Bıldır Yenen Hurmalar

• 11 Şubat 2016 Perşembe 18:28:20

Bıldır Yenen Hurmalar

“Bıldır”, halk arasında “Geçen yıl” olarak kullanılır! “Ekilen, biçilir”, şeklinde düşünülebilir!
3. Boyutun “Zaman” izafiyeti, “Geçmiş ve gelecek” olarak yansır! 3. Boyutta geleceği, geçmişin etkilemesine dair bir söylem!
2. Boyutta, “Zaman ve mekan” izafiyeti olmadığından her şey, bir levha üzerinde kayıtlı gibi düşünülebilir; “Önce ve sonra” olarak belirleme 3. Boyutta izafi olarak yapılır!
“Bıldır yenen hurma”, 3. Boyuta çıkınca “Zaman ve mekan” izafiyetine girdiği için “Önce ve sonra” şeklinde düşünülür! 2. Boyut için durum şöyle; “Bıldır yenen hurma” söylemi için zaman belirleyicisi olan “Bıldır” zarfını kaldırınca “Yenen hurma” şeklinde hatta “Yenen”, geçmiş zamanı işaret ettiği için bu dahi kalkar! Sadece “Hurma” kalır! Bu duruma dikkat! Yenen hurmanın 3. Boyutta yansımasını görüyoruz! 2. Boyutta ise sadece “Hurma” yansıması üzerine yoğunlaşalım! 2. Boyut, tasarı ve düşünce alanı! Yani 2. Boyutta “Hurma” düşünürsün, 3. Boyutta yersin ve “Tırmalaması” da sonuca dairdir! Madem 2. Boyutta zaman izafiyeti yok o halde “Tırmalama” etkisi, düşünce ve tasarı boyutunda işliyor! Yani kişi 3. Boyutta “Tırmalanıyor” ise 2. Boyutta “Hurma yemeyi planlamış” bu plan da işlemiş! 3. Boyutta, hurma yemese bile tasarı işleyecek ve “Tırmalama” olacak! 3. Boyutta hurma yememiş birisi için itiraz şöyle olabilir; “Hurma yemedim ama “Tırmalama” var, bu neden?” Cevap; hurma yemeyi planladın, onun için “Tırmalama” oldu! “Hurma yemeyi planlamak” ile “Hurma yemenin” karşılığı olan “Tırmalama” 2. Boyutta “Zaman ve mekan” izafiyeti olmadığından “Önce veya sonra” şeklinde kaydedilmez! 3. Boyuta çıkarken de bu sıra anlamsız olur! Yani önce hurma “Tırmalar”, sonra hurma yenir veya nasip olmaz yenmez! Dikkat edilir ise buradan çok şey çıkarılır!

2. Boyut tasarılarının önemi yeterince anlaşılsa idi kimse, kimsenin “Zerre” hukukunu çiğnemez idi! Çünkü “Karşılık” yani “Tırmalama” mutlaka işler! Karşılığa sebep sanılan eylemin 3. Boyutta gerçekleşmesine aslen gerek yoktur! Çünkü evren, mutlak adildir! Her tasarıya uygun karşılığı verir ama her tasarının gerçekleşmesine izin vermez! “Dünya’yı yok etmek” isteyen birinin bu niyetine, tasarısına uygun karşılığı yani “Tırmalamayı” verir ama bu fırsatı ona “Mutlak adalet” gereği vermez!

Tüm kargaşa ve kavgaların arka planında yani 2. Boyutunda, buna benzer nedenler, “Hurmalar” yatar! İnsanlar arasında, öğretilerle yerleşen düşmanlıklar uygun ortamı bulunca açığa çıkar yani tırmalar! Öğretilere dikkat! “Seçilmiş ırk”, “Geçerli din veya mezhep”, “Reddedilemez ideoloji” gibi yerleşen bu öğretiler içerisinde yanlışlıkla verilen veya yanlış anlaşılan “Üstünlük ve geçerlilik” öğretisi, uygun zeminde karşılık bulur ve aynen “Yenen hurmalar” gibi “Tırmalar”!

“Üstünlük” söyleminde zaten çok fazla “Hurma” var! 2. Boyutta, “Zaman ve mekan” izafiyeti olmadığından, yansıma da illa “Önce ve sonra” şeklinde olmaz; bazı önce “Karşılık” yansır, sonra karşılığa neden olan şey yansır! Hangisinin önce olacağı belirsizdir 2. Boyutta! Arif olan yansımasından anlar işi! “Tırmalama” yansıyor ise “Hurma” zaten 2. Boyutta vardır ve ister yansısın ister yansımasın, tırmalamasından anlaşılır!

Son tahlilde; 2. Boyutun yani tasarı boyutunun, 3. Boyuttaki yansıması kaçınılmaz ve bu illa “Eylem ve sonucu” şeklinde olmaz! Bazı sonuç ve eylem; bazı da sadece sonuç olur, her durumda eyleme izin verilmez! Yani 3. Boyutta, “Bıldır yenen hurmalar, tırmalar”, 2. Boyutta ise “Yenmesi planlanan hurmaların, tırmalamaları planlanır” Arif olan, görünen yani yansıyandan işi anlar! Gereksiz yere “Hurma yeme planı” yapmaz gereksiz “Hurma” zaten yemez! Birikenler, illa çıkar! Bu durumda “Sabır” ise şöyle; yenmesi planlanan hurmaların “Tırmalaması” bitene dek dayanmak ve yeni “Hurmalar” yememek ve planlamamak!

Ahmet Bektaş