- 281 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ben De Elektrik Alamıyorum!
Ben De Elektrik Alamıyorum!
Neymiş efendim, “elektrik alamamış mış!”
Artık hangi lambaları yakacaksa!
Gariplerim karanlıkta kalmışlar demek ki!
Memleket meselesini çözüyormuş gibi, insan onurunu, namus ve haysiyetini ayaklar altına alarak, yeni nesli de zehirlercesine, yalanı, hırsı, kıskançlığı, karamsarlığı aşılarcasına yapılan evlilik programlarında, boy gösteren, arz-ı endam eyleyen kadın ve erkekler, insanı hakikaten rahatsız ediyor. Evlilik programları insan psikolojisini bozuyor. Reyting uğruna, insanlar maskaralaştırılıyor. Elektrik, evlilik, bahane!
Adama bakıyorsun, genç, dinamik, taşı sıksa suyunu çıkarır gibi kuvvetli, aynı zamanda yakışıklı, belki zengin de…
“Eee!..” diyeceksiniz şimdi!
Durun, bir de kadınlar var.
Genç, güzel, alımlı, bakımlı, herhangi bir arızası da yok, her erkeğin almaya can atacağı tiplerden yani!
Boya, cila, söylem, üslup tastamam!
Giyim, kuşam, kaporta yerinde!
Entel, dantel kıvamında!
Şimdi can alıcı soruyu sorabiliriz!
Bu bay ve bayanların yaşadığı, şehirde, yaşadığı muhitte, yaşadığı mahallede ve sokakta hiç isteyecek biri yok mudur ki, illa da televizyon ekranlarına çıkarak, Pazar da mal alırcasına, domates, biber, salatalık seçercesine taliplilerini bekliyor, arıyorlar.
Hadi yaşı geçmiş bayanları söylemiyorum, belki çevrelerinde isteyecek erkek zor bulurlar ve beğenilirler.
Ya erkekler öyle mi?
Her erkeğin yaşına başına, işine bakmaksızın, gidip isteyebileceği bir bayan vardır. Yani evlenecek bir bayan bulurlar. Hele zenginse, hele yakışlaysa, hele hele bir işi düzenli bir geliri varsa; inanın kırsal kesimlerin bazı yerlerinde olduğu gibi, gidip küçük yaşta kızlar (toplumun kanayan bir yarasıdır, küçük gelinler) bile isteyebiliyorlar. Ama yok, illa da televizyona çıkacaklar.
Reyting olmalı ya!
Kimse kimseyi beğenmez, beğenmez görünüyorlar
O kadar insanın karşına, dandirik, uyduruk, rezil ve kepazece pazarlık yaparcasına arz-ı endam ederek, (kaba tabirle) bir koca ya da bir karı bulmaya çalışıyorlar.
Hadi hasbelkader buldular diyelim, peki ne kadar sürecek, ne kadar devam edecek bu beraberlikler.
Öyle dalga geçilecek “öyle yaptım oldu, şimdi yaptım bitti, boşadım gitti!!” şeklinde bir evlilik müessesesi, toplum temel taşı olan aile, bu kadar yıpratılamaz.
Aylarca taliplisini bekleyenler, birine “elektrik alamadım, şurasını beğenmedim, aradığım tipte, özellikte biri değil!” diyerek, sürekli insanların birbirleriyle dalga geçmelerini, gülünç duruma düşenleri seyreden çokça da insan var.
Görünen o ki, çoğunun da evlenmek gibi bir dertleri yok.
Sözde evlenme adayları, her gün ayrı yerlere, süslene, püslene gelip otururlar, bir de her şeyi çokbilmişlik ayaklarına yatarlar. Herkesin başından bir olay geçmiş, anlatacakları bir hikâyeleri muhakkak vardır. Ekran karşısına geçerek, memleketim insanın hallerini görünce; aslında güleriz ağlanacak halimizde, ölmüşüz de haberimiz, yok, ağlayanımız yok.
15 yaşında olan da var, 85 yaşında olan da var. Ee be seksenlik dede, senin ne işin var orada! Bir ayağın dünyada, bir ayağın mezarda, n’edeceksin evlenmeyi. Hem bu yaştan sonra, evlensen ne olur, evlenmesen ne olur.
Bizi ilgilendirmez ama…
Elbette kimseyi, hakir veya küçük görmek gibi bir düşüncemiz olamaz. Herkes istediğini yapabilir, ama böyle insanlara kötü örnek olarak, gençliğimizi, kadınlarımızı zehirleyerek değil tabi.
Evlenme programını izleyen yaşlı teyze ile genç kızımıza soruyoruz; “neden izliyorsun?” diye. Yaşlı teyzemiz, “hoşuma gidiyor” diyor, genç kızımız ise; “ben ortada ki dönen dolapları ve entrikaları izliyorum, onların düştüğü duruma görmek istiyorum!” aslında bilinçaltında birtakım şeyler empoze ediliyor da farkında değiliz. Zaten onların da istediği bu değil midir? Paralar gelsin, reyting olsun, gerisi hiç de önemli değil.
Çünkü katılımcılar da dil pabuç maşallah!
Bu programlara gitmek can atanlar da var. Aslında o çare değil. Ciddi anlamda evlenmek isteyen, davranış bozukluklarıyla kendisini belli etmeyen kişiler, bu programlara gelmeden de pekâlâ evlilik yapıyorlar/yapabilirler. İstisnalar hariç, ne kadar beklerse beklesinler, ne kadar elektrik alırsa alsınlar, bekledikleri gelmeyecektir, gelse bile uzun soluklu bir evlilik oluşmayacaktır.
“Vallahi, nedense ben de bu evlenme programlarından hiç elektrik alamıyorum işte!”
Oh be, nihayet söyledim!
Kerim BAYDAK
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.