- 410 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Arz-I hal e verdiğimiz röportaj
Arif Nihat Asya İmam Hatip Lisesi öğrencileri çıkardıkları “Arz-ı Hal” adlı okul dergilerinde öğretmenleri Turgay Akarslan öncülüğünde yazarımızla son sayılarında bir röportaj gerçekleştirdiler.
Tuğba Ülkü ve İrem Fidan adlı öğrencilerin bizzat yazarımızla yüz yüze görüşerek yaptıkları röportajı aşağıda yayınlıyoruz.
T. YALÇIN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ GAZETE KAMPÜS’TE
Öte yandan Kayseri Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin yayınladığı gazete kampüste üniversitenin iletişim fakültesi öğrencisi Burak Altunsaray da hocasının verdiği ödev doğrultusunda yazarımızla bir röportaj yaptı. Gazete Kampüs’te yayınladı. Ödevinden güzel not aldığını belirten Altunsaray, yazar Turan Yalçın’a teşekkür mesajı iletti. Tokat’ı ziyaret ederek bizzat takdir ve teşekkürlerini iletmek istediğini belirtti.
Yazar Turan Yalçın’ın Arz-ı Hal’de çıkan röportajı yayınlıyor, yazarımız Turan Yalçın’a başarılar diliyoruz:
TOKATLI BİR KALEM: TURAN YALÇIN
*Dünyaya gelişinizi ve hayat maceranızı bizimle paylaşır mısınız? (Tuğba Ülkü / : İrem Fidan)
-T. Yalçın: 1967 yılında Tokat’ın Pazar ilçesinde dünyaya geldim. Pazar ortaokuluna başladığım sene geçirdiğim şiddetli menenjit hastalığından dolayı işitme gücümü kaybettim. Pazar Lisesi’ne başladığım ilk yıl 49 kişilik sınıfta, 25 kişi kalmıştı. Bunlardan birisi de bendim. Daha sonra bir sene daha sınıfta kaldım. En sonunda okumanın müthiş gücünü keşfederek kendimi okumaya verdim. Okumaya başladıktan sonra başarısızlık başarıya dönüştü. Yerel gazetede yazmaya başladım. Hiç kimse inanmazken İstanbul Üniversitesi iktisat bölümünü kazandım. 13 tane amca çocuğunun içerisinden tem üniversite okuyanım. Üniversiteden sonra Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde çalıştım. Kadro alamayınca Türk Telekom’a tayin oldum.
*Meslek hayatınız hakkında bilgi verir misiniz?
-Türk Telekom’da 11 sene görev aldıktan sonra özelleştirmeyle birlikte İl Halk Kütüphanesi’ne tayin oldum. Halâ burada çalışıyorum. 1982 yılından buyana Tokat yerel basınında yazıyorum.
*Yazı hayatınız hakkında bilgi verir misiniz?
-Yazı hayatıma 1981 yılında Atatürk’ün 100. Doğam gününde bir şiir yarışması için yazdığım şiirle başladım diyebilirim. Türkçe öğretmenimiz Sema Pala’nın benim yazdığıma inanamaması üzerine ona inat olsun diye yazmaya başladım. O günden buyana durmadan yazıyorum.
*Yazarken hangi yöntem ve teknikleri kullanıyorsunuz?
-Yazarken içimden gelenleri aktarıyorum. Duygularımı anlatıyorum. Yazının bana has olmasına dikkat ediyorum. Kimsenin kuramadığı şekilde cümleler kurmaya gayret ediyorum.
*Yazmaya yeni başlayan yazar adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?
-Genelde yazmaya yeni başlayan liseli ve üniversiteli gençlerle tanışıyoruz. Öğrencilere soruyorum genelde okumadan yazıyorlar. Çoğu kitap okumayı sevmiyor ama yazıyorlar. Okumadan yazanları okuma yazma bilmeden yazanlara benzetiyorum. Nasıl ki okuma yazma bilmeyen yazdıklarını karalayıp karma karışık yazarsa okumadan yazanlar da yazdıklarını karmakarışık yazarlar. Genelde üç şiir yazan dördüncü de kitap çıkarmak istiyor.
*Yazarken hangi sıkıntıları yaşadınız?
-Ailem dahil hiç kimse destekçim olmadı. Beni anlamadılar. Çünkü ailemizde hiç kitap okuyan yazan, bu konuyla ilgilenen yoktu. Yıllarca yazdığım halde yayınevleri benim kitaplarımı çıkarmayı kabul etmediler, sabırla bekledim. İki kitabımı sponsorlarla yayınladım. Şimdiki çalışmalarıma bir yayınla devam ediyorum.
*Yazdığınız yazılar hakkında olumlu-olumsuz tepkiler aldınız mı? Aldıysanız bu sizi nasıl yönlendirdi?
-Tabii ki yazdığım yazılar hakkında olumlu olumsuz tepkiler aldım. Olumsuz tepkileri sabırla göğüslüyoruz. Olumlu görüşler bizi olumsuz görüşlere karşı dik tutuyor. Neticede yararlı olmak için yazıyoruz. Bence gençler de olumlu olumsuz görüşlere fazla bakmadan içlerinden geldiği gibi yazmaya devam etsinler.
*Engel durumunuz yaptığınız işi ne kadar etkiledi?
-Tabii ki olumsuz etkiledi. Engellilere karşı, özellikle işitme engellilere karşı toplumun sanki gerizekalıymış gibi tutumlarını kafadan olmalarına bağlıyorum. Kafadan engelli olmak ile zihinsel engelli olmak farklı şeyler. Zihinsel engelli doğuştan olur, kafadan engel sonradandır. Bazı insanlar vardır ya hani bir şeyi ısrarla anlamazlar. Duymak istemezler. Ama inançlı bir insana, azimli bir insana hiçbir şey engel olamaz. Allah takdir ettikten sonra her şey kendiliğinden gelişiyor.
*Beğenmediğiniz bir yazınızı saklar mısınız? Yoksa atar mısınız?
-Yazılarımı eskiden beri defterime yazardım. Hepsi Tokat Gazetesi’nde yayınlandı. Daha sonra beğenmediklerimi tabii ki tekrar tekrar kitaplarımda paylaşmam.
*Hangi tür yazılarda başarılı olduğunuzu düşünüyorsunuz?
-Öncelikle edebi mektup türünde başarılı olduğumu düşünüyorum. Oğluma, kızıma bir dostuma yazdığım mektuplar sosyal medyada çok ilgi gördü. Ama ne yazık ki bunlara henüz kitaplarımda yer veremedim. İkinci bir başarılı olduğum nokta ise öğrencilerle olan röportajlarım. Onları motive etmek açısından çok faydalı oluyor. Zaten ilk kitabımız da işitme engellilerle yapılan röportajlardan oluşuyor.
*Sizin için hayatınızın dönüm noktası nedir?
-Benim için hayatımın dönüm noktası hastalık geçirerek engelli olmamdı. Belki engelli olmasaydım hayat beni bu kadar motive etmeyebilirdi. Çünkü hasta olmadan önce herkes gibi sıradan bir hayat yaşıyordum. Yazarlığımın ortaya çıkması da engelli olmadığımızı topluma ispat gibi bir şeydi.
*Örnek aldığınız birileri oldu mu?
-Hakkında kitap yazdığım rahmetli Valimiz Recep Yazıcıoğlu kişiliğiyle ve kültürüyle beni çok etkileyen bir insan olmuştur. Örnek aldığım biri olarak Recep Yazıcıoğlu’nu gösterebilirim.
Bu eşsiz sohbet için sizlere çok teşekkür ediyoruz. Evliya Çelebi’nin ifadesiyle Alimler konağı, fazıllar yurdu, şairler yatağı Tokat’ımızın yetiştirdiği örnek bir edip olarak sizinle sohbet etmek bizler için çok kıymetliydi. Ufkumuzu açtınız, size bir kez daha şükranlarımızı sunuyor, daha nice nice eserlerle bizlere, memleketimize ve insanlığa nice hizmetlerimizi bekliyoruz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.