YAĞMURDAKİ HAYAL
Yağmur inci taneleri gibi düşüyordu buse ağacı-nın yapraklarına. Sanki düşen her damla kutsal bir ışık sa-çıyordu etrafına.
Baktım hatıralarım, anılarım vardı bu ağacın dalları arasında. Gökyüzünden yağan yağmur değildi, düşen her damla geçmişimi ve seni hatırlatıyordu bana. Gülen yüzünü hareli gözlerinin ışığını saçıyordu kuru dallar üzerindeki yapraklara.
Çok geçmedi dindi yağmur kayboldu hayal, kayboldu mazi bir anda. Çok görmüştü tabiat ana bile bir anlık düşleri çok görmüştü bana.
Siyah bir bulut yürüdü bana doğru ve geldi durdu üstümde. Gidişindeki gibi karanlık çöktü üstüme, mil çekmişti gece gözlerime.
Az önce değil miydin gözlerimin önünde, dur diyecektim uzatıp ta ellerimi, ellerini tutacaktım. Belki gitme diye yine yalvaracaktım. Saçların uçuşacaktı bir hazan rüzgârının şarkısıyla ve ben saracaktım hasretle seni kaybetmenin en hazin korkusuyla.
Seviyorum seni diyecektim belki on belki de bin-lerce kere fısıldayacaktım kulağına. Hiç ama hiç oralı olmasan da, bende demeni umutla bekleyecektim.
Bir çok vesvese kaplayacaktı ruhumu. Yine bir söz ile kıracaktın umudumu. Bak diyeceğim bak gözlerime. Bakıp bakmamakta kararsız kalacaksın ve bir bakabilsen nasıl sevdiğimi anlayacaksın.
Bir şimşek çakacak, gök gürültüsü sarsacak her yanı bir anda. Kaybolacak akı da karası da düşlerin acımasızca.
Hasretle titreyecek bedenler ve hiç kimse bilmeden yok olup gidecek fani dünyadan gerçek sevenler.
Adı kalacak bir dal karanfilin dillerde, var oldukça dünya yaşayacak yinede bu ölümsüz aşkın sırrı şiirlerde ve hikayelerde.
Çözülmese de sırları sözlerin, kalacak güzelliği dillerde hareli gözlerin.
Hayrettin Tarhan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.