- 518 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Dikkatin Üç Boyutu.
Dikkat,çok önemsediğim ve en az üç boyutu olan bir kavram diye düşündüğümdür.
Tıpkı şu atasözündeki gibi:"Köre göre ne ama görene!"
(1.boyut:Psikolojik,İkinci boyut:Öğrenim, Üçüncü boyut:Felsefi boyutudur.)
1.1.Boyut: Yazar A.Gordon,moralinin çok bozuk olduğu bir zamanda psikiyatra gider.Doktora,yazmayı canı istemediğini söyleyince de,doktor,"Ben sana dört reçete yazacağım.Yarın en mutlu olduğun yere gidip,sabah dokuzda,on ikide,on beşte ve on sekizde sırayla reçeteleri aç" der.
Ertesi sabah,A.Gordon,çocukluğunda üzerine oturduğu deniz kenarındaki kayaya gider.Ve saat dokuzda ilk reçeteyi açar:"Dikkatli dinleyin" yazıyormuş.Öyle yapar ve o güne kadar fark etmediği güzel sesleri,denizin kayalara vuruşundaki güzelliği duyar.
(Diğer reçeteler ise S.COOVEY’in Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı adlı kitabında var.Ya da neler olabilir yazınız.Sonra ben diğerlerini cevap olarak eklerim.)
2.İkinci boyut:
Son yapılan öğrenim araştırmalarında,yetişkinlerin en sevdikleri konularda bile dikkatin üst sınırının 16(On altı) dakika olduğu görülür.Dersler 40 dk.olduğuna göre "dikkat dağılacaktır" demektir.
3.Üçüncü boyut:
Sade bir Hint yurttaşı bilge İkkyu’ya gidip,"Ben de sizin gibi olmak istiyorum.Bana bunun sırrını der misin" diye sorar.İlkkyu da bir kağıt,kalem alıp,"dikkat" yazar.
Yurttaş,"burada bir sır göremiyorum,hepsi bu kadar mı" deyince de,alır bir "dikkat" daha yazar.
Bu kez sade yurttaş,"Ben de çok şey diyeceğini sanıyordum,yok mu başka diyeceğiniz "diye sorar.
İlkkyu tekrar kağıt,kalemi alıp,bir "dikkat "daha yazar.
Bunlara bağlı olarak da en çok kullandığım uyarı şudur:
Aman ha,dikkat!
YORUMLAR
Çok orijinaldi. Dikkatle okudum ben de ve dikkatin hayatımızdaki yerini düşündüm. Ruh ve beden sağlığımıza, insanlara, bastığımız yere, fikirlere, doğru anlayıp,anlatıp anlaşılmaya, kurallara, duyduğumuz ama farkında olmadığımız pek çok sese vs. hayatımız dikkate aldığımız veya almadığımız ne çok ayrıntıya bağlı. Çok güzeldi yazınız. Düşündürdü beni. Yıllar önce Toplam Kalite Yönetimi kursuna gitmiştim. Son gün bir sınava tabi tutulduk. Hala unutamıyorum. Sorular öyle garipti ki. Mesela beşinci soruya geliyorduk cevabını sayfanın arkasına yazın diyordu belli bir yere kadar okuduğumu uyguladım ama ortalarda bir soruda şöyle diyordu ayağa kalkın ve kendinizi tanıtın. Çok tuhafıma gitmişti şöyle bir etrafıma baktım başka sorulara geçtim. Sınıftan üç dört kişi kalkıp adını soyadını söyledi ve oturdu. Çok komikti. Meğer en üste bir uyarı varmış ve biz onu hiç okumamışız. Bu kağıttaki her soruyu sadece okuyun kesinlikle cevaplandırmayın yazıyormuş. Teşekkürler değerli paylaşımınız için. Saygılarımla.
Aysel AKSÜMER tarafından 10/4/2011 6:53:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
sabri ayçiçek
Dikkat,sonuçta fark etmek/ettirmek demektir.Ki NLP uzmanı Nil GÜN Hanımın şöyle güzel bir nitelemesi vardır ve bence çok da doğrudur:
-Farkındalık insanların işidir,insanımsıların(robot demekmiş)değil.
Sanırım yaptığım mesleğimin de bunda kesinlikle etkisi vardır diye düşünüyorum ama özetle "dikkati" ve "dikkatli "insanı seviyorum.
sabri ayçiçek
İlki onu hak etmek,diğeri de onu taşıyabilmek!
Bu konuda en güzel ifadenin de Gandhi tarafından dile getirildiğine çok inanırım:
-Kendimize olan saygıyı,biz vermezsek kimse elimizden alamaz!