- 745 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
hadi yak yüreğimi...
Damdan düşer gibi oldu her şey. Sen gittin bir anda, içimde bir prens öldü. Oysa ne çok suni teneffüs yapmıştım ölmemesi için. Ölmek isteyeni ne kadar tutabilirdim ki yüreğimde. Yola çıkmıştı bir kere ya da yol onun ayağına gelmişti. Her ihtimalde de sonuç aynıydı. Ölüm bazen sessiz gelirdi bazen paldır küldür şimdi ki gibi alır götürürdü her şeyi.
Gözyaşlarımı akıtırım toprağına, sarılırım boynuna son kez, gitmek kolaydır prensim, giden kolayı seçmiştir. Ya kalan, bir avuç toprağı bile yoktur içine girecek, gözyaşlarını toprağıyla gizleyecek.
Ölüm hayatı ciddiye alanları görüyordu önce, hayat bir rüyaydı bazılarına ise kâbus… Unutanlara hatırlatmak lazımdı. Eğer bir gün bende hayatı ciddiye almaya, böyle bir hatayı yapmaya kalkışırsam benim için bir avuç toprak arama sakın, gözyaşlarımı saklamak, toprağın özsuyu olmak istemiyorum. Yak beni küllerimi bir dağ başından savur şehrime. Gökyüzünde kuşların kanatlarına takılayım diyar diyar gezeyim, bir çocuğun oyun çamuruna düşeyim hayallerine şekil olayım.
Ölüler sessizdir prensim birazda kırgındır hayata istesem de konuşamıyorum artık yüreğim paramparça hadi yak yüreğimi… Hadi durma prensim yak yüreğimi…