Rüya Muamması
Bugün çok çalışmıştı. Eve gelmesi geç saatleri bulmuştu. Söylene söylene evin kapısını açtıktan sonra bir bardak su içti ve yattı. Ne sağa döndü ne sola; yattığı gibi derin bir uykuya daldı...
Rüya alemi açılmıştı; değişik karakterler, ilginç bir senaryo ve trajik bir son! Neydi tüm bunlar? Peki onun oynadığı karakteri kim seçmişti? Peki ya senaryo; kim neye göre yazmıştı onu? Sabah kalktığında elini yüzünü yıkarken kendi kendine sorduğu bu soruları cevaplamak istedi. Ama bu mümkün olmadı. Toparlandı ve kahvaltısını yaptıktan sonra dışarı çıktı.
Rüyaların kısa olduğu söylenir. Rüya görene ise bitmek bilmeyen bir serüven gibi gelir. Bunu pek garipsemedi; neticede zaman izafiydi. Yani saniyeler saatlere eşdeğer değerlendirilebilirdi. Asıl kafasını kurcalayan rüyaların kaynağıydı. Daha önce görmediği mekanlar, insanlar ve tanımlanamayan canlılardı onu düşündüren. Bilinçaltına kayıt yaptırmayan tanımsız varlıklardı bunlar. Bu varlıklar ile bilmediği bir senaryoda, iradesi dışında muhteşem bir oyunculuk sergiliyordu! Kontrol edebildiği hiçbir şey yoktu! Tıpkı daha önceden öğrenmediği sözcüklerle nasıl bir dörtlük yazacağını bilmeden harikalar yaratan şair gibiydi!
İşte şimdi allak bullak olmuştu...
Düşündü, düşündü bir cevap bulamadı. Döndü bedenini inceledi. "Benim gerçek olan, dokunabiliyorum, hissedebiliyorum" dedi. Sonra oturdu ve kendi kendine şöyle mırıldandı: "Peki ya rüyada gördüğüm o kişiler, mekanlar ve canlılar. Onlar da o kadar gerçekti ki! Bunun bir açıklaması olmalıydı. Paralel bir dünyanın yansıması olabilir mi bu? Başka bir dünyada başka bir yaşamım olabilir miydi?" Son cümle ürküttü onu. Tüyleri diken diken oldu. Başka bir dünyada başka bir yaşamın aynı karakter ile var olması mümkün müydü?
Daha fazla düşünmedi. Döndü evine ve sabırsızlıkla uykusunun gelmesini bekledi. Beklerken şunun farkına vardı: Herşey iradesi dışında gerçekleşiyordu; rüya görebilmesi, rüya karakterleri, rüya mekanları ve canlıları, rüya senaryosu... Üzüldü üzülmesine, ama beklemeye değerdi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.