TÜRK ÎSLAM TARİHİNDE PUTPERESTLİK DÖNEMİ
[ /kalin YUKARIDAKİ RESİMDE, RAHMETLİ BAŞBUĞUN HUZURUNDAN KOVDUĞU, BİR GRUP PUTÇUNUN, PUTUYLA BİRLİKTE ALANI TERK EDİŞİ GÖRÜLMEKTEDİR.
TÜRK ÎSLAM TARİHİNDE PUTPERESTLİK DÖNEMİ
Öncellikle böyle bir başlığı neden attığımı merak edenlerin merakını gidereyim.
Çünkü; Türk ve İslam tarihinde putperestlik diye bir kavram söz konusu bile değildir. Böyle bir putperestlik olabilir mi, buna Türk milleti müsaade eder mi, Allah’ın överek yarattığı bir millet ve dinde putperestlik söz konusu dahi olamaz bunu hatırlatmaktaki maksadım uyanık olalım. Bizler ne kadar rehavet içerisinde kendimizden emin olsak da, su uyuyor düşman uyumuyor.
İste her zaman olduğu gibi, iç ve dış mihraklar böyle bir kavramı oluşturabilmek, halkımız arasında yaygın hale getirebilmek, putperestliğe alıştırabilmek için çok yoğun bir tempo ve çabanın içerisindedirler.
Çok çeşitli meslek dallarından misyonerlerin destekleyip içimize sokuşturduğu ve sızdırdığı bu putperestler ve putçular yavaş yavaş benliğimizden, kimliğimizden, kişiliğimizden ve dinimizden uzaklaştırmaya yönelik çalışmalarına tam hız devam etmektedirler.
Bunlar kendilerine düşman gördüğü ve seçtiği kimselere karşı çok acımasız insafsız ve ahlaksız bir şekilde saldırabilmekte her türlü hakaret iftira ve küfür edebilmektedir. Seçtikleri düşmanın kadın çocuk veya yetişkin biri olması hiç önemli değildir. Yalnız yakaladıkları düşmanlarını linç edebilmek için toplu halde on kişiyle tek bir insana saldırmaktan, linç etmekten utanmazlar sıkılmazlar çekinmezler. Tek başlarına oldukları vakit kuyruğunu kıçının arasına alıp kaçan bir çakal gibidirler.
Ne Türk tarihinde ne de İslam tarihinde bizler, sayıca ve güç olarak düşmanlarımızla hiç bir zaman denk olamamışızdır. Hiç bir düşmanımıza gücünün üzerinde bir güç kullanmamış bir kişiye karşı toplu olarak asla saldırmamışızdır.
Buradan da anlaşılacağı üzere, Türk İslam düşmanları, Türk İslam örf ve adetlerini, ve ahlakını bilmedikleri için, daha doğrusu içine sindiremedikleri için, böyle bir meziyeti gereksiz görüp, fıtratlarının gereğini yerine getirerek kalleşçe, kahpece saldırmakta bir anormallik görmüyorlardır ve görmemişlerdir. Bilakis böyle bir düşünceyi, böyle bir meziyeti ahmaklık olarak görüyorlardır.
Dünya kamuoyunun önünde yaşanmış bir olayı dikkatlerinize çekmek istiyorum.
Yıl 1995 aylardan Ağustos. Yer Kayseri Erciyes Yaylası’nda yapılan, Türk milliyetçilerinin her yıl geleneksel olarak toplandığı Erciyes Kurultayı.
Bir grup putçunun yaptığı putuyla gururlanarak, övünerek, ekibiyle birlikte Erciyes Zafer kurultayında Başbuğ Alparslan Türkeş’e hediye etmek üzere, halkı yararak geldiğini gören Başbuğ konuşmasını yarıda keserek, şu tarihi çıkışını yapmış, putçulara unutamayacakları bir ders vermiştir:
"Yerinizde durun, ortalığı karıştırmayın, indirin onu (o putu) aşağıya, siz putperest misiniz?... Türk tarihinde putperestliğe yer yoktur." bu sözün arkasından putperestler putuyla birlikte alandan hemen uzaklaştırılmışlardır.
Lakin bu ebucehil karpuzları, bu girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasını hiç içlerine sindirememişlerdir. Hâlbuki Türklerin Başbuğu, huzurundan kovmamış olsaydı putperestleri, şimdi işleri daha kolay olacaktı, denilecekti ki (!) Milliyetçiliğin Ülkücülüğün birinci şartı herkes evine bahçesine birer kurt putu yaptırmalı ki Ülkücülüğünü ispat edebilsin. Hala içimizde yer edinmeye çalışan bu putperestler, putperestliği, putçuluğu bir sanat gibi göstermeye çalışıyorlar.
Halbuki İslam putu ve putçuluğu 1438 yıl öncesinden Tarihe gömmüştür yasaklamıştır.
Hz. Ömer (r.a.) anlattığı bir kıssa vardır hepinizin bildiği:
"İki şey vardır unutamadığım: Birincisine gülerim, ikincisine çok ağlarım buyurur.
"Birincisi; helvadan put yapardık, yaptığımız putları satmaya götürürdük, satmaya giderken yolda acıkınca, kendi ellerimizle yaptığımız ve aynı zamanda taptığımız, bu helvadan putları yiyerek karnımızı doyururduk.
Şimdi bu Putperest halimizi düşündükçe halen gülerim.
İkincisi; ağladığım olay, kendi öz evladımı kızımı sıcak çöllere gömmek üzere yanıma aldım, düştüm yollara, başladım çölde mezarını kazmaya, güneş yukarıdan, sıcak kum aşağıdan beni yorup terletmişti ve anlımdan boncuk boncuk terler akıyordu. Kızım dedi ki babacığım gel şuraya otur biraz dinlen diyerek eteğinin ucuyla anlımdaki terleri siliyordu, ben ise yine vicdana gelmeyerek onun mezarını kazmaya devam ettim ve onu mezarına yatırıp üstünü çabucak kapattım. İşte bu hadise aklıma geldikçe halen kendimi tutamam ağlarım" der.
Ey yüce Rabbim İslam ne büyük bir din ki, böyle bir putperesti, böyle bir katili dahi İslam’la şereflendirdikten sonra Cennetlikle müjdelenmiş on kişiden biri yapıveriyor.
Peki, hem Müslüman hem putçu olduğunu söyleyenleri, yaptığı putlarıyla övünenleri, nereye koymalı, hangi kategoriye oturtmalıyız.
Bunlar gerçek Müslüman mı yoksa Müslümanla dalga geçen, alay eden putperestler mi?
Atamız Hz. İbrahim (a.s.) Nemrut’la mücadelesinde, her türlü hakaret, iftira, küfür ve işkencelerden geçmesine rağmen pes etmemiş.
Dağlar kadar toplanan odunları ateşleyip, mancınıkla ateşin ortasına fırlatılmasına rağmen, ondaki o iman görülmeye değerdi. Allah’a tam tevekkül etmiş, narında hoş nurunda hoş ya Rabbi diyordu. Kuşlar bile gagasında ateşi söndürebilmek için su taşırken, putperestler İbrahim artık bu ateşten zor çıkar diyerek zevkten dört köşe oluyordu.
Lakin, herkesin bir hesabı varsa, Rabbimin de bir hesabı vardı. Bir de ne görsünler İbrahim ateşin ortasında Rabbine şükrediyordu, Allah ateşe serin ol İbrahim’i yakma diye buyurmuştu. Nitekim ateş İbrahim’in kılına dahi zarar veremedi vermedi.
Hz. İbrahim ateşten sağ ve salim çıktığında, putperestler ve Nemrut bu seferde, bu adam büyük bir sihirbazdır dediler. Allah’tan başka hiç kimseden yardım almadan putçuları ve putperestleri şaşkına uğratan, Nemrudu ve tahtını yerle bir eden Atamız Hz. İbrahim’e layık birer evlat olmak istiyorsak, Nemrudun çocuklarına karşı, inananları birleşmeye çağırıyorum. Birlikte beraberlik içerisinde cesurca bir mücadeleye çağırıyorum.
İnanmayanları da ilk önce İnsan olmaya, İslam olmaya ve Türk olmaya Davet ediyorum.Çünkü er veya geç putlar, putçular putperestler ve kafirler hüsrana uğrayacaklardır. "Kâfirler istese de istemese de Allah Nurunu tamamlayacaktır".
Cumanız mübarek olsun
Saygılarımla
Ali Dere
PUTPERESTLİK SANATI
Sanata bak sanata, put yapıp da sapana
Lanet olsun putlara, onu yapıp satana
Hak yol İslam dururken, batıla hep tapana
Lanet olsun putçuya, Türk’e çamur atana
Lanet olsun fitneyle bir olup da çatana
Nemrut’ta bir zamanlar putuyla övünürdü
Dağların tepesinde Rabbine sövünürdü
Gün geldi, tokmakla hep, başını dövünürdü
Lanet olsun, düz yolda, durup mil’e batana
Lanet olsun işine, puştluk hile katana
Hazreti Ömer bile, bu yoldan geri döndü
İslam’la şereflendi, Allah’a giden yöndü
Şeytanın hevesleri, ümitleri hep söndü
Lanet olsun İblise, pirim verip yatana
Lanet olsun şeytanın, çocuğunu tutana
Ebucehil’lerin hep, nesli bitti sanırdım
Riyakar münafıklar, hepsi gitti sanırdım
Halbuki bir bakışta, hemen nasıl tanırdım
Lanet olsun yüzsüze, yüz yok ki hiç utana
Lanet olsun namerdin lokmasını yutana
Ali Dere (Derebey)
Cumanız mübarek olsun.
YORUMLAR
Emperyalizmin işbirlikcileri, misyonerlerin maşaları,Türk ve İslam düşmanları,
son yazmış olduğum makalemi ve putperestlik sanatı adlı şiirimi bahane ederek facebook’dan ve edebiyat defterinden günlük galiz küfürlerine her gün bir yenisini daha ekleyerek saldırılarına ve küfürlerine tam hız devam etmektedirler.
Geçenlerde profilimdeki resmimden tahrik olduğunu ima edecek alçak ve bir o kadarda klinik bir vaka olan, sapık ve ruh hastası kişiliklerini ıspatlamışlardır, bu şerefsizler şizofrenik ve pedofil bir yapıya sahiptirler.
Soy ismimin bulunduğu, sözde bir şiir yazdıklarını zannederek, içlerindeki tüm homoseksüellik duyğu ve arzularını dışa vurmuş, tam bir pervez olduklarını ortaya koymuşlardır.
Aslında bu sapıkların katli vacip olmuştur.
Rabbimden tüm benliğimle tek dileğim, bu putperestlerin putlarıyla birlikte lut kavminde olduğu gibi ibreti alem için taş kesilmeleri ve taşlatarak helak olmaladır.
Esmaül Hüsna ve Kahhar ismi yüzü suyu hürmetine Cenabı Allahtan niyazım, zalimlikte ve zulümde haddini ve hukukunu çoktan aşmış olan bu sapık zümrenin en kısa zamanda cezasını bulmasıdır.
Türk ve İslam dünyası kan gölüne dönmüşken, Vatanımız adım adım uçuruma doğru gelmişken, milletimizin, devletimizin binbir türlü proplemi bunca derdi dururken, bu misyoner bozuntuları, iş yapacak, fikir üretecek insanları, özellikle hedef seçerek, yalan, gıybet, iftira, sapıklık ve hırsızlıkla yoğrulmuş nefislerini ve ruhlarını tatmin edebilmek için, hedef seçtikleri kurbanlarını bu vasıflarıyla korkutup sindirmeye çalışıyorlar.
Ben bu insan görünümlü yaratıklara ne desem bilmemki!
Sapıkmi desem! Homoseksuelmi desem! Puştmu desem! Veya Hırsızmı desem!
Ne desem bilemiyorum.
Çünkü adamlar tam bir çamur, her türlü çirkeflik ve Allahın lanetlediği her türlü kötü ve çirkin vasfı üzerlerinde toplamış, sapıklıkta sınır tanımayan, çok radikal ve fanatik bir zümre. ve aynı zamanda tam bir yalan ve iftira makinasıdırlar.münafığın önde gidenidirler.
Ben bu gün yarım asrı devirmiş otuzbeş yıllık teşkilat hayatı alan, feleğin çemberinden geçmiş, bu gün ise mütevazi bir hayata olan bir insanım, ve aynı zamanda bir aile babasıyım, Elhamdulillah Müslümanım ve Türküm, vede gururla söylüyorum ben bir Ülkücüyüm, yirmi yıl teşkilat yöneticiliği yapmış birisiyim.
Yüzlerce her ırktan ve meshepten insanlarla tanıştım, tüm lanetlenmiş vasıfları üzerinde toplayan, böyle bir başka çukur daha görmedim. Sanki dibi delik bir çukur, içerisi fokur fokur, fitne kaynayan bir kazan.
Adamlar tam bir fırıldak, şeytanın tüm vasıflarını üzerlerinde toplamış, nefsi emmarenin kulu kölesi olmuş bu münafıklar zümresi, Allahın nurunu sapıklıklarıyla, iftira ve galiz küfürleriyle söndürebileceğinimi zannediyorlar. “And olsun ki!"Allah küfrün kol gezdiği her dönemde Nurunu tamamlayacak kudrete sahiptir.
Tutturmuşlar birde diyorlarki!
Şuana kadar anlattıklarım Arap İslamı oluyormuşda, Türk İslamında ve itikatdaki mesebimiz maturidilikte sözde böyle birşey yokmuşda, falanda filanda, bunlar benim tabi oldugum itikatdaki mezhebim maturidiligi tanımadığımı bilmediğimi zannediyorlar.
Sanki! Türk Milletinin kültüründe ve itikat daki mezhebi maturidilikte putculuk veya putperestlik diye bir kavram varmış gibi daha hala putperestliği savunuyorlar ve bu uğurda yapmayacakları hiç bir alçaklığın olmadığını göstermeye çalışıyorlar.
Bu arada son bir noktayı da hatırlatıp, toparlıyorum.
Sanki! Sembol ve abidelerimize birşey söylenmiş gibi, sembol ve abidelerimizin arkasına sığınarak, oradan kendi zehirlerini zerk etmeye calışıyorlar.
Bu gibi Şeytani tuzaklara dikkat edelim.
Başbuğ Alparslan Türkeş.Sembol ve abidelerimizi putperestlikten ayırt edebilecek kadar zeki ve akıl sahibi, en az elli yıl ilerisini görebilecek kadar deha bir lider di, Kendi menfaat ve istikballeri için, Türk milletini putçuluğa ve putperestliğe doğru yönlendirmeye çalışan, maskeli sahte ülķüçüleri, o yüzden huzurundan kovmuştu.
Bir hadis i şerif le sözlerimi noktalıyorum.
"Sabırlı insanların, sabrından sakınınız." (Hadis-i şerif)
Derebey tarafından 2/4/2016 10:31:18 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ben camia disindan birisi olsam, bu soracagima hayiflanip kizarsaniz normal denilebilirdi.
Fakat ben Alparslan Türkes öncesine dahi vakif olan, arastirmis okumus olan bir ülkücüyüm.
Cumhuriyetin kurulusunu, Atatürk dönemini, Türk Milliyetçiliginin sekillenmesini ve Atatürk sonrasi olusan konjenktürü, çok partili sisteme geçisi, CKMP öncesi Millet Partisi ve Köylü Partisi dönemlerini, Fevzi Çakmak'in vefatini, Remzi Oguz Arik'in vefatini, sonrasinda nihayet MHP'ye uzanan süreci, MHP'nin geçirdigi evreleri, 12 Eylül öncesini sonra MÇP dönemini, sonra tekrar MHP olunma sürecini... nihayet 4 Nisan 1997'i ve sonrasinda olusan süreci itina ile ya bizzat yasamis, ya takip etmisim.
Ben hala orada neden böyle bir tepki verildi, kurt heykelinden rahatsiz olmanin manasini idrak edemedim.
Putperestlik ile ne ilgisi vardi o Bozkurt heykelinin anlamak mümkün degil.
Anlattiginiz konuda niyetinizin iyi olduguna süphem yok, fakat dedigim gibi Bozkurt heykeli ile putperestligin ne ilgisi var anlamis degilim.
Gönül isterdiki, bir heykelden rahatsiz olunabilecek kadar hassas olan Lider, ülkücü camia içine sizmis her türlü zararli cemaatler ile de rahatsiz olup, onlari da kovsaydi.
Bugün hem camia'mizda hem de toplumda, dinimize baglilik adina, aslinda islama zarar veren bilumum cemaatler var.
Seytan dahi 1 tanecik yalana mümini inandirmak için, 999 tane dogru söyler, nihayet emeline ulasmak için o birtanecik yalani yumurtlar, inandirir.
Niyetinizin iyi olduguna süphem yok fakat, bir Türk Milliyetçisinin Bozkurt heykelinden rahatsiz olmasi, benim idrak ve anlayisimin disinda.
Bu zihniyet yarin Orkun anitlarini filan da yikalim diyebilecek bir kesim meydana getirebilir, sonucu oralara gidebilecek bir akim olusabilir.
Ülkücülere hangi cemaattensin denildigi zaman espiri yapardik, derdik ki; Ülkü cemaatindeniz, biz kendimiz zaten kocaman bir camia, kocaman bir topluluk ve cemaat iken, baska cemaatte neyin nesiymis.
Bence burada çok ince bir çizgi var, bu çizgiyi görmek gerek.
Saygilarimla,
Derebey
Seytan dahi 1 tanecik yalana mümini inandirmak için, 999 tane dogru söyler, nihayet emeline ulasmak için o birtanecik yalani yumurtlar, inandirir."
Ben bu söylediğine kalpden inanıyorum, çok doğru ve isabetli bir tesbit.
evet, şeytana dikkat ettiğimiz lazım.ona dikkat ettiğimiz kadarda, şeytanlaşmış insanlarada çook dikkat etmemiz lazım.
"Niyetinizin iyi olduguna süphem yok fakat, bir Türk Milliyetçisinin Bozkurt heykelinden rahatsiz olmasi, benim idrak ve anlayisimin disinda."
Evet bir zamanlar bende aynen senin gibi düşünüyordum. Sonra anladımki Başbuğ bu tipleri buşuna huzurundan kovmamış. Nedenmi dersin?
Çünkü yukardada açıkladığım gibi, sembol ve abidelerimize, bilhassada orhun abideleri gibi geçmişin karanğına ışık tutan, ve geleceğe yön veren abidelerimizin putçulukla putperestlikle alakası yoktur, lakin; benim anlatmak istediğim putçuluktan köşe olan insanların ülkücülükle olmayışıdır.asıl dikkat edilmesi gereken nokta ise burasıdır.ülkücülük maskesi giymiş o kadar Türk islam düşmanı varki! İnanki bunu anlağın zaman aklın durur.
"Bu zihniyet yarin Orkun anitlarini filan da yikalim diyebilecek bir kesim meydana getirebilir, sonucu oralara gidebilecek bir akim olusabilir."
Bundan emin olabilirsin, bu güne kadar Rabbimin himayesinde bu günlere ulaşmış olan bu değerli abidelere, bu günden sonrada bir şey olmaz.
Daha geniş bilği için yukarı astığım yazıyıda okumanı tavsiye ederim.
Yorum için teşekür ederim.
Sayğı ve selam ile...
Not:
Yukarı astığı yazı senle bir alakası yok.
Bu konuda daha detaylı bilği edinmek isteyenlerin merakını gidermek için kaleme alınmıştır.
Ali bey kardeşim tane tane anlatmışsın
Ama anlamak istemeyenler kendilerine bir yerlerden fetva bulurlar şimdi herkes bilmişlik taslıyor birisine bir şey soracaksan ne bilmediğini sormalısın daha kolay
Bildiklerini anlatmaya kalkarlarsa bizim ömrümüz yetmez
Malesef insanlık öyle bir durumdaki kimin ne olduğu belli değil insanlar çıkarları uğruna yapamayacakları çok az şey var (mesala doğruluk dürüstlük izinde)
Yaşadıklarını yaptıklarını inancımızda varmış gibi gösteriyorlar
Çok güzel olmuş her zaman aydınlatıcı olarak tarihin içerisinde insanlara ışık tutacaktır
kutlarım kalemin daim olsun selamlar
Derebey
Yapmış olduğunuz değerli yorum ve desteğinizden dolayı çok teşekür ediyor selam ve sayğılarımı sunuyorum.
Not:
Altaki yazı yorum yaptığınız şiir ve makalemden rahatsız olan çevreler için kaleme alınmıştır.
Emperyalizmin işbirlikcileri, misyonerlerin maşaları,Türk ve İslam düşmanları,
son yazmış olduğum makalemi ve putperestlik sanatı adlı şiirimi bahane ederek facebook’dan ve edebiyat defterinden günlük galiz küfürlerine her gün bir yenisini daha ekleyerek saldırılarına ve küfürlerine tam hız devam etmektedirler.
Geçenlerde profilimdeki resmimden tahrik olduğunu ima edecek alçak ve bir o kadarda klinik bir vaka olan, sapık ve ruh hastası kişiliklerini ıspatlamışlardır, bu şerefsizler şizofrenik ve pedofil bir yapıya sahiptirler.
Soy ismimin bulunduğu, sözde bir şiir yazdıklarını zannederek, içlerindeki tüm homoseksüellik duyğu ve arzularını dışa vurmuş, tam bir pervez olduklarını ortaya koymuşlardır.
Aslında bu sapıkların katli vacip olmuştur.
Rabbimden tüm benliğimle tek dileğim, bu putperestlerin putlarıyla birlikte lut kavminde olduğu gibi ibreti alem için taş kesilmeleri ve taşlatarak helak olmaladır.
Esmaül Hüsna ve Kahhar ismi yüzü suyu hürmetine Cenabı Allahtan niyazım, zalimlikte ve zulümde haddini ve hukukunu çoktan aşmış olan bu sapık zümrenin en kısa zamanda cezasını bulmasıdır.
Türk ve İslam dünyası kan gölüne dönmüşken, Vatanımız adım adım uçuruma doğru gelmişken, milletimizin, devletimizin binbir türlü proplemi bunca derdi dururken, bu misyoner bozuntuları, iş yapacak, fikir üretecek insanları, özellikle hedef seçerek, yalan, gıybet, iftira, sapıklık ve hırsızlıkla yoğrulmuş nefislerini ve ruhlarını tatmin edebilmek için, hedef seçtikleri kurbanlarını bu vasıflarıyla korkutup sindirmeye çalışıyorlar.
Ben bu insan görünümlü yaratıklara ne desem bilmemki!
Sapıkmi desem! Homoseksuelmi desem! Puştmu desem! Veya Hırsızmı desem!
Ne desem bilemiyorum.
Çünkü adamlar tam bir çamur, her türlü çirkeflik ve Allahın lanetlediği her türlü kötü ve çirkin vasfı üzerlerinde toplamış, sapıklıkta sınır tanımayan, çok radikal ve fanatik bir zümre. ve aynı zamanda tam bir yalan ve iftira makinasıdırlar.münafığın önde gidenidirler.
Ben bu gün yarım asrı devirmiş otuzbeş yıllık teşkilat hayatı alan, feleğin çemberinden geçmiş, bu gün ise mütevazi bir hayata olan bir insanım, ve aynı zamanda bir aile babasıyım, Elhamdulillah Müslümanım ve Türküm, vede gururla söylüyorum ben bir Ülkücüyüm, yirmi yıl teşkilat yöneticiliği yapmış birisiyim.
Yüzlerce her ırktan ve meshepten insanlarla tanıştım, tüm lanetlenmiş vasıfları üzerinde toplayan, böyle bir başka çukur daha görmedim. Sanki dibi delik bir çukur, içerisi fokur fokur, fitne kaynayan bir kazan.
Adamlar tam bir fırıldak, şeytanın tüm vasıflarını üzerlerinde toplamış, nefsi emmarenin kulu kölesi olmuş bu münafıklar zümresi, Allahın nurunu sapıklıklarıyla, iftira ve galiz küfürleriyle söndürebileceğinimi zannediyorlar. “And olsun ki!"Allah küfrün kol gezdiği her dönemde Nurunu tamamlayacak kudrete sahiptir.
Tutturmuşlar birde diyorlarki!
Şuana kadar anlattıklarım Arap İslamı oluyormuşda, Türk İslamında ve itikatdaki mesebimiz maturidilikte sözde böyle birşey yokmuşda, falanda filanda, bunlar benim tabi oldugum itikatdaki mezhebim maturidiligi tanımadığımı bilmediğimi zannediyorlar.
Sanki! Türk Milletinin kültüründe ve itikat daki mezhebi maturidilikte putculuk veya putperestlik diye bir kavram varmış gibi daha hala putperestliği savunuyorlar ve bu uğurda yapmayacakları hiç bir alçaklığın olmadığını göstermeye çalışıyorlar.
Bu arada son bir noktayı da hatırlatıp, toparlıyorum.
Sanki! Sembol ve abidelerimize birşey söylenmiş gibi, sembol ve abidelerimizin arkasına sığınarak, oradan kendi zehirlerini zerk etmeye calışıyorlar.
Bu gibi Şeytani tuzaklara dikkat edelim.
Başbuğ Alparslan Türkeş.Sembol ve abidelerimizi putperestlikten ayırt edebilecek kadar zeki ve akıl sahibi, en az elli yıl ilerisini görebilecek kadar deha bir lider di, Kendi menfaat ve istikballeri için, Türk milletini putçuluğa ve putperestliğe doğru yönlendirmeye çalışan, maskeli sahte ülķüçüleri, o yüzden huzurundan kovmuştu.
Bir hadis i şerif le sözlerimi noktalıyorum.
"Sabırlı insanların, sabrından sakınınız." (Hadis-i şerif)
Çok kıymetli dostum
Bu güzel yazınız için öncelikle elinize gönlünüze yüreğinize sağlık der ve çok teşekkür ederim.
Evet, dostum Türklerin merhametli ve adil oluşu, cesur ve kararlı duruşu, mazlum halkların hasretle yolunu gözlediği ulvi bir güç olması gibi hasletler Türklerin haklı olarak kendiyle ve geçmişiyle gurur duyacağı müthiş bir özelliğidir. Ama bu özelliklerinin en başında geleni de, insanlığın daha İslam dini ile şereflenmediği dönemlerde bile puta tapmayan tek millet olma özelliğine sahip olmasıdır.
O çağlarda diğer milletler canlı, cansız ulu laştırdığı birçok puta taparken. Bilindiği gibi sadece Türkler gök tanrı inancına sahiplerdi. İşin en ilginç tarafı da Türklerin taptığı izafi bir kavram olan gök tanrı inancının öğretileri olduğuna inandıkları kavramların, yüce İslam dininin aydınlıkçı öğretilerine çok benziyor olmasıydı.
Örneğin; O çağlarda da Türkler arasında İslam inancında olduğu gibi zina ve hırsızlık ya da haksız yere insan öldürmek gibi vs fiili kavramlar suç sayılıyordu. Bir başka önemli konuda diğer toplumlarda kadının hiçbir değeri yokken Türklerde kadın ‘’ANA’’olma özelliğinden kaynakla mutlak saygı görür ayrı bir statüye sahiptir. Dolayısıyla birilerinin sapıkça ve art niyetle Türklüğü ve Müslümanlığı birbirinden ayırıp. Hem Türkleri hem de İslam toplumlarını güçsüz düşürmek adına haince söylemlerinde olduğu gibi Türkler kılıç zoruyla İslamı seçmemiş ve zorlamayla Müslüman olmamışlardır. Kaldı ki o tarihlerde Türklere kılıç zoruyla istemediği bir şeyi kabul ettirecek veya yaptıracak beşeri bir güç yeryüzünde yoktu.
Dolayısıyla geçmiş tarihin her hangi bir döneminde Türklerin putperestlik'le hiçbir işi olmamıştır.
Gök tanrı inancına, yakın öğretilere sahip olduğu için Türkler gönül rızasıyla Müslüman olmuş ve sonrasında da İslamın önderliğini de yapmışlardır.
Son cümle, kim ne yaparsa yapsın er ya da geç büyük İslam birliği yine Türk milletinin önderliğinde oluşacaktır bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Kaleminize emeğinize sağlık
Saygı sevgilerimle
Serhat BİNGÖL tarafından 1/9/2016 3:41:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
Derebey
Yapmış olduğunuz değerli yorum ve desteğinizden dolayı çok teşekür ediyor selam ve sayğılarımı sunuyorum.
Not:
Altaki yazı yorum yaptığınız şiir ve makalemden rahatsız olan çevreler için kaleme alınmıştır.
Emperyalizmin işbirlikcileri, misyonerlerin maşaları,Türk ve İslam düşmanları,
son yazmış olduğum makalemi ve putperestlik sanatı adlı şiirimi bahane ederek facebook’dan ve edebiyat defterinden günlük galiz küfürlerine her gün bir yenisini daha ekleyerek saldırılarına ve küfürlerine tam hız devam etmektedirler.
Geçenlerde profilimdeki resmimden tahrik olduğunu ima edecek alçak ve bir o kadarda klinik bir vaka olan, sapık ve ruh hastası kişiliklerini ıspatlamışlardır, bu şerefsizler şizofrenik ve pedofil bir yapıya sahiptirler.
Soy ismimin bulunduğu, sözde bir şiir yazdıklarını zannederek, içlerindeki tüm homoseksüellik duyğu ve arzularını dışa vurmuş, tam bir pervez olduklarını ortaya koymuşlardır.
Aslında bu sapıkların katli vacip olmuştur.
Rabbimden tüm benliğimle tek dileğim, bu putperestlerin putlarıyla birlikte lut kavminde olduğu gibi ibreti alem için taş kesilmeleri ve taşlatarak helak olmaladır.
Esmaül Hüsna ve Kahhar ismi yüzü suyu hürmetine Cenabı Allahtan niyazım, zalimlikte ve zulümde haddini ve hukukunu çoktan aşmış olan bu sapık zümrenin en kısa zamanda cezasını bulmasıdır.
Türk ve İslam dünyası kan gölüne dönmüşken, Vatanımız adım adım uçuruma doğru gelmişken, milletimizin, devletimizin binbir türlü proplemi bunca derdi dururken, bu misyoner bozuntuları, iş yapacak, fikir üretecek insanları, özellikle hedef seçerek, yalan, gıybet, iftira, sapıklık ve hırsızlıkla yoğrulmuş nefislerini ve ruhlarını tatmin edebilmek için, hedef seçtikleri kurbanlarını bu vasıflarıyla korkutup sindirmeye çalışıyorlar.
Ben bu insan görünümlü yaratıklara ne desem bilmemki!
Sapıkmi desem! Homoseksuelmi desem! Puştmu desem! Veya Hırsızmı desem!
Ne desem bilemiyorum.
Çünkü adamlar tam bir çamur, her türlü çirkeflik ve Allahın lanetlediği her türlü kötü ve çirkin vasfı üzerlerinde toplamış, sapıklıkta sınır tanımayan, çok radikal ve fanatik bir zümre. ve aynı zamanda tam bir yalan ve iftira makinasıdırlar.münafığın önde gidenidirler.
Ben bu gün yarım asrı devirmiş otuzbeş yıllık teşkilat hayatı alan, feleğin çemberinden geçmiş, bu gün ise mütevazi bir hayata olan bir insanım, ve aynı zamanda bir aile babasıyım, Elhamdulillah Müslümanım ve Türküm, vede gururla söylüyorum ben bir Ülkücüyüm, yirmi yıl teşkilat yöneticiliği yapmış birisiyim.
Yüzlerce her ırktan ve meshepten insanlarla tanıştım, tüm lanetlenmiş vasıfları üzerinde toplayan, böyle bir başka çukur daha görmedim. Sanki dibi delik bir çukur, içerisi fokur fokur, fitne kaynayan bir kazan.
Adamlar tam bir fırıldak, şeytanın tüm vasıflarını üzerlerinde toplamış, nefsi emmarenin kulu kölesi olmuş bu münafıklar zümresi, Allahın nurunu sapıklıklarıyla, iftira ve galiz küfürleriyle söndürebileceğinimi zannediyorlar. “And olsun ki!"Allah küfrün kol gezdiği her dönemde Nurunu tamamlayacak kudrete sahiptir.
Tutturmuşlar birde diyorlarki!
Şuana kadar anlattıklarım Arap İslamı oluyormuşda, Türk İslamında ve itikatdaki mesebimiz maturidilikte sözde böyle birşey yokmuşda, falanda filanda, bunlar benim tabi oldugum itikatdaki mezhebim maturidiligi tanımadığımı bilmediğimi zannediyorlar.
Sanki! Türk Milletinin kültüründe ve itikat daki mezhebi maturidilikte putculuk veya putperestlik diye bir kavram varmış gibi daha hala putperestliği savunuyorlar ve bu uğurda yapmayacakları hiç bir alçaklığın olmadığını göstermeye çalışıyorlar.
Bu arada son bir noktayı da hatırlatıp, toparlıyorum.
Sanki! Sembol ve abidelerimize birşey söylenmiş gibi, sembol ve abidelerimizin arkasına sığınarak, oradan kendi zehirlerini zerk etmeye calışıyorlar.
Bu gibi Şeytani tuzaklara dikkat edelim.
Başbuğ Alparslan Türkeş.Sembol ve abidelerimizi putperestlikten ayırt edebilecek kadar zeki ve akıl sahibi, en az elli yıl ilerisini görebilecek kadar deha bir lider di, Kendi menfaat ve istikballeri için, Türk milletini putçuluğa ve putperestliğe doğru yönlendirmeye çalışan, maskeli sahte ülķüçüleri, o yüzden huzurundan kovmuştu.
Bir hadis i şerif le sözlerimi noktalıyorum.
"Sabırlı insanların, sabrından sakınınız." (Hadis-i şerif)
Evet Türk Milleti hiçbir zaman puta tapmamış, putperest olmamıştır. Bu güzel yazın için tebrik ederim kardeşim. Selamlar.
Derebey
Yapmış olduğunuz değerli yorum ve desteğinizden dolayı çok teşekür ediyor selam ve sayğılarımı sunuyorum.
Not:
Altaki yazı yorum yaptığınız şiir ve makalemden rahatsız olan çevreler için kaleme alınmıştır.
Emperyalizmin işbirlikcileri, misyonerlerin maşaları,Türk ve İslam düşmanları,
son yazmış olduğum makalemi ve putperestlik sanatı adlı şiirimi bahane ederek facebook’dan ve edebiyat defterinden günlük galiz küfürlerine her gün bir yenisini daha ekleyerek saldırılarına ve küfürlerine tam hız devam etmektedirler.
Geçenlerde profilimdeki resmimden tahrik olduğunu ima edecek alçak ve bir o kadarda klinik bir vaka olan, sapık ve ruh hastası kişiliklerini ıspatlamışlardır, bu şerefsizler şizofrenik ve pedofil bir yapıya sahiptirler.
Soy ismimin bulunduğu, sözde bir şiir yazdıklarını zannederek, içlerindeki tüm homoseksüellik duyğu ve arzularını dışa vurmuş, tam bir pervez olduklarını ortaya koymuşlardır.
Aslında bu sapıkların katli vacip olmuştur.
Rabbimden tüm benliğimle tek dileğim, bu putperestlerin putlarıyla birlikte lut kavminde olduğu gibi ibreti alem için taş kesilmeleri ve taşlatarak helak olmaladır.
Esmaül Hüsna ve Kahhar ismi yüzü suyu hürmetine Cenabı Allahtan niyazım, zalimlikte ve zulümde haddini ve hukukunu çoktan aşmış olan bu sapık zümrenin en kısa zamanda cezasını bulmasıdır.
Türk ve İslam dünyası kan gölüne dönmüşken, Vatanımız adım adım uçuruma doğru gelmişken, milletimizin, devletimizin binbir türlü proplemi bunca derdi dururken, bu misyoner bozuntuları, iş yapacak, fikir üretecek insanları, özellikle hedef seçerek, yalan, gıybet, iftira, sapıklık ve hırsızlıkla yoğrulmuş nefislerini ve ruhlarını tatmin edebilmek için, hedef seçtikleri kurbanlarını bu vasıflarıyla korkutup sindirmeye çalışıyorlar.
Ben bu insan görünümlü yaratıklara ne desem bilmemki!
Sapıkmi desem! Homoseksuelmi desem! Puştmu desem! Veya Hırsızmı desem!
Ne desem bilemiyorum.
Çünkü adamlar tam bir çamur, her türlü çirkeflik ve Allahın lanetlediği her türlü kötü ve çirkin vasfı üzerlerinde toplamış, sapıklıkta sınır tanımayan, çok radikal ve fanatik bir zümre. ve aynı zamanda tam bir yalan ve iftira makinasıdırlar.münafığın önde gidenidirler.
Ben bu gün yarım asrı devirmiş otuzbeş yıllık teşkilat hayatı alan, feleğin çemberinden geçmiş, bu gün ise mütevazi bir hayata olan bir insanım, ve aynı zamanda bir aile babasıyım, Elhamdulillah Müslümanım ve Türküm, vede gururla söylüyorum ben bir Ülkücüyüm, yirmi yıl teşkilat yöneticiliği yapmış birisiyim.
Yüzlerce her ırktan ve meshepten insanlarla tanıştım, tüm lanetlenmiş vasıfları üzerinde toplayan, böyle bir başka çukur daha görmedim. Sanki dibi delik bir çukur, içerisi fokur fokur, fitne kaynayan bir kazan.
Adamlar tam bir fırıldak, şeytanın tüm vasıflarını üzerlerinde toplamış, nefsi emmarenin kulu kölesi olmuş bu münafıklar zümresi, Allahın nurunu sapıklıklarıyla, iftira ve galiz küfürleriyle söndürebileceğinimi zannediyorlar. “And olsun ki!"Allah küfrün kol gezdiği her dönemde Nurunu tamamlayacak kudrete sahiptir.
Tutturmuşlar birde diyorlarki!
Şuana kadar anlattıklarım Arap İslamı oluyormuşda, Türk İslamında ve itikatdaki mesebimiz maturidilikte sözde böyle birşey yokmuşda, falanda filanda, bunlar benim tabi oldugum itikatdaki mezhebim maturidiligi tanımadığımı bilmediğimi zannediyorlar.
Sanki! Türk Milletinin kültüründe ve itikat daki mezhebi maturidilikte putculuk veya putperestlik diye bir kavram varmış gibi daha hala putperestliği savunuyorlar ve bu uğurda yapmayacakları hiç bir alçaklığın olmadığını göstermeye çalışıyorlar.
Bu arada son bir noktayı da hatırlatıp, toparlıyorum.
Sanki! Sembol ve abidelerimize birşey söylenmiş gibi, sembol ve abidelerimizin arkasına sığınarak, oradan kendi zehirlerini zerk etmeye calışıyorlar.
Bu gibi Şeytani tuzaklara dikkat edelim.
Başbuğ Alparslan Türkeş.Sembol ve abidelerimizi putperestlikten ayırt edebilecek kadar zeki ve akıl sahibi, en az elli yıl ilerisini görebilecek kadar deha bir lider di, Kendi menfaat ve istikballeri için, Türk milletini putçuluğa ve putperestliğe doğru yönlendirmeye çalışan, maskeli sahte ülķüçüleri, o yüzden huzurundan kovmuştu.
Bir hadis i şerif le sözlerimi noktalıyorum.
"Sabırlı insanların, sabrından sakınınız." (Hadis-i şerif)