- 590 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Öğretmenliğin özü ve biçimine dair.
Milli Eğitim Temel Kanununda,bir meslek olarak tanımlanan öğretmenlikle ilgili,şimdi bana"Nasıl bir öğretmen olmak gerekir"diye sorsalar,bu soruya iki biçimde cevap vermekten yana olurdum.Biri öze dair,diğeri de biçime dairdir.
İşte"öze"ait referanslarım...
1-İŞİMİN BÜYÜK ÇÖPÇÜSÜ OLURDUM...
Tıpkı M.L.King’in(1929-1968)"Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse,Michelango’nun resim yaptığı,Beethoven’in beste yaptığı veya Shakespeare’nin şiir yazdığı gibi süpürün.O kadar güzel süpürün ki,gökteki ve yerdeki herkes durup,"Burada işini çok iyi yapan bir çöpçü yaşıyormuş"desin"sözündeki gibi.
2-HER GÜN YENİ BİLGİLERLE ÖĞRENCİLERİN KARŞISINA ÇIKARDIM.
Tıpkı Amerikalı felsefe profesörü Robert Nozick gibi.(1939-2002)
Nozick,30 yıl üniversitede felsefe dersi veriyor ama bir konuyu art arda iki kere hiç anlatmıyor.
3-HER UYARANDAN BİR ŞEYLER ALIR,ÖĞRENİRDİM.
Tıpkı ilk kuşak Müslümanlardan olan ve tasavvufun da önderi sayılan Hasan Basri Hazretleri gibi.(642-728 yılları arasında yaşamıştır)
Öğretmenliği çok iyi olan Hasan Basri’yi müritleri ölüm döşeğinde ziyarete gelirler."Çok iyi öğretmendiniz.Bize öğretmenlerinizi anlatınız ki,sizin gibi olalım"derler.
Hasan Basri Hazretleri,"Benim çok öğretmenim oldu.Çoğunu unuttum ama size unutamadığım üç öğretmenimi anlatayım"der.
Müritleri kulak kabartır.
İlk öğretmenim bir hırsızdı.Umudunu kaybetmemeyi ondan öğrendim.İkinci öğretmenim bir köpekti.Kendi korkularımı yenmeyi ondan öğrendim.Üçüncü öğretmenim bir çocuktu.Bütün bildiklerimin bir işe yaramadığını da ondan öğrendim der.
Eğer öğrenmeye kararlıysak,her uyarandan çok öğreneceğimiz var.Olmalı da.
Biçime gelince...
1-Aristo’nun"Ne söylediğimizi bilmek yetmez,onu nasıl söyleyeceğimizi de bilmek gerekir"sözüne öncelik verelim.
2-Ashley MONTAGU’nun(1905-1999)"Öğretmede,mesaj içerikte değil,yöntemde;öğrenciye bir şey pompalamada değil,onun ağzından bir şey almadadır"sözünü unutmayalım.
3-UCLA Üniversitesi’nden Mehrabian’ın 1981’de yaptığı bir araştırmada;mesajın kendisi(konu) % 7 oranında etken iken,söyleme biçiminin % 55 oranında etkili olduğunu bilelim.
4-Mevlana’nın(1207-1273)"Verdiğimiz,karşı tarafın aldığı kadardır"sözünde belirttiği gibi geri bildirimler alıp,öğrencilerimizin"seviyesini"görelim.
5-2005 yazında aramızdan ayrılan tarihçimiz Stefanos Yerasimos’a kulak verelim:"Duvar,kendi başına olumlu veya olumsuz bir öge değildir.Her şey onda açacağımız kapı ve pencere sayısına bağlıdır."sözünü hem bu şekilde,hem de "duvarı"çıkarıp,yerine"programı"koyup,okuyalım...
Ama nasıl sorusunu da hemen sorarak.