- 823 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
PEYGAMBERİMİZİ ANLAMAK...
Peygamber (s.a.v.) Efendimizi anmak, anlamak ve anlatmak demek, o doruk insanın tebliğ ettiklerini, insanlığa ulaştırdıklarını, hayatımızın manası demek olan prensiplerini, adeta bize yeni bir ruh üfleyen kutlu gerçeklerini anlamak, anlatmak, iki cihanda da bizleri mutlu kılacak olan yüklü ve yürekli buyruklarına yüreğimizi açmak demektir.
Peygamber (s.a.v.) efendimizi anmak ve anlatmak demek, zilletten hidayete, batıldan Hakka, karanlıktan aydınlığa, vahşetten medeniyete, esaretten kurtuluşa, acımasızlıktan karıncayı bile ezmeye kıyamayan bir merhamet ve olgunluğa ulaşmanın anahtarını ve en kısa yolunu insanlığa sunmak demektir.
O iki cihan güneşi, Resuller Resulü, güzeller güzeli zirve insan olmasaydı, gönül dünyamız ne kadar da fakir, yürek bahçemiz ne kadar da kurak, fikir ve düşünce iklimimiz ne kadar da çorak olurdu değil mi? Kuşlar böyle cıvıldaşarak uçmaz, çiçekler rengarenk açmaz, sular şırıl şırıl akmaz, insanlığın umudu bu kadar canlı ve diri kalmazdı elbette.
O bizim ısımız, ışığımız, gücümüz, pusulamız, canımız, cananımız, varımız, varlığımız, ruh ibremiz, hiçbir zaman eskimeyen yenimizdir. O, ulaşmak istediğimiz ufuk, tutmak istediğimiz el, girmek ve yerleşmek istediğimiz gönül, kıyamet gününde yardımını ve şefaatini beklediğimiz umuttur. O güzellik, O özellik, O dirilik, O yükseklik, O kulluğun erişilmez boyutu, O yerin, göğün, ölünün, dirinin, doğmuşun ve doğacak olanın peygamberidir.
O; aklı, imanı, ahlakı, insafı, ilmi, insanlığı, ileri düşüncesi, misyonu, vizyonu, emeği, vefası, çilesi, umudu, gayreti, sabrı ve gerçeklere saygısı olan herkesin atan nabzı, gören gözü, duyan kulağı, kavrayan elidir.
O, Yaradan’a didar idi, medar-ı iftihar idi, Nebilikte serdar idi. O, zamanın yüz akı, teri güle koku olandı. O,hak bayrağını dikip gelen, güneş gibi çıkıp gelen, her türlü haksızlığı, akılsızlığı ve ahlaksızlığı yıkıp gelendi. O, vaslı dört gözle beklenen, aşkı canda beneklenen, sabah-akşam, gece-gündüz çiçeklenendi.
O, iki cihanı yaratıp binbir güzellikle donatan, zifiri karanlıkta, kara tarlada kara karıncayı gören, akıllardan geçenleri bile anlayıp duyan, dağları yeryüzüne direk olsun diye diken, inkarcılar, insafsızlar ve ezeli gerçeklere isyan edenler için cehennemi; haramdan uzak durup helalden doyan, hangi şart ve ortamda olursa olsun hakikati duyan, ilahi emirlere itirazsız uyan, kul hakkı almayan, ölçüde ve tartıda hile yapmayan, ruhuyla da bedeniyle de her zaman kıbleye dönük olan, yüreği iyilik ve güzellik için çarpan, nabzı hak ve adalet için atan, baktığı her yöne ibret gözüyle bakan, küllüklerde değil güllüklerde açanlar için de cennetini sunan Alemlerin yaratıcısı Yüce Allah’ın son peygamberi, güzeller güzeli, Resuller Resulü, iki cihan serveri Hazreti Muhammed (s.a.v.) Efendimizdir.
Durdu ŞAHİN