- 797 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ANADOLU KADINLARI MUDAFAA-İ VATAN CEMİYETİ
Sivas`ta kurulan Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetini, ülkemizde hatta dünyada yaşayan herkesin bu önemli derneği hatırlayıp, bilgilenmesi, tüm Türk kadınlarının, bu dernekte çalışan değerli vatansever hanımları örnek almaları gerektiğine inanıyorum.
Bu cemiyetin varlığı ne yazıktır ki bugüne kadar pek tanınmamış , okul ders kitaplarında dahi bu önemli derneğe yer verilmemiştir.
Sivas’ın Kurtuluş Savaşı yıllarındaki önemi sadece tarihi Sivas Kongresine ev sahipliği yapmasından ibaret değildir. Kurtuluş Savaşında en çok şehit veren illerden biri olan Sivas Müdafaa- i Vatan Cemiyeti ve Kuvâ-yi Millîye örgütü ile aktif olarak mücadeleye katılmıştır. Bu nedenle Cumhuriyet’in kurulmasında Sivas’ın tarihte çok önemli bir yeri vardır.
Türk kadınlarının Milli Mücadeleye büyük kararlılıkla katılışını gösteren en önemli olay, Genel Merkezi Sivas’ta olmak üzere Anadolu Kadınları Müdafaa- i Vatan Cemiyetinin kuruluşudur. Bu cemiyet Sivas Valisi Reşit Paşa’nın eşi Melek Reşit Hanım ve arkadaşları tarafından Sivas’ta kurulmuş ve kısa sürede Anadolu’nun muhtelif şehirlerinde merkeze bağlı birçok şubeleri açılmıştır.
Düşman işgallerini büyük bir hassasiyet ve dikkatle izleyerek itilaf devletleri ve İstanbul Hükümetine karşı zaman zaman protestonameler yayımlayan, Milli Orduya para ve mal yardımı kampanyaları açan, Milli Mücadele için Anadolu’ ya geçenlere kutlama mesajları gönderen bu cemiyet, Kurtuluş Savaşı boyunca Türk kadınlığının iftihar edeceği büyük hizmetler görmüştür. Anadolu Kadınları Müdafaa- i Vatan Cemiyeti hizmetleri esnasında daimi surette Heyet- i Temsiliye ve Ankara Hükümeti ile ilişkilerini sürdürmüş ve Mustafa Kemal Atatürk’ ün büyük takdirini kazanmıştır.
O dönemde Sivas Valisi olan Vali Reşit paşa 1868 yılında Şam’da doğmuştur. 1888 yılında Mülkiye’yi bitirdikten sonra çeşitli Eğitim hizmetlerinde görev almış, 1906 yılında Serez Sancağı Mutasarrıflığına atanmıştır. Bu görevde iken Rumeli Beylerbeyi (Paşalık) unvanını kazanır. İttihat ve Terakki Partisinin gizli çalışmalarına katılır. II. Meşrutiyet öncesinde Sultan II. Abdulhamit’e çektiği ültimatom telgrafı ile yurt çapında ün kazanır. II. Meşrutiyetin ilanından sonra Valiliğe yükselir. Sırasıyla Edirne, Cezair-i Bahri-yi Sefid, Manastır, Ankara, Kastamonu Valiliklerinde bulunur. Daha sonra Sadrazam Talat Paşa tarafından görevden alınır. Ancak; 1916 yılı seçimlerinde Ergani mebusluğuna seçilir. 28 Aralık 1918 de Meclis- i Mebusan’ın dağılmasından sonra açıkta kalır ve ailesini geçindirmekte büyük sıkıntılar yaşar. Hürriyet ve İtilaf Partisinin kurduğu Hükümet Reşit Paşa’yı Sivas Valiliğine atar. Paşa 11 Haziran 1919 da Sivas’ ta göreve başlar. Reşit Paşa iyi bir devlet adamı aynı zamanda iyi bir düşünür ve yazardı. Hatıraları Milli Mücadele tarihimizin Büyük Nutuk’tan sonra en önemli kaynak eserlerinden biridir.
Sivas Kongresi sonrası Mustafa Kemal’in Sivas’ ta bulunduğu bir sırada Sivaslı vatansever kadınlar Müdafaa- i Vatan Cemiyeti adıyla bir dernek kurdular. Çok yüksek bir kültür düzeyi, sorumluluk ve özveri hisleri göze çarpan hanımefendiler, kararlı bir çaba içinde çalıştılar. Bu kararlarını birkaç gün sonra İrade- i Milliye Gazetesinin 8 Kasım 1335 (1919) Pazartesi gün ki 15 numaralı sayısında yayınlanan haberle cemiyetin kuruluşunu kamuoyuna ilan ettiler. Haberde aynen şöyle denilmektedir: “ Sivas hanımları geçen Cuma günü Numûne Mektebi’nde ( Çifte Minarenin karşısındaki bahçe içinde iken zamanla yıkılmıştır) toplanarak memleketin bütünlüğünü ve istiklâlini müdafaa uğrunda bütün Anadolu’nun birliği için çalışmak üzere bir birlik kurmuşlardır.”
Daha sonra bu kuruluşu Mustafa Kemal Paşa’ ya bildirildiğinde “Maksat Vatanı Müdafaadır. Bu teşebbüsün birinciliği şerefini kazandıkları için, Sivaslı Hanımefendileri tebrik ediyorum.” demiştir. O zamanki Sivas Valisi Reşit Paşa’nın eşi Melek Reşit Hanımın başkanlığında 26 Kasım 1919 da Valiliğe resmen başvuruda bulundular. 9 Aralık 1919 tarihinde kuruluş onayını aldılar. 16 kişilik yönetim kurulu oluşturuldu. 800 tane de üyesi vardı.Genel Merkezi Sivas olan derneğin yoğun çalışmaları sonucu daha sonra Kangal, Viranşehir, Kayseri, Eskişehir, Kastamonu, Erzincan, Amasya, Burdur, Konya, Yozgat, Bolu, Aydın ve Niğde ‘de şubeleri açılmıştır.
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’ nin beyannamesi 26 Kasım 1919 tarihinde Sivas Valiliğine verilmiş, 7 Aralık 1919 tarihinde ise iki nüsha cemiyet tüzüğü de sunularak yasal işlemin tamamlanması istenmiştir. Sivas Valiliği 9 Aralık 1919 tarihli yazısı ile Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’ nin kuruluşunu onaylamıştır. Cemiyet, resmen onaylanmadan önce 28 Kasım 1919 tarihinde kurucuları tarafından Valilikten izin alınarak Sivas Numune Mektebi’nde Sivas kadınlarının iştiraki ile bir genel toplantı düzenlenmiş ve cemiyetin kurulduğu halka duyurulmuştur. Bu toplantı sonucu Padişaha, Sadrazam’ a ve Dahiliye Nazır’ına telgraflar çekilerek Cemiyetin amacı açıklanmış, yurdumuza ve milletimize karşı yapılmakta olan haksızlıkların düzeltilmesi için; hükümetçe gerekli girişimlerde bulunulması istenmiştir. Cemiyet aynı gün İstanbul’daki Amerika, İngiltere, Fransa ve İtalya siyasi temsilcilerine de protesto niteliğinde birer telgraf göndermiştir.)
(Cumhurbaşkanlığı Atatürk Arşivi, Kutu:2-3,Dosya:1,Fihrist:22)
Sivas Valisi Reşit Paşa’nın eşi Melek Reşit Hanımın başkanlığında kurulan Sivas Anadolu Kadınları Müdafaa- i Vatan Cemiyeti’nin 28 Kasım 1919 da düzenlediği Genel Toplantıdaki konuşması:
“Muhterem Hemşirelerim ! Bugün buraya toplanmaktaki maksadımız, memleketimiz hakkında biraz görüşmek, dertleşmek, ağlaşmak, Cenab-ı Hakka yalvarmak, lazım gelirse Vatanın müdafaası için hatta ölüme bile katlanmaktır. Çünkü İstiklâlini kaybeden bir millet, en büyük rahata nail olsa bile artık o memleketin sahibi değildir, esiridir. Bir insan küçük bir evin hanımı olmayı elbet büyük bir evin hizmetçisi olmaya tercih eder. Hâlbuki memleketini kaybetmek, hizmetçilikten de esaretten de güçtür. İzmir’ in muvakkat bir işgali esnasında bile dindaşlarımıza ne hakaretler yapıldığını görüyoruz. Hâlbuki biz daha istiklâlini muhafaza eden, parlak bir tarihe sahip olan bir milletiz. Hulâsa hemşirelerim, bizim için ya ölüm- ya istiklâl! Bunu düşünerek ‘Anadolu Kadınları Müdafaa- i Vatan Cemiyeti’ namı ile sırf seslerimizi, memleketimizi parçalamak isteyenlere işittirmek için delâletinizle bir cemiyet teşkil etmeye karar verdik. Bu cemiyet sırf müşterek hukukunuzu müdafaa edecektir.
Memleketimizin mukadderatı belli olup sulh imza edilinceye kadar bu cemiyet devam edecektir. Memleketimizin muhafazası için ne lazım gelirse her şeyi yapacak, bütün yaptıklarını ve yapacaklarını yine sizi toplayıp haberdar edecek ve reyinizi alacaktır. Kimleri intihap etmek isterseniz memurin ve yerli haremlerinden intihap ediniz. Yalnız, sizin hukukunuzu mümkün olduğu kadar müdafaa edebilecek liyakatta hanımlar olsun. Maksad-ı teşekkül memleketin müdafaasıdır. Hemen Cenab- ı Hak teşebbüsümüzde muvaffak bil- hayr eylesin. Amin!”
Aynı toplantıda Darüleytam Müdiresi Makbule Hanım’ın konuşması:
“ İnsanın doğduğu ve yaşadığı yere vatan derler, değil mi? Bir insan tasavvur eder misiniz ki bu kelime söylendiği zaman kalbi titremesin? Bir insan tasavvur eder misiniz ki Vatanına karşı daima derin bir hiss-i muhabbet taşımasın? Elbet, evet Hanımefendiler... Bahusus bugün için en mühim düşüncelerimiz Vatan kaygısı. En büyük vazifemiz istiklalimizi muhafaza etmek, vatanımızı kurtarmak, düşman eline teslim etmemektir. Bir tek Müslüman kalıncaya kadar müdafaa etmek. Fakat zannetmeyiniz ki bu vazife yalnız erkeklere aittir. Hayır Hanımefendiler! Vatan, sevgili Vatan, erkeklerin olduğu kadar da bizimdir. Biz de Vatanın anasıyız. Vatanımızı, İstiklâlimizi kaybedersek erkeklerden ziyade mutazarrır olacak biz kadınlarız. Çünkü ilk tarize biz uğrayacağız.
Türk Müslüman kadınlarının, yani bizlerin medar-ı iftiharımız, ziynetimiz olan namuslarımız paymal edilecek. Kardeşlerimiz, evlatlarımız, babalarımız, zevçlerimiz Vatanımızın müdafaası için çalışırken biz düşmanlarımızın çizmesi altında mı ezileceğiz? Onlara birer baziçe mi olacağız? Biz böyle bir zillete tahammül edebilir miyiz? Elbet hayır, değil mi Hanımefendiler?
Muharebe meydanlarında erkekleriyle çarpışan eski Müslüman kadınlarının kardeşleri olduğumuzu, onların temiz, asil kanlarının bizim damarlarımızda da elan cevelân ettiğini düşmanlarımıza göstereceğiz.
Hanımefendiler! Saf havasını teneffüs ettiğimiz içinde yaşadığımız Sivas, bugün pek tarihî bir memleket oldu. Memleketi seven bazı fedakâr kardeşlerimiz hayatlarını Vatanları uğruna feda etmeye yemin ederek büyük bir azim ve imanla ortaya atıldılar. Bütün mukarreratlarını Sivas’ tan bu mübarek Vatandan her tarafa tebliğ ettiler ve bütün din kardeşlerini kendileri ile beraber gördüler. İşte biz de bu muhterem kardeşlerimizi tebcil ederek onları kendimize bir numune- i imtisal ittihas edersek memleketimizin selameti için bizim de pek büyük şeyler yapacağımıza imanım var. Yemin ediyoruz, ahdediyoruz; memleketimizi düşmana vermemek için erkeklerimizle beraber çalışacağız. Bu kararımızı bütün Anadolu’daki Türk ve Müslüman hemşirelerimize bildireceğiz. Hiç şüphe etmem ki; onları da kendimizle beraber müdafaa yolunda göreceğiz.” demiştir.
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk Cemiyetindeki vatansever kadınlarımız sayısız hizmetlerde bulunmuşlardır.
Sivas’ın zor şartlarında kimsesiz kalmış olan kadın ve çocuklara maddi ve manevi destek veren bu vatansever Sivas’lı kadınlar kurban bayramında kesilen etlerin uygun bir miktarını evlerden toplayarak Kız Darüleytam’lı çocuklara verilerek kavurma yapılmasını sağlamışlardır. Kurban derilerini cemiyet yararına toplatılarak bu derilerinin yününden çorap örüp, cephedeki askerlerimize çorap göndermişlerdir. Ayrıca; bu derilerin satışından elde edilen paranın askerlerimizin diğer ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamışlardır. Yabancı devlet başkanları ve eşlerine gönderdikleri yazılarla işgaller karşısında kadın ve çocuklarımızın uğradıkları zulümleri protesto etmişlerdir. Ayrıca padişaha, İstanbul Hükümetine, bazı kuruluşlara sayısız telgraflar çekmişlerdir. Bütün faaliyetleri İrade- i Milliye ve Hâkimiyet- i Milliye Gazetelerinde yer alan Anadolu Kadınları Müdafaa- i Vatan Cemiyeti Milli Mücadele tarihimizde haklı ve onurlu bir yere sahip olmuştur.
Sivas bu günlere kolay gelmemiştir. Milli Mücadele sonuna kadar Türk Kadınlarına mücadelede öncülük yapan bu Sivaslı hanımefendilerin çalışmaları, tüm hanımlara örnek olmalıdırlar. O dönemdeki çağdaş, yurtsever hanımlar gibi olup birlik beraberlik içerisinde duyarlı, mücadeleci, üretici olmalılar. Ülkemiz ve Sivas’ımız ancak o zaman tarihteki lâyık olduğu yeri koruyabilir.
Türk toplumu içinde, kadın sorununun çözümlenmesi karşı cinse bırakıldıkça istenilen sonuca varılması daima zorlaşacaktır. Kadınlarımız bu gerçekleri görerek eski Anadolu kadınlarımızı örnek alıp, çok okuyup bilinçli olarak haklarını savunup, ülkemiz, vatanımız için daha çok özveri ile çalışmalıdırlar diye düşünüyorum.
Mustafa Kemal Atatürk’ ün şu sözleriyle yazımı noktalıyorum.
“Ey kahraman Türk Kadını!.. Sen omuzlar üstünde göklere yükselmeye lâyıksın.”
“Dünya’nın hiçbir yerinde hiçbir Ulusunda Anadolu köylü kadınının üstünde kadın çalışması yoktur. Ve Dünya’da hiçbir Ulusun kadını “Ben Anadolu Kadınından daha çok çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar çabaladım,” diyemez.
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin Tüzüğünde belirtilen 16 kadından oluşan idare heyeti ve üyelerinin isimleri şöyledir.
1-Reise- i Ulâ: Melek Reşit Sivas Valisi Reşit Paşanın hanımıdır. 1887 yılında doğmuş.1909 yılında Reşit Paşa ile evlenmiştir. 1924’te eşini kaybettikten sonra, çocukları Atatürk’ ün emirleri ile yatılı okullara yerleştirilmiştir. Melek Reşit Hanım 1958 yılında İstanbul ‘ da 71 yaşında vefat etmiştir.
2- Reise-i Saniye: Samiye Tevfik.
3-Kâtibe-i Mesule: Şefika Kemal.
4-Veznedar: Nasuhzade Emine.
5-Heyet-i İdare Azası: Hamdi Bey Refikası Nuriye.
6- “ “ :Rahmi Bey Refikasi Nuriye.
7-“ “ :Muhsin Paşazade Meşhude.
8-“ “ :Türkeşzade Ömer Efendi Refikasi Ferruh
9-“ “ :Nasuhzade Sezai Efendi Refikası Şerife
10-“ “ :Bayrakzade Nafia Sermühendisi Bey Refikası Emine Emin
11- “ “ :İstinaf Müddeiumumisi Bey Refikası Neyyire Ziya
12-“ “ :Sabık Polisi Müdür Bey Refikası Müşfika Kamer
13-“ “ :Darüleytam Müdüresi Makbule Zelife Rıza
14-“ “ :Kolordu Sertabibi Bey Refikası Bahire Nuri
15-“ “ :Biçki Salonu Müdüresi Tacürrical Ali
16- “ “ :Telgraf Başmüdürü Refikası Memduha Lütfi
17- Aza: Emirbeyzade Emir Paşa Refikası Hatice
18- “ :Baytarzade Hakkı Bey Refikası Nakime
19- “ :Belediye Tabibi İlyaszade Ziya Bey Refikası Huriye
20- “ :Mukabilzade Hayriye
21- “ :Küçükağazade Raif Bey Kerimesi Belkız
22- “ : Başçavuşzade Dr. Remzi Bey Refikası Kevser Azmi
23- “ :Orman Müdürü Sabit bey Refikası Nasriye
24- “ :İstinaf Azası Hafız Efendi Refikası Şahver
25- “ :Binbaşı Mehmet Ali Bey Refikası Münevver
26- “ :İstinaf Azası Avni Bey Kerimesi Şayan
27- “ :İstinaf Ceza Reisi Bey Refikası Hicaze
28- “ :Sulh Hâkimi Beyin Refikası Ülfet
29- “ :Serbaytar Binbaşı Alirıza Bey Refikası Feriha
30- “ :Merhum Kondüktör Şükrü Efendi Haremi Ayşe
31- “ :İnas Mektebi Baş Muallimesi Fatma Feriha
32- “ :Sabuncuzade Osman Efendi Kerimesi Kadriye
33- “ :Ziraat Bankası Müdür Bey Refikası Habibe
34- “ :Eşraftan Müezzinzade Refikası Rabia
35- “ :Maarif Müdürü Bey Refikası Fetanet
36- “ :Sıhhıye Müdürü Bey Refikası Şaziye
37- “ :Şube Mühendisi Beyin Refikası Nafize
38- “ :Küçükağazade Refikası Refika
39- “ :Tüccardan Habibzade Hacı Sabri Efendi Haremi Şerife
40- “ :Gülşahzade Refikası Saniye
41- “ :Abdi Efendizade Refikası Fethiye
42- “ :Şükrüzade Refikası Ziynet
43- “ :Muhasebe-i Hususiye Müdürü Refikası Şefika
44- “ :Pirtalazzade Ziya Efendi Refikası Hayriye
45- “ :Emir Paşa Efendizade Naile
46- “ :Kahya Emin Oğullarından Halis Turgut bey Refikası Latife
47- “ :Hacı Abubekirzade Osman Efendi Refikası Fatma
48- “ :Sığırcızade Hayri Efendi Refikası Latife
KAYNAKÇALAR:
1. Prof. Dr. Bekir Sıtkı BAYKAL, “Milli Mücadelede Anadolu Kadınları Müdafaa- i Vatan Cemiyeti”, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk ve Atatürkçülük Dizisi:2.
2. Sabiha SERİN, “Anadolu Kadınları Müdafaa- i Hukuk Cemiyeti”, Revak, s.217, Sivas Hizmet Vakfı Yayınları, Sivas 2002.
3. Ahmet Necip GÜNAYDIN, “Milli Mücadelede Sivas ve Mustafa Kemal Paşa”, Sivas-Eylül 2000.
4. Cevdet R. YULARKIRAN, “Hatıralar-Sivas Valisi Reşit Paşanın Hatıraları”,”Sivas İli, Sanat, Kültür ve Araştırma Vakfı (Siskav), Yayın No:2, Sivas:2001
SABİHA SERİN
YORUMLAR
Merhaba , bütün hanımlar adına teşekkür ediyorum.Artık herkes hakları konusunda bilinçlenmeye başladı.Ben kadın hakları demektense,insan hakları olarak değerlendirmek istiyorum.Kadın olsun , erkek olsun kendine yapılmasını istemediği her ne ise ,karşı cinse de yapmamalı.Dolaysıyla kadın erkek diye ayrımıda ortadan kalkmış olur.Aslında herkes yerini bilmeli.Kadının güçlü olduğu alanda erkek güçsüz kalabiliyor.Örneğin anne şevkati ,merhameti,sabrı...Erkeğin kuvvetli olduğu bir alanda kadın güçsüz kalabiliyor.Ayrı ayrı haklarını düşünmek yerine her iki cinsin de etkin olduğu alanlarda değerlendirirsek,problemlerimiz daha çözülebilir bir hal alır .Bu bir bakış açısıdır .katılırsınız veya katılmazsınız .ama verdiğiniz bilgiler ve emeğinize saygımdan okudum ve görüşlerimi yazdım .Dostça kalın...