- 508 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bu Çocuk Okumaz!
Hayat, sürprizlerle doludur. Bir bakarsınız hiç ummadığınız şeyden bir değer çıkar. Değerlendirmeleriniz ve söylemlerinizle mahcup olursunuz.
30 senelik öğretmenlik yaşamımda ben de bu sürprizleri çok yaşamış biriyim. Hele ki ben okurken ‘ Bu çocuk okumaz’, ‘Okursa burnumu keserim’ gibi söylemler beni yıldırmamış, aksine başarılı olmam için kamçılamıştır bile. Çevrede buna benzer örnekleri çok görmüşüm ve yaşamışımdır.
Öğretmen veliye: -Bu çocuktan bir şey olmaz. Boşuna masraf ve eziyete gerek yok. Al 5-10 tane davarı gütsün. Deyip öğrencinin geleceğine ipotek koymasına ne denir? O çocuk okutulmayıp yaşamın merdivenlerini çıkarken sesli veya sessiz olarak hep:
-Allah belasını versin. Benim okumama mani oldu. Yoksa ben okuyup büyük adam olacaktım. Diye yakınmalarına ortam hazırlamak ve geleceğini karartmak değil bir insana hele hele bir öğretmene yakışmayan bir davranıştır. Kaldı ki tarih bu ve buna benzer örneklerle doludur. Edison sınıfında ‘tembel çocuk’ diye adlandırılırdı. Bakın yanılgıya işte. Ben de meslek yaşamım süresince hiçbir öğrencimle ilgili bu veya buna benzer bir değerlendirmede bulunmamışımdır. Velisi benim sözlerimi ciddiye alır da çocuğunu okutmazsa o çocuk dağda odun yaparken, yaprak keserken veya davar güderken kim bilir nasıl söylem ve eylemlerde bulunacak? Bırakın velisi eziyetlere kalıp, o çocuğunu okutmaya çabalasın. Okuyabildiği kadar okur ve büyüyünce ne öğretmenine ne de anne- babasına kötü düşünceler beslemez. Ki okuyamazsa hatayı başkalarında değil kendinde bulur.
Sınıfta:
‘Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz?’ Sorusuna yanıt olarak her çocuk, mesleklerin en alasını sıralar. Hiç biri ‘Ben çöpçü olacağım’ diye ifade etmez. Fakat hayat koşulları kimini doktor, kimini de çöpçü yapar. Elbette ki hayatımızda doktora da, öğretmene de, çöpçüye de yer vardır. Fakat birileri o kişinin çöpçü olmasında pay sahibi olmamalıdır. Benim için de değerlendirmelerde bulunanları her gördüğümde söylemlerini bir acı hatıra olarak gözlerimin önüne getiririm. Fakat hiçbir zaman yüzlerine vurup, sitemde bulunmam. O kişiler beni gördüklerinde değerlendirmelerinin altında zaten ezilmektedirler. O utanç onlara yeter. Bir de benim şamar gibi yüzlerine vurmama ne gerek?
- Muhammet AVCI/ Sakarya
YORUMLAR
Empati ile yazılan kaleminizi beğeniyle okudum. Teşekkürler.Selamlar