- 6505 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SABAHATTİN ALİ APARTMAN ADLI ÖNERMEM
SESSİZ HAYKIRIŞ
Sabahattin Ali " Apartman" adlı kısa öyküsünde bir babanın geçim sıkıntısı nedeniyle yaşadığı çaresizliği ve küçük oğlunun gözleri önünde acımasız ev sahibi tarafından aşağılandığını anlatır.Baba inşaat işçisidir ve düzensiz bir iş hayatı vardır.Bu nedenle oğlu küçük yaşta okulunu bırakmak zorunda kalır.Diğer taraftan ev sahibi zengindir ve harcadığı paralarla ziyafetleri söz konusudur.Yaşamak için çalışmak zorunda kalan fakir bir ailenin ev sahibi tarafından kullanılmasını ve bu iki yaşamın farklılıklarının doğurduğu sorunu okuyucuya net bir şekilde hissettiriyor.Kısacası Sabahattin Ali bu öyküsünde zengin bir insanın karşısındaki fakir insanı acımasızca ezdiğini ve kullandığını aktarır.
Sabahattin Ali okurlara babanın içinde bulunduğu hayatın sadece kendisini değil ailesini de etkilediğinden bahseder.Babanın düzenli bir işi olmadığından küçük yaşta bir çocuğun okulu bırakmak zorunda kalması öyküde de "Bir gün iş bulup on gün bulamadığı sıralarda,onu,zaten sebebini anlamadan iş olsun diye gönderdiği mektepten almış, bir daha göndermemişti." cümlesi bu yargıyı kanıtlar.Aslında aynı derecede geçim derdi yaşayan ve bu tür aileler de ki çocukların yaşantısının da buna benzer olduğu gerçeğini okuyucuya aktarır. " Çocuğun yanında giden uşak kılıklı bir adam ara sıra ona durup bir şeyler söylüyor, galiba: -Yürüsene be!- filan diyordu." Anlatıcı babasının inşaat işçisi olup evi geçindirememesi nedeni ile okulunu bırakıp çalışmak zorunda kalan küçük çocuğun ev sahibinin uşağı tarafından duygularını ve emeklerini görmezden gelip ezdiğini okuyucuya aktarır.
Ev sahibinin bol bol para vererek harcayıp ziyafet çekmesi için harcanan emek, çocuğun merdivenlerden çıkamaması bu tür yaşantıların ne derece acı olduğunu okuyucuya aktarır." Çocuk ufacık elleriyle duvara tutunarak bir ayağını merdivene attı. Babası yukarıdan bu ayağın pazılarının nasıl titreye titreye gerildiğini gördü. Fakat çocuk öteki ayağını bir türlü kaldıramıyordu. " ifadesiyle babanın küçük oğlunun başkaları tarafından ezilmesini işinden olma korkusuyla çaresizce izlemesi babanın çalışmak zorunda kalıp ev sahibine karşı ses çıkaramaması toplumdaki ekonomik farklılıkta insanlar arasında bu gibi durumların ortaya çıktığını okuyucuya aktarır.Öykünün ilerleyen kısımlarında öne çıkan babanın işinden olma korkusu yaşayıp içinden geçenleri konuşamaması yapmak isteyipte yapamadığı gerçeğini okuyucuya belirtiyor." Babası yukarıdan donmuş gibi bakıyor, bir şey söyleyemiyordu. İşe karışır ve çocuğun kendi oğlu olduğu anlaşılırsa mal sahibinin kendisini kovacağını zannediyordu. Öyle ya, -Çocuğu niçin ağlattınız?- yahut, -Çocuğun parasını verin!..- demeye kalksa derhal defedilirdi. " ifadesiylede fakir bir insanın ailesini düşünerek susmak zorunda kaldığı bazı durumları hüzünlü bir şekilde okuyucuya aktarıyor.
Anlatıcı çocuk ile ev sahibi arasında yaşanan durum ev sahibinin karşısında sanki insan yokmuş gibi merhametsizce davranışları toplumda ki maddi kazanımın paranın çokluğunun pek de önemli olmadığı eleştirisini okuyucuya aktarır.Ali öyküsünde küçük çocuğun okula gitmek yerine küfeci olarak hayata başladığını kendisi yerine ailesi için çalışmasını fakir bir ailenin durumunu gözler önüne sererek okuyucuya aktarır
Sonuç olarak sınıf farklılıklarının doğurduğu sonuçlar ile birlikte yaşanan hayal kırıklıklarını,babanın küçük çocuğuna karşı yaşadığını üzüntüyü,ve fakir bir ailenin toplumda zengin bir aile tarafından yok sayılıp kullanıldığını ve bu nedenle de yaşam içerisinde düştükleri durumu anlatmaktadır.