- 493 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Trabzon'un Nimet Ablası...
Benim Annem yirmi yaşında!...
Fotoğrafcı Nimet abla uğrar, halımı hatırımı sorardı...
Nîmet Ablaya derdim ki; Allah, bir annemi yanına aldı, O’nun yerine tesellî olayım diye seni gönderdi...
’97’de Anamın vefâtından hemen sonra Fotoğrafcı Nimet Abla ile samimi kedi sohbetlerimiz oluyordu... O da çok sürmedi ya, birbuçık yıl dolu- dolu ve hemen her gün birbuçuk- iki saat sohbet ederdik, Fotoğrafcı Nimet abla ile İskenderpaşa’daki şube işyerimde.
Bayan olmasına aldanmayın, çoğu erkekten daha herif sözlü ve mert insan idi...
İki bayan işçisini tanıdım; günde, birerbuçuk milyon lira yevmiye verirdi, sokak kedilerinin yemek pişirme ve kedilerin toplandığı yerlere, kalvanizli bakraçlarla servis ettirirdi.
Ölümünden sonra, bu bayan işçilerinden biri devamlı bana uğrar, Fotoğrafcı Nimet Ablayı anacak kimsesi olmadığını söyler ve benimle anardı hâtırâlarını... bu arada söylemişti, meğer, bir dolmuşçu arabası şoförü ile anlaşmış imiş, o da şehrin Değirmendere tarafına Murat 124’ü ile bu haşlanmış kedi yiyeceklerini cüz’i bir benzin ücreti karşılığında servis yaparmış.
Dışarıdan giyimine baksan, kesinlikle demezsin ki, Trabzon Meydan semtinde ve Trabzon’un enbüyük ve en ileri teknolojisi ile mücehhez bir fotoğraf stüdyusu ve fotoğraf tab mağazası var... bankalar kadar geniş ve modern, içi müşteri kaynıyor...
Biz erkekler, kadınların olağanüstü başarılarından söz etmeyi pek sevmeyiz!... Ancak, Fotoğrafcı Nimet Abla dendiğinde kimse onunla, iş olsun söz olsun aşık atamazdı.
Annemle araları tam hesap etmedim amma birbuçık yıldır biliyorum... bak, şimdi hatırladım; eyvah... bu 27 Şubatta ben yine Nimet Ablayı anacaktım hani... o gün, benim uşak gezide, bana: "Baba bak, meşhur Nimet Abla’nın Millî Piyango büfesi bu" diye eli ile 20 metre karşımızdaki dükkânı gösteriyordu... ben’se pek oralıklı olmadım... piyango ile aram serindir... inanmam; kazanamadığım paraya... helâlini yönetmekten âcizim!.
Bizim Nimet abla, eskiden Kız Enstitüsü’ne(şimdi Trabzon Müzesi(2016)) erkek fotoğrafcı giremezdi... orada okuyan ve kurslara giden kızların siyah-beyaz fotoğraflarının tamâmını Fotoğrafcı Nimet abla çekermiş...
Söz çok uzadı... bir şey deyim de beni gülün!... birbuçuk seneye yakın hergün ziyâretime gelen insana, çekmecemin gözünde sakladığım fotoğraf makinemle tek bir poz dâhi fotoğraf çekmeyi akıl edemeyişime yanar- dururum... çoğu kişi bana diyor ki; fotoğrafını çekse idin, acın daha derin olacaktı... Allah, sana bu acıyı yaşatmadı...
Oysa ben yine işin nasıl olduğunu hâlâ anlayamamışım...!
İnsan olan insanları konuşup analım istedim...
Bilmem, okuduğunuza ve zahmetinize değdi mi?.
Saygılarımla...
kadiryeter kadir Yeter.
08.3.2016 Kavakmeydan Mah. TRABZON.