Kerim’ce Güzellemeler -28–

• 30 Aralık 2015 Çarşamba 10:08:24

Kerim’ce Güzellemeler -28–

Yaşadıktan sonra öleceğini bilen tek canlı türü insandır. İnsan öldüğünde, ardından neler konuşulacağını, neler yaşanacağını, merak ediyorsa eğer; yaşarken neler yaptığına, neler konuştuğuna dikkat etmelidir. Öyle ki öldükten sonra, geride kalan günlerde anılarınız yaşadığınız ve yaşattığınız acıları örtebilmeli ve unutturabilmelidir. Yoksa yaşamış veya yaşayacak olmanın bir anlamı olmaz.
***
Gelmiş de ki başım gözüm üstüne eyvallah!
Giderken selâa’yla, söylediler güle güle!
Aslında ben gidiyordum birGül’e, bir Gül’e!
Beni bülbül söyletir, bülbülü birGül, bir Gül!
Arşı bülbül söyletir, âlemleri renk renk açan gül.
***
Vicdan, herkesin yaptığı, istediği, yapmak istediği ve başkalarından beklediği çok önemli bir insani değerdir. Bu önemli değere dili, dini, ırkı, mezhebi, meşrebi ve mensubiyeti ne olursa olsun, herkes has olan bir özelliktir. Herkes vicdandan bahseder, vicdanlı olsun/olunsun istenir; ama iş uygulamaya gelince, hiç de öyle olmadığı/yapılmadığı görülür. Katili, işkencecisi, mafyası, örgütü, devleti, lideri, siyasetçisi, vatandaşı… hepsi vicdandan bahseder, merhametten söz eder; ama iş uygulamaya gelince, söylenenler havda asılı kalır. Mesela Obama, Putin, Esad, gibi dünyanın bütün liderleri de bahseder; ama 2 milyonun üzerinde mülteciyi Türkiye besler, her türlü ihtiyacını giderir. Birçok şeye mal olsa da… Lafla peynir gemisi yürümüyor işte beyler, liderler! Öyle bol keseden atmakla olmuyor, mültecilere çelme takmakla olmuyor, “biz size parasal yardım yapalım, yeter ki bize gelmesinler” demekle de olmuyor, hele hele denizlerden gelenlerin botlarını patlatmakla hiç ama hiç olmuyor bilesiniz. Biraz vicdan gerek, biraz merhamet gerek. Sorarsanız, herkes vicdan derler, merhamet, doğruluk, dürüstlük derler. Derler de…
***
Yine yeni bir yılbaşı geldi. Yeni umutlar, yeni beklentiler… talih ve şans oyunlarına yine tüm umutlar bağlandı. Bu günlerde, en revaçta olan yine Milli piyango! Bayiler önünde uzun uzadıya kuyruklar, yeni yılda zengin olma hayalleri…Çıkar veya çıkmaz!. Ama şu an için düşünülen tek şey piyango! Başımızı döndürürcesine 55 milyonluk kocaman bir ikramiye! Birkaç gün sonra, belki birkaç kişi mutlu olacak (sonucunda ilerleyen zamanlar da mutsuz), diğerleri zaten mutsuzdu. Yani değişen bir şey olmayacak. Olan parayı yatırana ve parayı kazanan birkaç kişiye!...
***
Aslında birçok şeyi içten içe sorgulamamız gerekiyor. Başa gelmeyince, bazı şeyleri sorgulamanın imkânı olmuyor. Çünkü kimin ne mal olduğu ortaya çıkmıyor. Rus uçağı düşmeseydi, içimizdeki Rus yanlılarını nasıl bilecektik, değil mi? Nasıl mı biliniyor. Şöyle ki: “Rus jeti düştü de ne oldu sanki onların sayısız silahı var, hem jetleri birkaç saniye ihlal etmişse ne olacak, değer mi yani, bu sıkıntıya, farz etki yolcu uçağıdır ne olacak yani, bak şimdi herkes Türkiye’ye saldıracak, ne güzel geçinip gidiyorduk. Ülkenin ekonomisi alt üst oldu, aman Allah’ım ya bir de doğal gazı keserlerse donarız, bence Rusya haklıdır, bırakın vursun elin Arab’ı nı, bize ne yahu!...” diyenler o kadar çok ki aramızda. Hemen toplumun her katmanında ve mesleklerin her grubunda, çalışanlar, çalışmayanlar, okumuşlar, okumamışlar… Ha bir de aman bir an önce Rusya Türkiye’ye savaş açsa da göbek atsalar teranelerinde olanlar var. Sanki kendisi Rusya da yaşıyor. Gel de sorgulama, gel de kızma!!!
***
Rusya’nın derdi Jet uçağının düşmesi değil, hala anlamadınız mı?
Dertleri, Suriye üzerinden ve jetlerinin düşürülmesi bahanesiyle sıcak denizlere inmek, yayılmacı politikalarıyla eski şaşalı ve debdebeli günlerine geri dönmek, o hâkimiyetini ve otoritesini kazanmaktır. Ancak hesap edemedikleri bir şey var. Türkiye gibi bir devletin ve milletin olduğu duvara tosladılar. Çünkü bu Türkiye üzerinden olmaz/olamaz. Fena yakalandılar ve çarpıldılar. Bakalım nasıl yakalarını kurtaracaklar ve kendilerini aklayacaklar.
*
Yılbaşı gecesi sadece birkaç kişi zengin olacak. Belki de parayı alınca kafayı yiyecekler. Kârı boşanacak, evler, yatlar, hatlar, katlar alınacak, güya fakir fukaraya yardım edilecek, seyahate çıkılacak… Diğerleri verdikleri paralarının üstüne bir bardak soğuk su içecek. Bazıları, çıkanlar için “ ne kadar şanlılar, turnayı gözünden vurdular” diyecekler; bazıları, “aman ben de zaten şans yok, şansım olsaydı….” diyecekler. Herkesi şimdiden geçmiş olsun. Çünkü başlarından aşağıya, ya soğuk sular, ya da kaynar sular dökülecek.
Kerim BAYDAK
[email protected]