- 674 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YENİ BİR YILA GİRERKEN
YENİ BİR YILA GİRERKEN…
‘’Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...’’
Diyor şair Ahmet Haşim ‘’Merdiven’’ şiirinde. Oysa geriye baktığımda 43 yıllık hayat merdivenini ne kadar hızlı çıktığımı görüp başım dönüyor.
Eskiden ne kadar küçüktü dünya. İstesek değiştirebileceğimize inanıyorduk. Büyüdükçe anladık evrendeki yanlızlığımızı.
Ve kağıtla kalem ortak oldu yalnızlığımıza. Yazdık. Yazdık. Bir kısır döngünün içinde kaybolduk. Bitti yazacaklarımız. Derken; aslında çok uzaklarda unuttuğumuz bir şeyi fark ettik; okumayı. Okudukça anladık ne kadar az şey bildiğimizi.
Korktuk, cahilliğimizin karanlığından. Aydınlığın büyüklüğünden. Okudukça küçüldü bildiklerimiz. Okudukça büyüdü cahilliğimizin karanlığı…
Anladık ki; bu bilgi denizinin henüz kıyısındayız. Okyanusu görmeye ömrümüz yetecek mi? Kim bilir?
İşte bu yüzden artık daha az yazıyor, daha çok okuyorum.
Yeni bir yıla girerken, ‘’sandık ile sanduka arasında yapılmış bir seçimin’’ ardı sıra ülkemin içinde bulunduğu durum geleceğe dair endişelerimi büyütüp, güzel günlerin geleceğine dair umutlarımı köreltirken şair Arif Damar’ın ‘’Dayanılmaz’’ şiiri takılıyor dudaklarıma…
‘’Çalınan insan emeği yaşatmaz oldu
korkulu rüyalarla uyanarak uykularından
korkunç kararlar verdiler.
Karşı koymazsak eğer
tehlikededir günlük ekmeğimiz
bacamızın tütmesi tehlikededir
evimiz, aşkımız, çocuğumuz
pencerede saksı
kitap sevgisi, insan sevgisi
tehlikededir.’’
Tehlikenin farkında mısınız ülkemin aydınlık yüzleri? Öyle ise Hörderlin’in şu sorusunu yanıtlar mısınız? ‘’Yıkım zamanlarında şairler ne işe yarar?’’
Mutlu yıllar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.