Ölüler Diyarı 11. Bölüm
11. BÖLÜM
Çok fazla duygu kaybediyorum. Sanki her şey bitmek üzereymiş gibi. Hissizlik. Neden hissedemiyorum? Kalbim neden acımıyor? Ölmek zorunda olan herkes öldü. Tek hissedebildiğim garip… İntikam… Kurtulmak için ölmüş olması yetmeyenlerle diğer tarafta görüşeceğim.
***
Biz, Demol ile beraber Bisadek kanalına varmak üzereydi. Biz iki adımda yavaşça beliren bir silüet gibi şekil değiştirdi. Omuzlarından ve omurgasından sivri metaller çıkmış iki ayaklı bir yaratığa dönüştü. Simsiyahtı. Gözlerinde ateşler parlayan bir jaguar gibi görünüyordu. Demol Biz’e umursamaz bir şekilde baktı. “Bu Bisadekliler işimizi zorlaştıracak mı dersin?”
Biz kuduz bir köpek gibi hırlayarak dişlerini gösterdi. “Hiç zannetmem. Tek başına olsan belki… Ama ben yanındayken sanmıyorum Demol.”
+Geride dur ve beni izle derim.
-Onlarla tek başına mücadele edemezsin Demol.
+Nedenmiş o? Bu pençeleri görüyor musun? Hepsini geldikleri deliğe geri sokabilirim…!
-Söz konusu Bisadeklilerse bu biraz zor olabilir Demol. Bisadekliler dünyada Cin diye bilinirler. Ve inan bana burada sahip olduğun güçlerden daha fazlasına onlar sahip. Liderleri Rashed Bin Huttah… Bu ismi bir yerden hatırlıyor musun?
Demol Biz’e bakmadan; “Bisadeklerden olduğunu bilmiyordum…”
-Artık biliyorsun Demol. O yüzden dikkatli olmamız gerek. Ama yine de kimse kendi boyutunda diğer boyuttan gelenler kadar güçlü olamaz. Endişlenme. Ama dikkatli ol.
Huttah ve orduları binlerce yıl Makto Galaksisinin Güney Bisadek Yayında koruyuculuğunu yapmışlardır. Bu yüzden onlara Bisadekliler denirdi. Her şekle girebilen ve gezegende neredeyse çok az varlığın sahip olduğu güçlere sahip yaratıklardı. Tisor ve Kanur gezegenleri ile barış anlaşmaları Huttah’ın ordularından bir bölüğün Kanur gezegeninin üs olarak kullandığı Barum yerleşkesine saldırmasıyla bozulmuştur. Daha sonra ikiye ayrılan Bisadeklilerden bir kısmı Kanur ve Tisor’un zindanlarında güçleri ellerinden alınıp hapis edilirken kalanlar da Dünya’ya sürülmüşlerdir. İçlerinden İsagadlar bilgi toplamak ile görevlendirilmiş rehberlerdi. Borrakalar ise savaşçılardır. Borrakalar yedi kabileye ayrılmışlardır. Her kabilenin bir lideri vardı ve bütün kabilelerin lideri Huttahtı. İsagadlar boyut katmanının bulunduğu yere Bisadek Kanalı derlerdi ve orada yaşıyorlardı. Bisadek Kanalı, şehrin kanalizasyonlarının boşaltıldığı yerdeydi. Diğer boyutta ise bilgilerin toplandığı ve rehberlerin barındığı yerdi…
BİSADEK KANALI
Biz Demol’e el işareti yaparak durmasını söyledi. Demol köşeye çekilerek kayanın arkasına geçti. Biz kanala doğru bir süre bakıp ilerledi. İki yanında da birer metrelik toprak birikintisi gördü. Arasına geçip bir şeyler mırıldanarak eliyle havaya daire çizdi. Eliyle çizdiği dairenin beş katı kadar büyük mavimsi şeffaf yuvarlak iki tümsek arasında belirdi. Demol’e bakarak “gidelim” dedi.
Etraf sakindi. Demol hırıltılı sesiyle; “Burası neden bu kadar sessiz Biz.”
-Birazdan sessizlik bozulacak. Hazır ol.
Demol kolunu yukarı kaldırıp hızlıca aşağı indirirken elinde kenarlarını dumanların çevrelediği bir kılıç oluştu. Diğer kolunu büküp göğsüne doğru çektiği sırada koyu kırmızı, üzerinde elektrik dalgaları dolaşan kalkan belirdi.
“Ben hazırım!” burnundan soluyarak mırıldandı.
Biz çamurlaşmış toprağa eliyle üçgen çizip ortadan ikiye böldü. Ardından havaya bakıp belinden çıkardığı kemikten oyma çubuğu üçgenin ortasına sapladı. Gökyüzünden beliren şimşek o saniyede kemiğin ucunda parladı. Ve birden etraf kararıp değişti. Kendilerini harap olmuş bir kasabanın ortasında buldular. Her yerden bir uğultu vardı. Keskin bir koku vardı. Uzaklardan bir silüet belirdi. Birkaç saniye içerisinde Biz’in yanına kadar gelip selamladıktan sonra durdu. “Nedir derdiniz?” Üzerinde siyah uzun cübbe vardı. Boyu oldukça uzundu. Çenesinden göbeğine kadar inen bir tutam sakalı vardı. Yüzü bakılamayacak kadar korkunçtu. Ses sanki karşıdan değil de her yönden geliyormuş gibiydi. Demol bir kenarda kafasını ara ara sallayıp kulağından bir şey çıkartmaya çalışırmış gibi hareket ediyordu. Biz avuçlarını açarak, “Burası için geldik. Bay O tarafından gönderildik.”
-Ben Rehberim. Ben de size sözcü olarak gönderildim. Bay O’nun buralardan isteği nedir?
+Buradan gitmeniz. İsteyerek veya zorla.
-Geçerli bir sebebin yoksa büyülerinin en çaresiz kalacağı yerde zerrelerine ayrılmak ister misin? Çünkü habersiz ziyaretleri Rashed Bin Huttah’a haber eden bir İsagad yolda. Muhtemelen varmıştır bile. Huttah, Borrakalarla yola çıkmış bile olabilir. Onun evindesiniz ve misafir değilsiniz. Ne yazık!
+Sizi burada yok ettikten sonra Huttah için bir not bırakırım.
Biz ve Demol birbirlerine bakıp gülüştüler. Biz önüne baktığında rehber yok olmuştu. Uğultular yükselmeye başladıkça rüzgar da artıyordu. Yanlarından uçuşan gölgeler yavaşça üzerlerine doğru yaklaşıyordu. Biz Demol’e bakarak başını öne eğdi. “Başlayalım!”
Demol öne doğru hafifçe eğilip kılıcı ve kalkanını birbirine vurdu. Etraf vurmanın şiddetiyle birkaç saniye aydınlandı. İsagadlar karanlıkta bir anda belirip Demol ve Biz’in üzerine saldırmaya başladılar. Sayıları oldukça fazlaydı. Demol üzerine doğru hızla koşanları önce kalkanıyla karşılayıp sonra kılıcıyla ikiye bölüyordu. Birkaç adım öne gidebilse de arkasından gelenler için tekrar geri döndü. Üzerine doğru fırlatılan *Sitea’yı son anda fark edip yakaladı. Dizinde iki parçaya böldükten sonra birinin kafasından diğerinin de vücudundan sokup havaya kaldırdı. Biz’e doğru yaklaşan bir İsagadı fark edince Sitea’nın ucundaki ceseti o yöne fırlatıp dikkatini dağıttı. Ardından diğer cesedi Biz’in arkasına kadar gelen İsagada fırlatıp düşürdü. Biz arkasına dönerek eğilip pençesini İsagad’ın boğazına geçirdi. Biz pençeleriyle önündeki İsagadları parçalıyordu. Pençelerinin uçları maviden beyaza doğru kayan loş ışıklar saçarak değdiklerini yakıyordu. Belirli belirsiz yerlerden gelen ışık huzmeleri ile İsagadların sayısı azalmak yerine artıyordu. Bir gurup İsagad uçarak geliyordu. Biz bunu görür görmez Demol’e seslenerek,
“Demooool! Şimdi!”
Demol Biz ile gözgöze geldi. Başını sallayıp onayladı. “Eğlence zamanı Biz!”
Demol dizlerinin üzerine çöküp yere kapandı. Etrafını çevreleyen simsiyah bir bulut oluşmaya başladı. Bulut gittikçe yoğunlaşıyordu. Birkaç saniye sonra bulut artık Demol’ün her tarafını çevreleyen siyah bir kaya parçasına dönüşmüştü. Demol taşlaşmış gibi orada duruyordu. Hiçbir hareket belirtisi yoktu. Biz dövüşerek Demol’ün yanına kadar geldi. “Demol???” Demol cevap vermedi. “Demol! Sana diyorum ne halt ediyorsun!” Biz Demol’ün ölmediğini biliyordu ama beklediği bu değildi. Kanatlı İsagadlar ve normal İsagadlar Biz’in çevresini sarmıştı. “Keşke Bay O burada olsaydı…” diye içinden geçirdi Biz. Kanalın girişine yaptığı büyü aklına geldi. Bay O gelse bile geçemezdi. Çünkü giriş tamamen mühürlenmişti. Burada görülmesi en son bile istenmeyecek kişi Huttahtı şuanda.
Biz bunları düşünürken birden yerde sarsıntı hissetti. Ayağını bastığı yer çatladı. Çatlaklar gittikçe büyümeye başladı. Biz’in ayağının dibinden yirmi metre ilerisine kadar saniyeler içinde yer çatlayarak açıldı. İsagadlar ne olduğuna anlam veremeden Demol yerdeki yarıktan yukarı doğru fırladı. Normalinden beş kat daha büyüktü ve kanatları vardı. Biz başını gökyüzüne dikerek, “Demoool. Bu müthiş…”
Demol’ün her yerinden duman çıkıyordu. Koyu kırmızı bedeninin üstündeki alevler gökyüzünü patlamış bir asteroidin yansıması gibi renklendiriyordu. Kanatlı İsagadlar Demol’e karşı saldırıya geçtiklerinde her şey için çok geçti. Hepsi tavadan tabağa dökülen kızarmış nuggetlar gibi yere düştü. Biz’in yüzünde bir tebessüm oluştu. Demol sıra sizde dercesine simsiyah gözleriyle yerdekileri süzdü. Ardından sivri dişlerini gösterip ağzını açmasıyla beraber aynı saniyede yerde Biz’den başka kimse ayakta durmuyordu. Biz’in üzerinde ise onu daire şeklinde içine almış koruyucu bir tılsım vardı. Demol’e bakarak, “Beni de mi kızartacaktın!” Gülümsedi.
Demol yere doğru harekete geçtiği sırada yavaşça küçülmeye başladı. Yere yarım metre kala eski boyutuna dönüp adımını attı. Kanatları artık yoktu. Burnundansa dumanlar çıkmaya devam ediyordu. Biz ellerini kaldırarak, “O da neydi Demol. Ben yerden patlamanı bekliyordum. Uçma fikrini hiç düşünmemiştim.” Demol derin derin soluyarak hırıltılı sesiyle,
“Demol’ü çok kızdırdılar!”
***
Bay O ve Sam Bisadek kanalına geldiklerinde Biz ve Demol kanalın girişinde bekliyorlardı. Biz merakla, “Ben ve Sen nerede Bay O?”
Bay O elini burnunun önüne getirip salladı. “Kanal temizlenmiş gibi… İyi işti. Aferin Demol.”
-Bir zevkti Efendim.
(Devam Edecek…)
Sitea : Büyülü mızrak
Bahattin BERKDİNÇ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.