- 326 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gecikmenin bedeli ya da faturası.
Defalarca yazıldı ,söylendi ama arada tekrarda hem yarar hem de gereklilik var der eğitimciler.
"Kısa aralıklı tekrarlar,öğrenmeyi pekiştirirler."
Bu cümleden yola çıkarak tarihteki bazı gecikmelerin ya da "geciktirilmelerin" nelere sebep olduğunu anlamak mümkün olacaktır...Ya da "bedel" veya "faturalar" nasıl bugünlere kadar gelir ve başımıza da "pat "diye vurur.
Bugün eğitim-öğretimdeki bazı "temel sorunu" anlamada veya anlamlandırmada bu tarihi süreç bize "ışık "tutabilir.
Zaten Shakespeare" Bütün dünler bugünü aydınlatan fenerlerdir." derken bunları da söylemek istemiştir belki de!
Matbaanın 270+ 54 yıl eder 324 yıl gecikme Osmanlı’nın "gericiliğinden" değil,el yazması kitaplardan ve onları çoğaltıp dağıtmaktan geçinenn "müstensih"lerin "hayırcı" tavırlarından anlaşılır sadece.
Çünkü hattatların yazdığı bir kitap/ eser 50 kr’a satılırken,matbaadaki satışı ise 20-30 kr’a inmekteydi.
"Kaybedenler Kulübünün" ekonomik çıkarlarını görmeden/göremeden bu gecikme/geciktirilme anlaşılamaz.Olaya bir de bu açıdan bakmak gerekir kanımca.
Benzer durum felsefede de karşımıza çıkmaktadır.
Voltaire’in "Felsefe Sözlüğü" 1764’lü yıllarda basılıp dağılırken,bizde ilk felsefe sözlüğü "Mufassal Kamus-ı Felsefe "adıyla 1914’te piyasaya çıkıyordu.Rıza Tevfik ’in kalemiyle...
Ama en ilgincini de 12.yüzyılın "bilgini" kabul edilen İbni Rüşd’ün yazdığı "Filozofların Tutarsızlığının Yorumu" adlı eserinde görülebilir.
Matbaanın tarih sahnesine çıkmasıyla 16.yüzyılda 17 baskısı yapılan bu "eser" maalesef ülkemizdeki dilimize yani Türkçeye çevrilmesi 1986 ’da tamamlanabilmişti.
Bence bu "gecikmeleri" görerek bu günkü eğitim-öğretim sorunlarına bakabiliriz /bakmalıyız da.
Ya da hangimiz belleğinde veya "tarihsel hafızasında" bugün "Sibernetik" biliminin kurucusu kabul edilen ve 1206 ’da ölen Cizreli İsmail Ebül’iz El Cezeri’nin adı var ki?
Hem de "Hayata geçirilmemiş her bilgi doğru ile yanlış arasında bir yerdedir."diyerek bilim felsefesi de yapan El Cezeri.
Yeni bir bin yılın başlangıcındayız.
Aynı hataları tekrar yaşamamak için dünyaya "açılmak" ve bütün alanlardaki gelişmelere kulak verip,ülkemize taşımaktır.Ya da bizim dünyaya katkı koyma zamanıdır.
Küresel düşünüp,yerel davranmak gerek.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.