- 588 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SEVDİM SENİ TOPRAĞIM
MAZİYE YOLCULUKLAR – 98
Ben seni sevdim toprağım…
Bir liseli gencin saflığıyla, heyecanıyla sevdim…
Ben sana gönüllü gönül verdim… Karşılıksız, çıkarsız seni sevdim… Küçük bir çocuğun anne sevgisiyle sevdim… Sana bağlandım… Sevdalandım…
Tertemiz duygularla yüreğimin başköşesine oturttum…
Bir filizi büyütür gibi sevgini büyüttüm…
Ben gurbet oldum…
Sen hasret oldun…
Sen güneş oldun…
Ben gezegen oldum…
Etrafında dolandım durdum…
Sen koca güzel bir çınar, ben dalından kopan yaprak oldum…
Mevsimsiz soldum…
Hüzünle doldum…
Maziye yolculuk yaparak, seni yanımda buldum…
Ben sen oldum…
Ben seni sevdim toprağım…
Babamın doğduğu topraksın…
Babamın toprak olduğu topraksın…
Zulmün, yoksulluğun, adaletsizliğin zincire vurulamadığı bu Dünya’ya, senin bağrında gözümü açtım…
Sokaklarında topaç çevirdim.
Misket oynadım.
Arsalarında yalınayak top koşturdum…
Okul sıralarıyla ve kara tahtayla ilk sende tanıştım…
Mazlumların acılarına ilk defa sende tanık oldum.
Acıların ateşini yüreğimde duydum…
Mazlumlar adına isyan oldum…
İsyankâr oldum…
Kamyon kasalarında gurbet yollarına düşen, mevsimlik işçi çocuğu arkadaşlarımın arkasından gözyaşı döktüm…
Mendil salladım çaresiz…
Boynu bükük heykele döndüm…
Sende, kitap sayfalarında yenidünyalar keşfettim…
Cami mahallesinde, kerpiçten yapılmış iki katlı evimizin odalarında romanlar, hikâyeler okuyarak başka insanları ve yaşamlarını öğrendim…
Bu âlemde senin gibi diyarların olduğunu öğrendim…
Yarınlar için masmavi düşleri ilk sende kurdum…
Düşlerim için mücadeleye sende başladım…
Ben düşlerime koşuyordum…
Düşlerimizi kendilerine iktidar basamağı yapanların kirli hesaplarından habersizdim…
Derin güçler, kirli ilişkileri ile iktidara koşuyorlardı…
Saftım toprağım…
Masmavi düşlerimin neferiydim…
Maşalar sermayenin neferiydi…
Ben seni sevdim toprağım…
Sokakta koşarken, oynarken düşüp dizini yaralayan çocuğun gözyaşlarını silen, yarasını saran annelerini, ablalarını sevdim…
Pişirdiği yemeği kendi sofrasına koymadan yoksul sofralara gönderen, merhametini sevdim…
Komşusunun acılarına dökülen gözyaşlarını sevdim…
Arkadaşlarla paylaşılan lokmanı sevdim…
Güçsüzün başına çökenlere nara olan sesini, siper olan göğsünü sevdim…
Dara düşen güzel insanlara uzanan elini sevdim…
Tabutların altına gönüllü giren omuzlarını sevdim…
Komşusuna yardım ederken dökülen terini sevdim…
Tanrı konuğuna kırılan yumurtayı, pişirilen pilavı, kesilen soğanı sevdim…
Yere serilen yatağa örtülen bembeyaz çarşafı, kanaviçe nakışlı tertemiz yastıklarını sevdim…
Müşterilerine, sonuna kadar açılan esnafların gönüllerinin kepenklerini sevdim…
Borcunu namus bilen sadakatini sevdim…
Çocuklara, bir şelâle gibi çağlayan sevgini sevdim…
Kendinden büyüklere iliklenen düğmeni sevdim…
Yaşlılara hürmetini sevdim…
Kardeşlikten ileri, siyaset bulaşmamış kirveliğini sevdim…
Dostluğa candan vefanı sevdim…
Komşunun, mahallenin, ilçenin namusunu namusu gören gözlerini sevdim…
Çalıştırdığı insanın teri kurumadan hakkını ödeyen elini sevdim…
Bir karıncayı incitmeyen dilini sevdim…
Yalana, hileye tenezzül etmeyen dürüstlüğünü sevdim…
Senin, masum kanlarıyla kirlenmemiş elini, yüzünü sevdim.
Yalandan arınmış sözünü sevdim…
Masum, saf, erdemli özünü sevdim…
Çapulculuk, entrika, zorbalık bulaşmamış, annenin ak sütü gibi temiz servetini sevdim…
Haram lokma girmemiş boğazını sevdim…
Haksızlığa isyan eden vicdanını sevdim…
Mertliği, dürüstlüğü, kardeşliği, yardımlaşmayı evlatlarına öğreten öğütlerini sevdim…
İliklerine kadar his ettiğin fakirliğine rağmen, gönlünün zenginliğini sevdim…
Dedikodu deryasının kıyılarına bile yanaşmayan çekingenliğini sevdim…
Irk, dil, din, cinsiyet ayrımını bir insanlık suçu gören, kirlenmemiş beynini sevdim…
Fakiri, yabancıyı hor görmeyen anlayışını sevdim…
Ben seni sevdim toprağım…
Toprağım, ben senin güzelliklerini sevdim…
Ben senin merdini sevdim…
Kirlenmemiş ferdini sevdim…
Güzelliğine destanlar yazacağım…
Bu güzelliğe leke süren fikirsiz fikirlere mezar kazacağım…
Bedenimde kan, ciğerimde nefes, dilimde ses tükeninceye kadar seni ve güzel insanını sevmeye devam edeceğim…
Koca çınarın bir dalıyım…
Kâhta’m, ben güzelliğine sevdalıyım…