Saygı...!
SAYGI
Kalabalık bir halk otobüsüne binen adam kartını okuturken neredeyse şoförün üzerine düşecekti.
Otobüs hareket edince, adam sağa sola yalpalamaya başladı.
Etrafında ki insanlar söylenmeye başladılar.
"Leş gibi içki kokuyor"
"Zıkkım içesi"
"Madem içtin ne işin var otobüste"
"Allah kahretsin seni"
"Geç kardeşim geç"
"Hey aga abanma!"
"Yürü, yürü arkaya"
Otobüste ki yolcuların kimisi homurdanarak kimisi açıkça söylenerek Adam’ı, ite kaka arkalara kadar sürdüler.
Adam tutunmaya çalıştıkça yalpalıyordu.
Arka kapının yanındaki tek koltuğun önüne gelmişti ki orada oturan temiz yüzlü, temiz giyimli kırk kırkbeş yaşlarında ki adam yerinden kalkmaya çalışarak bir yandan da seslendi:
"Beyefendi buyurun oturun lütfen"
O ana kadar insanların aşağıladığı adam etrafına bakındı.
Kibar adam kalktığı yeri göstererek yineledi
"Beyefendi lütfen buyurun oturun buraya"
Adam kendisine söylendiğini anlayınca inanamadı.
"Banamı dediniz? Beyefendi ben miyim derken bir eliyle de göğsüne dokunuyordu.
Kibar adam tekrar;
"Evet evet buyurun" dedi.
Ayakta durmaya zorlanan adam gösterilen yere oturdu.
Yerini veren saygılı ve kibar adam onun önünde yukarıda ki askılıklara tutunarak duruyordu.
Oturan adam arada bir başını kaldırarak minnetle kendisine yer veren adama gülümsüyordu.
Bir saate yakın bir zaman hep böyle devam etti. Trafiğin yoğunluğunda otobüs ağır ağır gidiyordu.
Adamın ineceği yer yaklaşmış olmalı ki ayağa kalkarak kapının önünde duran kişiye seslendi:
"Rica etsem düğmeye basar mısınız?"
Sonra önünde duran kibar ve saygılı adama döndü "belki sizi bir daha göremem. Bir saattir sizi düşündüm. Yani sizin insanlığınızı. Ve kendime söz verdim. Bende sizin gibi bir insan olmaya çalışacağım.
İnsanlığınız için size teşekkür ederim"
Geçip kapıya yaklaştı. Sonra tekrar dönüp kibar adama seslendi: "Bana bağışladığınız BEYEFENDİ lik için de ayrıca teşekkür ederim. Layık olmaya çalışacağım"
Ve adam açılan kapıdan inerken, elini önce yukarı sonra göğsüne koyup saygı ile indi.
Bu anlara şahitlik eden yolcuların bir anda bakışları kibar adamın üzerinde toplandı.
Bende bunlardan biri olarak şuna da şahit oldum. Insan karşısındakine saygı gösterdiğinde, aslında KENDİNE SAYGI göstermiştir.
(Saime BİLHAN) Hocamın paylaşımından alınmıştır.
YORUMLAR
Adam olmak kolay değil... Çok ders verici yazınız.Teşekkürler.
Çok eskiden bir adamın, haylaz ve yaramaz bir oğlu varmış. Adam, çocuğunun her yaramazlığı sonunda; ''Oğlum sen adam olamazsın!'' dermiş.
Babasının bu sözü oğlunun çok zoruna gidermiş ve üzülürmüş. Aralarında çıkan bir tartışmadan sonra, bizim haylaz oğlan babasına saygısızlık yapmış. Ve almış başını İstanbul'a gitmiş. Çalışıp, çabalamış. Çeşitli okulları bitirip, bir sürü imtihana girmiş. Sonunda kendi şehrine vali olmuş.
Daha koltuğuna oturur oturmaz; ''Gidin, filan köyde şu isimde biri var, çabuk onu huzuruma getirin.'' diye emir vermiş.
Valinin adamları gidip, söylenen köydeki ihtiyar Ahmet efendiyi bulmuşlar. ''Seni Vali huzuruna çağırıyor.'' diyerek, adamı apar topar valinin karşısına çıkarmışlar. Koltuğuna iyice yaslanıp sigarasını tüttüren vali, yani bizim haylaz oğlan sormuş;
- ''Ben kimim? Beni tanıdın mı?''
Yaşlı adam büyük bir korku içinde imiş. Oğlunu tanıyamamış.
- ''Siz vali efendimizsiniz.'' demiş.
Vali, intikamını almış olmanın gururu içinde,
- ''Ben senin oğlunum!'' demiş. ''Hani sen bana iki sözünün birinde, adam olamazsın, derdin. Bak işte adam oldum, hatta vali bile oldum.''
Adamcağız meseleyi hemen anlamış;
- ''Beni ayağına bunu söylemek için mi çağırdın? Ben sana vali olamazsın değil, adam olamazsın demiştim. Yaşlı insanları ayağına çağırmakla ve onların yanında saygısızca sigara içmekle, insanları küçük görmekle adam olamayacağını gösterdin.''
NedameT
Harika bir anı, mükemmel bir anlatım ve herşeyden önce ''insana saygı'' vurgulanmış ya; bin sayfalık ''insanlık kitabına'' bedel bu kısa makale.
Yazara, siteye ekleyene ve otobüsteki her iki insana, gıyaben de olsa, insanlık adına teşekkür eder, sonsuz saygılarımı sunarım.
............
Adam yerine koyulmak istiyorsan, herşeyi unutmuş olsan bile, insanlığı zerre kadar dahi unutma. Keza; adamlığın insanlığından kaynaklanır!
(Kederlice 2013)