- 794 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
TOPLUMLAR NASIL İSLAMDAN UZAKLAŞTIRILIR
GENÇLERİN ÖRNEK ALABİLECEĞİ;
ŞEYHÜLİSLAMLARIN YERİNİ ŞAKLABANLAR,
HAFIZLARIN YERİNİ ŞARKICILAR,
HOCALARIN YERİNİ ÜNLÜ AKTRİSLER ALIR.
TELEVİZYONLARDA CİNSELLİK ALIŞTIRA ALIŞTIRA İZLETTİRİLİR
BAŞÖRTÜLÜ KADINLAR ÖTEKİLEŞTİRİLİR
CAMİLER KAPATILIR
KURANLAR YAKILIR
ALLAHIN EMRETTİĞİ DEĞİL
DÜNYEVİ HUKUK DÜZENİ İŞLER.
BİLMEM BİZDE BÖYLE ŞEYLER OLMUŞMUDUR?
YAZAR:YUNUS EMRE SÖZGEN
YORUMLAR
Kim,neyi ,neden kaybetmiş ? Herkes inanmak zorunda mı? Ya da İslam'a inanan toplumlar ne kazanmıştı ? Uzaklaşınca ne kaybetmişler? Eğer bunları net ortaya koyarsanız, konu anlaşılır...
Mesela ....
yunus1993
yunus1993
Aslında bilimden, sanattan, düşünmekten, demokrasi ve özgürlükten nasıl uzaklaştırılır diye bir başlık atsaydınız, sizi daha iyi anlardım. Zaten geri kalmış toplumların başı, neye sokulmuş belli değil mi ?
İnançlı toplumların neye inandıklarından çok nasıl inandıklarına bakmak lazım. Aslında inandıklarını nasıl yaşadıklarına bakmak en doğrusu.
Ben hala bakıyorum, lakin göremiyorum. Ya siz ?
Saygılar
yunus1993
Merhaba Yunus Bey, şeyh-ül islamlardan bahsettiğinizi görünce yazmadan edemedim. (Osmanlı zamanında kullanılan bir tabir)
**
Osmanlı İmparatorluğu ya da Osmanlı Devleti, 1299-1922 yılları arasında varlığını sürdürmüş bir hanedan devletidir. Hanedan ise bir dizi hükümdar veya devlet adamının dahil olduğu, geniş ve nüfuzlu sülale anlamındadır. Perspektifi biraz açalım. Kardeşin kardeşi boğdurttuğu, türlü saray entrikalarının döndüğü, adalet ve hukuk kavramlarının "adamına göre" çalıştığı, mutlak monarşinin en vahşi haliyle can bulduğu yıllara olan özlemin nedeni nedir?
**
Ötekileştirilenler başörtülü kadınlar değil, sanıldığının aksine başörtüsü kullanmayan kadınlardır. Dini siyasete alet edenlerin amacı, kişisel özgürlüklerin vurgulanmasından uzaklaşmış; siyasi ve etnik sınıflar üzerinden ayrımcılığa sebep olmuştur. Başörtüsü kullanan kişilere saygı göstermek lazım, fakat kullanmayan kadınlarımızı da karalamadan yapmak gerekiyor.
**
Camiler kapatılır, kuranlar yakılır demişsiniz. Şeriatçılığı tescilli, Atatürk ve cumhuriyet düşmanı olan Mehmet Şevki Eygi’nin ; 1966 yılında Yeni İstiklal gazetesinde yazdığı yazılar ve kamuoyuna sunduğu resimler ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Olayı farklı noktalara çarpıtarak, prim elde etme çabaları yersizdir. Gazeteci kimliğine yakışmayan bu davranışların ürünü olan cümleleri, temel alarak yapılan eleştiriler de bir o kadar gülünçtür.
**
Zaman geçtikçe fikirler değişir, değişen fikirler davranışa yansır ; davranışlar değiştikçe de sosyal yapı farklılaşır.
Mühim olan mesele, sürekli değişim içinde gelişimi sağlayabilmektir. Saygılarımla.