Çay Kokulu Mektup
Bana sorsalar… “Naz” sözcüğünün, lügatteki manası dışında da manalar taşıdığını söylerim hiç tereddüt etmeden. Naz ve niyaz sözcüklerinin de kapı komşusu olmaktan ziyade, koyun koyuna yaşadıklarını söylerim. Tasavvufla pek alakam yok; lâkin vakti zamanında şöyle bir anekdot okumuştum: “Allah’ın has kullarından bazıları vardır ki, çocuğun annesine nazlanması gibi Rabbine nazlanır.” Bilemiyorum, Hz Muhammet’in yapmadığı bir şeyi velilerin yaptığını söylemek cüretini göstermek gaflet midir ya da böyle bir hâl var mıdır? Bu hususta Allah’ın affına sığınıyorum.
Naz, sözcüğünü ele alayım derken konuyu dağıttım okuyucuya da özür borcumu ifa etmeliyim. Yâr ve naz sözcükleri de yakın akraba desem çok mu iddialı konuşmuş olurum. Leyla nazın Mecnun niyazın mümessili bence. Kendilerinden sonraya aşkı miras bırakan bu ikili Kerbela toprağının has şairi Fuzûlî ’ye Leyla vü Mecnun Mesnevisi’ni kaleme aldıracak kadar büyük âşık ve maşuklar. Fûzulî ki gönlünde İstanbul hasretiyle yanıp tutuşmuş ve bu hasretle dar-ı bekaya irtihal etmiştir.
Buradan nereye geleceğim. Su kasidesini Peygamber Efendimize(sav) için yazan efsane şair, İnşallah Allah elçisinin şefaatine nail olur. Biz dahi bu durumundan nasibini alanlardan oluruz. Su kasidesini okursanız Fuzûlî ’ nin Hz Muhammet’e (sav) duyduğu engin sevginin hayranlıkla farkına varır ve hatırasına derin bir saygı duyarsınız…
Yazının girişinde naz sözcüğü ele alınmasına rağmen güzergâh bizi nerelere getirdi. Olsun, biz de geldiğimiz yerde naz sözcüğünü zenginleştirecek güzellikleri devşiririz. Çayı nazlı bir periyle özdeşleştirmek ne kaybettirir ki...
Çayın renginde albeniyi, buğusunda nazı görür haz alırız bu zenginlikten. Tevazuun çay iklimine dahil ettiği hiçten saadet, huzur ve sükûna ermeyi kolaylaştırırken; nice güzelliklere de kapı aralanmasına vesile olur. Ayak bastığımız bu iklimde yalnızca naz sözcüğünün anlamı zenginleşmez. Çay sözcüğü de ışıkla, gamzeyle, sevgiyle ve ümitle harmanlanır. Bu zengin mana lügatlerde yazmaz gönülde duyulur. Çayın aroması, rayihası yayılır nazlı nazlı…
Bence şayet Fuzûlî yaşadığı devirde çayla aşina olabilse, mutlaka çay mesnevisini de yazardı. Leyla vü Mecnun Mesnevisi’ni yazdığı misal. Bencileyin bir fakir bile çaydaki felsefî boyutu gördüyse, Fuzûlî çayda ne güzellikler görürdü kim bilir?
Ankara, 07.04.2016 İbrahim Kilik
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.