- 769 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK!!!
14 Mart 2008 , 18-15 Karşıyaka-Menemen Otobüs Durağındayken Yazdığım Satırlar…(İZMİR)
Duymaz oldun sesimi
Sağır mı oldun
Bak kayıp ettim güneşimi
Kör gözüm oldun
Çok şeyleri elde etmeğe muktedir değildir garip gönlümüz.İsteriz.İsteriz doyumsuz bir arzu ile daima isteriz.Asla dinmez en güzeli arayan duygularımızın şahlanışı.Esmerse sarışınını,sarışınsa esmerini arzularız.Dürtülerimizin elinde oyuncak olan duygularımız kırılır çoğu zaman,ziyan olur.Bizler duymayız onların feryatlarını.İllaki daha iyisini,daha güzelini ister ve ararız.Buluruz.Sıkılırız.Cayarız.Bırakırız…
Şimdiye kadar olanlar şimdinin tırnağı değildir zannımızca.Başka bir dilberin koynunda öldürürüz önceki dilberi.Bazen de onlar bir keremin kucağında boğazlar tüm sevgimizi.İçimizde taşıdığımız seviyor olmalı ümidini tuzla buz ederler.Paramparça olur tüm duygularımız.Kızamayız yinede onlara.Aklımızdan geçmez isyan o güzel sevgiliye.
Bugünde boğduğu yarının umutlarını suni solunumla canlandırma gayretine gireriz.Bir bakış bir gülüş yeter o umutların hafif göz kırpmasına.O tarafa bakarız ararız.Ararız.Bulur muyuz bilinmez.Başkasının olduğunu bildiğimiz halde isteriz onu bir çocuğun başka bir çocuğun oyuncağını şımarıkça istediği gibi.Hınca hınç dolar boğazımız hıçkırıklarla.Ağlamak isteriz ağlamak dakikalarca.Her yalnızlığımız bir deryanın çağlamasına vesileyken,her bin oluşumuzda yekpare,manasız gülüşlerin habercisidir.
Hürriyetimiz bile yoktur.Ne bakışlarımız özgürdür ne gülüşlerimiz pektir ne de hallerimiz bize aittir.Her şeyi onun istediği gibi olması gereken şekilde planlarız.Biz kendimiz bile tanımayız kendimizi çoğu zaman.
İşte şimdi önümde upuzun bir selvi,gözleri zeytin yeşili,beli ip ince bir su perisi.Bir gül güzeli.Şuursuz betimlemelerin tek objesi.Dünyanın tek manası gibi.
Ey AŞK!!!
Nice Keremler,Mecnunlar ektin çöllere.Susuz bıraktın.Nice Leylaları,Aslıları,Mehlikaları kahır ettin tarifsiz kederlerle.Kaç defa öldürdün ama bir defa bile ölmedin.Bunca savaştan bir çizik bile almadın.Yoksa Hades’ten mi aldın bu ölümsüzlüğünü?Bu deryanın kaynağı nerede?Nereden satın alınır ölümsüzlüğün ilacı?Yoksa bir dilberin bal dudakları mı devadır bu onulmaz derde?Anlamak mümkün değil!Ne zor bir bilmece,ne zor bir denklemsin sen?Konuşmaz mısın?Cevap vermez misin sana onca hizmet etmiş Keremlere,Aslılara…
Böyle midir aşk denen mucize?Böyle mi sarar bedeni inceden inceye?Her nefeste böyle dolar mı tarifsiz duygular yaralı gönüllere?Nerede bulurum seni ey aşk?Hangi pazarda hangi akçeyle satılırsın sen?Nerededir senin defon?Var mı ki ikinci elin?Ölmez misin?Yok olmaz mısın?Neden yek iken bin olup milyonlarca insanın her zerresine işlersin?Gayen nedir ki en büyük en onulmaz dertlerden daha büyük dertler açarsın başımıza?Ah bir anlasam seni,bir anlamasam!O zaman bulurum belki senden kurtulmanın yolunu.Hatta belki seni ölüme mahkum ederim gönül mahkememde.Sana birde avukat en güzel dilberlerden.Belki seni anladığım zaman seni sana aşık ederim.Anlarsın o zaman avare kullar neler çekmekte senin ellerinden.
Ama o güne dek tutsak bir halde yaşamaya mahkumuz gönül hapishanesinde.Gardiyansa bir dilber belki binlercesi...Sarı sarı sırma sırma saçları,yemyeşil iri gözleri,süt beyazı ipek gibi teni…Selvi boylu bir gardiyan.Bir Afrodit belki…