalar devam ediyor
-- Köy müdür, nedir!.. nerenindir!..
-- İlçe oğlum ilçe.. Kars’ın! Tövbe, tövbe!..
-- Haritalarda adı var mı!.. hanı nerede yazılı!...
Bu ara en güzel espriyi kardeşim İbrahim patlatıyor;
-- Bre Atam karsı almaya aldın iyi de Digoru ne yapacaktın!..
aldın da..!
demesiyle , öyle gülüştük ki... akşamın söz menüsü olmuştu...
-- Bre atam..!
Mustafa ( muster )
Eski notlardan
devam edecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.