Tespitleriniz son derece yerinde ve doğru. Seçici kurul kimlerden oluşuyor bu sitede, hep merak etmişimdir. Dikkat ediyorum da, bir objektiflik ve tarafsızlık göremiyorum güne düşen yazı ve şiirlerde.
Ben yazılarımı da, şiirlerimi de güne düşsün diye yazmam. Okuyan okur, okumayana uğurlar olsun. Güne düşen yazı veya şiirlerin çok da okunduğuna inanmıyorum. Şiir veya yazı ne ödülü alırsa alsın, hitap etmiyorsa bana ve tabi güncel konulara, ben o yazıyı veya şiiri neen okuyup da zamanımı heba edeyim ki? Çünkü biliyorum ki çoğu kereler yanlı, al gülüm ver gülüm yaklaşımları oluyor. Diğer edebiyat ve şiir siteleri de farklı değil.

Bu yazınızı okudum ve zamanımı vererek yorumda bulundum.Çünkü hak ediyor ve gerçekleri tarafsız ve yalın bir gözle okumayı her zaman severim. Bu anlamda bu yazınız bence çok daha kıymetli. Okuyucu bilir neyin ne olduğunu, en büyük değeri de okuyucu verir. Hiç de üzülmüyorum, kimin şiiri ya da yazıları güne düşerse düşsün. Etkili olmadıktan sonra nobel edebiyat ödülü değil ya sonuçta?

Saygılar..

Usta
Gerçekler bilgi beceri sevgi ile olur
başarı bile kendini yenileyen bir duygudur
bir insanda iş bir insanda ülke bir insanda çevre sevgisi yoksa neye yarar

kutlarım saygı ve selam ile

Çok güzel bir noktaya değinmişsiniz yüreğinize sağlık...

çok haklısınız..
şiirde galiz bir kelime bile nahoş durur..

diğer taraftan bu "birlik ve beraberliğe her zamankinden çok muhtaç olduğumuz...." günlere bereket geldi anasına satayım
var başımıza bir gelecek;
Allah korusun


teşekkürler

Maksadını aşan her söz ' bence çevre kirliğinden farksız bir durum teşkil eder'
Şiir ve Şair her daim iş birliği içinde olmalıdır ' yani ' kendiniz başka şiir başka anlam taşımamalısınız !
İla bir şeyleri anlamak ve anlatmak istiyorsanız özüne ve duyguların sözcük içindeki ufacık ifadeleri iyi
kullanmak durumundasınızdır kalite ! bu da kaliteyi gerektirir .. !!

Güncel bir konu olması da ayrıca önemli ! Ve Özeldi tebrik ederim Sayın Macid .Selamlar ..

beren yılmaz tarafından 5/28/2016 12:19:51 AM zamanında düzenlenmiştir.

Doğru bir konu ve noktaya değinmişsiniz hocam. Ben her ne kadar değindiğiniz konularda yazı veya şiir denemesi yapmada başarılı olamasam da, milli duyguları veya değindiğiniz konu ve duygulara temasta bulunan şair- yazarlarımızın tamamen arkasındayım. İçten gelen her duygu, yazına dönüştüğüne güzel sonuç verir diye düşünüyorum. Dertleri, tasaları bu konularda yoğunlaşan şair-yazarların da bunlara değinip yazılar yazması çok doğal. Seçici kurulun muhakkak dikkate alması gereklidir. Umarım bu yazınızdan sonra dikkate alınacaktır...
Saygı ve salam ile.

Anlamlı,güncel ve bilgilendirici yazınızı tebrik ediyorum selam saygılarımla.

Güzel anlatım.
İnsan sevdiğinden çeker.
Beğendim.
............................ Saygı ve Selamlar...

Kalem haklı yazmış ne denilebilir ki..
Yalnız şu kadar diyeceğim, herkes iyi yazmak zorunda değil, yazamaz da zaten..
Yeter ki yazdıklarında samimi olunsun.
tebrikler. selamlarımla.

Çok doğru diyorsunuz Mehmet Bey, yalnız bu konuda milli duyguları çoşturalım derken kimi davula kimi kasnağa vurduğu için yönetim huzuru sağlamak adına tümden yasak koymuş siyasi yazı ve şiirlere.

Senin dediğin gibi duyarlı davranıp vatan aşkı için yazıp çizene kimse bir şey demez sanırım.

Yazmak için de insanin içinde ne varsa dışa o vurur. Ne kadar çırpınırsan çırpın nafile yani :(

Yerinde bir konuya değinen kalemi kutlarım, selamlar

'Şair nedir? Tabiatın en sevdalı zamanlarındaki hüzünlü gülümsemelerinden yaratılmış bir canlı. Gülümseyişlerinden, güldeki şebnem gibi gözyaşları, ağlayışlarından gökkuşağı gibi gülümseme alametleri görülür; tabiata bütün yaratıklardan daha fazla esirken, tabiatın üstüne çıkmak ister; kendi kendini bile idare edemezken, dünyayı zayıf kollarıyla sürükleye sürükleye başka bir feyiz noktasına, başka bir olgunluk merkezine götürmeye çalışır. Bunca didinmeler içinde gücü, kuvveti kesilince de ya kafeste siyah perdeler içinde mahpus bülbüllerin nağmesi kadar hüzünlü veyahut dünyamızdan teneffüse yeter hava bulamayacak derecede yükselip sonra aşağıya doğru hiddetle süzülen şahinlerin haykırışı kadar acı feryatlara başlar. İşte asıl şiir o feryatlar ve asıl şair de o karakterde, o yaratılıştaki insanlardır. Yoksa ben on kelimeyi aruz veya hece kalıplarına uydurmaya, yine birkaç kelimeyi birbirine kafiye yapmaya muktedir olanlar değil.
Namık Kemal / Cezmi / Armoni yay. / S.14 / 2004


Şair yok
Şiir var diyorum kızıyorlar bana

Göz atanlar ülkesi olduk. Her şeye göz atıyoruz.Derinlemesine dalmak, içinde kaybolmak ayrıldı benliğimizden.

Herkes toplanmış Şiir yazıyor, yazı yazıyor güzel güzel . Geleceğin tarihini çiziyoruz hep birlikte !
Herkes istediğini aktarıyor birbirine .

Daha ne olsun ?

Şiir gerçekleri söylemeye devam edecektir sonsuza kadar bir bir . Ezber bozan, düzeni sarsan Şiirlere ihtiyaç var gerçekten


SEVGİ DAİMA YAŞAR

Biz umudumuzu sevgiden, akıl ve güvenden yana yitirmeyelim sadece

Sevgi dili Türkçeme sevgi sunumu ile
Teşekkür ediyorum .

Saygımla ,

.









YAŞAYANKELİME tarafından 1/31/2016 3:57:27 PM zamanında düzenlenmiştir.

Şiirin yolu çok uzundur, üstadım...
Fakat biz istiyoruz ki, yazdıklarımız ve/veya okuduklarımız reçete gibi gelsin...
Yani her şair (adayı) 'ferman etmiş' olmak istiyor...
Bu yüzden de provakatif bir algı biçimiyle baştan kaybettiriyor şiirine...
Herkesin çiğnediği sakızı kendisi de çiğnemekten kaçınmıyor...
Sonunda has şiiri farkedemeyecek duruma geliyor cemiyet...
Sonrası bir kısır döngü...
Bir nevi şizofreni...

Boşverin şiir yazmayı, doğru düzgün bir cümle yazılmaya çalışılsa, o bile samimi bir destek olur Tükçe'ye...

Yok, yok...

Selam ve saygılarımla.