- 380 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgi Üzerine Birkaç Cümle - 3 -
Yıllar önce sevgi üzerine okuduğum kitaplardan biriydi’’Sevmek Dokunmaktır’’ sanıyorum yazarı Desmond Morris. Dokunmak ne müthiş bir şey, tensel iletişim. İki yüz üç yüz sayfalık bir kitabın en güzel özeti, başlığı sevmek dokunmaktır. Kitabın içinde hiç bir şey yazmasa, dokunmak kelimesinin başına istediğin şeyi getirerek çeşitlendir dur konuları...Yüreğe dokunmak, saçlara dokunmak, çocuklara dokunmak, çiçeklere dokunmak, böceklere dokunmak, insan insana dokunmak. Dünyada ki on güzel kitap başlığı yarışması açılsa, bu kesin ilk beştedir...
Yüreklerine dokunabiliyor muyuz acaba insanların? Bedensel temasın ötesinde, ulvi bir duygu, müthiş haz dolu bir şey. Gözlerin gözlere sevgi ile bakması ve karşınızda ki insanın bakışları ile yüreğinize dokunması...Yaratıcımız olan Allah bize ’’Şah damarımızdan daha yakın’’olduğunu söylüyorsa, alabildiğine dokunuyor demektir bize ve onun dokunduğu yerlerde de bereket oluyor. Sizi seven bir varlığın gözü üzerinizde, hata yapmanızı istemiyor, nefsinizin esiri olmanızı istemiyor...
Dikta Rejimleri; adını ne koyarsanız koyun, ister Faşizm, ister Komünizm, neden başarılı olamadılar ve birer birer devrildiler hâlâ da devrilmeye devam ediyorlar. Ekonomik olarak da, eğitim olarak da, sosyal hayat olarak da toplumda çok şey değiştirdiler belki, ama insanlara sevgi ile yaklaşamadılar hiç bir zaman. Kendi halklarının, insanlarının yüreklerine dokunamadılar, adeta bir korku imparatorluğu korku duvarları oluşturdular toplumlarında; Berlin Duvarı; ki seksen dokuz da yıkılmıştır bir korku duvarı değilde neydi sizce...Onların bir Mevlana’ları yoktu, bir Yunus Emre’leri yoktu, bir Hacı Bektaş’ları, Ahmet Yesevi’leri yoktu..
Bizler bu sitede gerek şiirlerimiz ile, gerek nesir eserlerimiz ile, birbirimizin ve diğer insanların yüreklerine defalarca dokunduk ve yine dokunuyoruz. Çoğumuz birbirimizi görmedik belki ama, yazdıklarımızdan çizdiklerimiz den aramızda bir sinerji oluşturduk. Hepimizin arkadaş listesinde yüzlerce bay ve bayan arkadaşımız var. Sevgi saygı çerçevesinde devam ediyor dostluklarımız...
İlkokul sıralarındayken ’’Neşeli Ol ki’’ ile birlikte bu şarkıyı da mutlaka söylemişsinizdir.’’Dostluğun biz sevgisiyle toplandık her an bur da bu sevgi bağı kopmaz hiç dağılsak bütün yurda’’Tabi insan o ilkokul arkadaşlarının hiç biri ile görüşemiyor otuz kırk sene sonra; belki bir iki istisna vardır...
Kitaplar konusunda en büyük düş kırıklıklarımdan biri Leo Buscaglia’nın(Yaşamak Sevmek Öğrenmek, kitabının yazarı)intihar etmiş olmasıdır. Oysa o kadar sürükleyici ve güzeldi ki o kitap. Defalarca okuduktan sonra bir arkadaşa hediye ettim...
Sevgi ile birine bir şeye dokundunuz mu, o pozitif düşünceler mutlaka sizden o dokunduğunuz canlı veya cansız varlıklara geçiyordur. Yurdunuzun topraklarına bile ayaklarınız sevgi ile basıyorsa, bastığınız o topraklarda mutlaka olumlu bir şeyler, güzel gelişmeler oluyor zamanla...
Kitaplardan belki teorik olarak sevgi ile ilgili bilgiler edinebilirsiniz, ama sevginin aslı hayatın içindedir. Size sevgi ile bakan bir anneanne ya da dede, sıcak yürekli bir hala veya amca, başka bir arkadaş, birinin size zor durumdayken karşılık beklemeden yardım etmesi, sokakta ki bir kedinin ayağınıza sürtünmesi, sabahın beşinde cıvıl cıvıl öten serçeler, bir dağ köyünde sabah ezanı ile birlikte güneşin doğuşunu seyretmek...Demem o ki sevgi konusunda teori ve pratiği bir arada götürür pratiği de bir adım öne alırsanız belli bir ilerleme kaydetmişsiniz demektir, ama yine de sevgi konusunda durmak bekleme yapmak asla yok yola devam. Hepinize en derin sevgi ve saygılar. Sevgi üstüne bir yazı tabi ki böyle biter...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.