EĞİTİM
Geç Kalıyoruz/Kaleme-Kitaba sarılalım
Ben ancak 70’li yıllardan bu yanı hatırlıyorum, ilkokul çağlarımdır. Erkek çocukları ilkokula gönderiyorlar; ama ortaokula göndermeye cesaret etmiyorlardı. Bunun birkaç nedeni vardır:
ÇOCUKLARIMIZ;
1-Allah tanımaz bir Rafızi olabilir
2-İslami değerlerden yoksun seküler bir hayat tarzını tercih eder
3-Ben yardımdan yoksun kimsesiz kalırım
4-Etrafımda adamım olmadığı için başkası bana zulüm eder
5-Okusa da devletin işine girmesi kolay değil
6-İşim yok, her ay para vereceğim ileride çocuğum iş sahibi olabilir diye
7-Okutma imkanını bulamayanlar…vs.
Bütün bu endişelerde haklılık payı yok değil doğrusu.
1-Maalesef 80 öncesi tanrı tanımazlık(ateizm) bir moda haline gelmişti ben lisede öğrenciyken zaman zaman serin havada çay bahçelerinde ders çalışırdım bir gün sözüm ona okumuş ve kendini aydın sanan bir vatandaşla bu konuda tartıştık adam sağlam bir akideye sahip olduğuma kanat edince hayret etti. Nasıl olurda imanlı olmanın bir artı değer olduğuna inanıyorsun dedi ve bu kitaplardan bir şey anlamadığını dile getirdi ben de dedim ki ,şu tabiat olayları dediğiniz hadiseler benim inancımı daha da güçlü kılıyor , artık adam benden uzak durdu.
2-Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi tercihliydi ve dersi alanlar sanki bir kabahat işlemiş gibi değerlendiriliyordu, hatta bazı öğretmenler öğrencileri bu dersi seçerek bize sorun çıkarmayın diye uyarıyordu. Öyle içi dolu bir ders de değildi; fakat hiç olmazsa Allah’ın varlığından ve birliğinden bahsediyordu. En önemlisi de Allah inancıdır, gerisi zamanla tekamül eder. İşte okullarda bu öğretilmiyordu, dinsizlik daha rahat geliyordu insana çünkü kimse seninle uğraşmıyor ayrıca yaşamın kolaylaşıyordu, dolayısıyla öğrenciler de devlet memurlar da tercihini bu yaşam tarzından yana kullanıyorlardı.
3-Bir adam, bir amele bir şakirt demektir çocuğumu okula gönderirsem kim bana yardım edecek hatta bu endişe yüzünden fakirler zenginlere göre daha çok çocuklarını okuttular. Kısa vadeli düşünen insanlarımız beni rahat etmedikten sonra kendisi ağa olmuş paşa olmuş ne yazar diyorlardı. Halbuki bir nesil zorlanır, ondan sonrakiler rahat eder ve bunun sevabı zahmete katlanan kuşağadır, bunu fark etmediler
4-Maalesef insanımızda öyle bir endişe var. Yanı başında devleti göremediği için, hak hukuk kavramı pek yerini bulamadığı için, insanımız eğitimli olmadığı için adamlarını sayarak birbirine üstünlük sağlıyorlar. Bu ilkel toplumların özelliğidir, maalesef bizde de vardı hala da mevcuttur.
5-Son yıllarda bu KPSS aracılığıyla adam kayırmacılık epey azaldı. Eskiden adamınız olmadığı takdirde öyle işe girmeniz falan mümkün değildi, kadrolar nerdeyse açık artırmayla veriliyordu. Bu da vatandaş üzerinde olumsuz bir etki bırakıyordu, dolayısıyla vatandaş peşinen yenilgiyi kabul ediyordu maalesef.
6-Kimisi de cimrilikten dolayı çocuklarını okutmuyordu. Sanki parası, malı, mülkü ona sonsuzluğu verecek. Halbuki dünya malı dünyada kalır, infak eden bir pay kazanır.
7-Kimi aileler de gerçekten yoksun oldukları için çocuklarını şehirlerde okutma imkanını bulamadılar.
İşte bu sorunların %90’ı devletin kusurudur. Nasıl? diyeceksiniz kısaca değineyim.
1,2-Devlet zamanında dini önemsemedi hatta laiklik adı altında dinsizliği teşvik etti bunun farkına vardığı içindir ki 12 Eylül sonrası Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi zorunlu hale getirildi. Hiç düşünmediler ki dini olmayan bir millet var mı?
3-Babalar eğitimli değildi ki çocuklarını eğitsin! Doğu ve Güney Doğu’da devlet boş boş işlerle uğraştı. Vatandaşı korku politikasıyla sindirmeye çalıştı, başarılı da olamadı.
4-Daha daha eskiden karakollarda ne zulümler oldu. Adliyelerin olaylara ilgisizliği yüzünden vatandaş kendini güvende his etmiyordu.
5-Hala da devlet memurlarının çoğu o rüşvetlerle torpillerle işe girenlerden oluşuyor. Onun için devlet millet birliği sağlanmıyor.
6-Param biterse ortada kalırım kimse bana sahip çıkmaz endişesi de bilgisizliğin ve ilgisizliğin bir sonucudur.
7-Yoksul olduğu halde kırsal kesimde çürüyüp giden ne cevherler oldu, olmaya da devam ediyor işte bu beyinlere devletin sahip çıkması lazım.
Allah aşkına bu nedenlerin gerçekten % 90’nında devletin etkisi yok mu? Ben eleştirmesem, sen eleştirmesen bu yanlışlar nasıl düzelecek? Çağımızın saygın ilim adamlarından Mevdudi “Bir ülkede zulüm, açlık, huzursuzluk var ise en büyük kusur devletindir.İş,aş,barış,huzur ve adalet var ise en büyük pay yine devletindir.” Demektedir, bundan da anlaşıldığına göre devlet çok şeydir. Daima payidar olmalı, eleştiriye açık olmalı, kendini yenilemelidir. Biz de vatandaş olarak eğitim-öğretimi önemseyeceğiz , soğumayacağız, çocuklarımızı mutlu edeceğiz,kendilerine geleceği anlatarak moral ve motivasyon sağlycağız. Ülkemizin ve dünyanın geleceği adil , nitelikli, bilgili ve becerikli insanlara muhtaçtır.u kimseler neden bizin insanımız olmasın.Barış, huzur ve mutluluklar diliyorum.selam ve dua ile…
Eyüphan KAYA