- 1149 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ŞAVŞAD SATLEL 'DE YÖNETİM KONAĞI.
ABDİ – ABDULLAH BEG’İN YÖNETİM KONAĞI HAKKINDA, AİLEMİZDEN GÜNÜMÜZE KADAR DEVAM EDEN GELENEKSEL BİLGİ.
Acaristan prensi Abdi – Abdullah beg. Ahıska ve Çıldır Valisi Vezir-i mükkerrem Selim Paşa’nın oğludur. Kral Svimon II. Gurieli ‘nın kız Prince ile evlidir. Prens Khimshiashivili Abdi Begin dört oğlu vardır. Selim Beg / Paşa Ahıska da, Kamil Beg / Paşa Batum da, Şakir Beg / Kol ağası Nigazeuli de, Nuri Beg Şavşat’ ta dünya ya gelmiştir.
Binbaşı, Istabl-ı amir, Dergah-ı âli kapıcıbaşı rütbeli Selim Paşa, Koçgiri Kaimakamı, Batum muhacirlerinin iskân ve teftiş komisyonun başkanı, Mardin Mutasarrıfı Mustafa Kamil Paşa, Şavşat Asâkir-i muvazzafa Binbaşı Şakir Bey, Şavşat Kaymakam, Asâkir-i muvazzafa Binbaşı Nuri Bey .
Acara Prensi Abdi – Abdullah Beg Ahıska - Çıldır umerası olarak Osmanlı devletince İstab-l Amire unvanı görevlendirilerek Şavşat’ ta idareyi ele aldı. Umera : ( Beyler, emirler, kumandanlar ) anlamındadır. Abdi – Abdullah beg aynı zamanda babası gibi okumuş din adamıdır. Istabl-ı Âmire Rütbe-i anlamı ise: Osmanlı sarayında padişaha ve onun yakın hizmetinde bulunanların saray ahırına, saray atlarına ve yönetim yapılan sancaklarda saray adına kayıtlı tahsis edilen kadrosu kalabalık bir teşkilat olup rütbe olarak bu gün ki Yarbay’a eşit rütbe’dir.
Istabl-ı Âmire Rütbe-i ile Eyaletlere bağlı olarak Kaymakam unvanı ile de atanır ve bu rütbeden valiliğe kadar yükselebilirler. Ahıska – Çıldır umerası Abdi – Abdullah bey’e yönetim yaptığı bölge halkı beyim ya da paşam diye hitap ederler. Abdi – Abdullah beg Şavşat yönetimini ele aldığında Satlel’ de de bir beg oturmaktadır. Osmanlı devleti Satlel’i bu beg’ den geri almış yurtluk ve ocaklık olarak Abdi – Abdullah beg’e vermiştir. Şavşat’ın yönetiminin de Satlel’ den yapılması emri gelmiştir. Burada oturan Bey, Mollalığı ile ün yapmış olması dolayısıyla bu beye Molla bey derler.
Molla beg saraydan çağrılmış onun sarayda görevlendirileceği konusunda kendisine emir gelmiş ise de Satlel’ den ayrılıp gitmek istememiş. Molla beg’in bir tek oğlu vardır. Molla bey saraya gitmeyince Abdi – Abdullah beg ona koç – boor tepesinin eteğinde bulunan derme çatma bir yapıda kalmasını emretmiştir. Bu beg yerinde rahat durmamış elinden gelen her türlü kötülükten geri durmayınca Abdi beg bu beg hakkında saraya bilgi vermiştir. Saraydan onun yakalanarak getirilmesi için emir gelince Molla beg Şavşat’ ın sık ormanlarında aylarca saklanmıştır.
Abdi beg onu sıkı takibi sonucunda yakalamış zehirleterek öldürtmüştür. Molla Beg’in oğlu babasına muhteşem bir mezar yaptırmış babasının zehirlenerek öldürülmesi olayı üzüntüsü kendi başına da bir felaketin gelebileceği korkusundan Şavşat’ı terk etmiş meçhule gitmiştir. Satlel mahallesi içinden geçen yokuş olan yolunun kenarında Aslan Aydemir ‘in evinin yakınında büyük başı sarıklı olan mezar baş taşının Molla Bey’ e ait mezarının olduğunu söylerler.
Abdullah Beg mechule giden Molla begin oğlunun nerde olduğunu araştırtmış Samsun’un bir kasabasında ikamet ettiğini üzüntüsünden hastalanıp öldüğünü öğrenmiş. Abdi beg Satlel’ de kasaba kurması için Şavşat sancağının idari merkezi olarak yönetiminin yapılması için ikamet edeceği ve yöneteceği büyük bir konak yaptırması gerekiyordu.
Acara prensi Abdi beg geçici olarak idareyi Satlel kalesinden yapmaktaydı. Acaristan’ dan yapı sanatın da tecrübeli çok iyi bir usta’nın olduğunu öğrenir. Usta yanın da oğlu ile birlikte Satlel kalesine gelmiş kale’den içeri alınır. Abdi beg ustaya bir köşk, bir de kendi ailesiyle birlikte kalacağı konak, yönetim yapacağı 1 arz odası bulunmak üzere toplam 40 odalı ve 7 katlı muhteşem bir eser ister. Ayrıca yine kiliseye yakın olan yerde suvari birliğini ve At eğitici seyislerin içinde kalacağı bir tavla-hane yapılmasını ister.
Bu gün ki Kar-tavla mevkii : Saraya mahsus, Osmanlı devletine ait atların eğitim alanın olduğu için Kar- tavla mevkii ismi bundan kaynaklanmaktadır. Abdi Beg ustaya inşa edilecek yerleri gösterir. Atların eğitim alanı kar-tavla mevkisinde vadiye bakan yerde dinleneceği muhteşem bir köşk yapılmasını ister. ( Abdi beg meyve içinde dut’u çok sevdiği için dut fidanlarını köşk’un etrafına diktirmiş günümüze kadar ayakta durmayı başaran 2 adet yaşlı dut ağacı mevcut olup bu dutlara köşk’ün dutları denir. )
Yapılması istediği askeri yönetim konağının da yine Köşk’e yakın vadiye bakan muhteşem manzarası olan yerde yapılmasını ister. Yapılacak konağın yerini ustaya gösterir ve yönetim konağının yakınında ailesi ile ikamet edeceği 2 katlı bir konak daha yapılmasını ister. Usta Abdullah Begin gösterdiği yerlerde zemin etüdünü yapar binaların temel krokilerini çizer. Satlel kalesinde bulunan Abdi beyin huzuruna çıkar. Abdi bey ustanın çizdiği krokileri beğenir.
Abdi Bey ayrıca Ustadan Kilisenin camiye dönüştürülmesini ister. Usta Kilise’nin giriş kapısını kapatır. Kiliseye ek ilave yaparak yeni yapılan yerden giriş kapısı açar. Kilise’nin kapanan giriş kapısının yeri ve kiliseye ilave edilen ek bölüm belirgindir. Kiliseye bakıldığında görülür. Yalnız ustadan bir isteği daha olur. Yönetim yapılan konak’ tan kale yakınına kadar gizli bir geçit ile savaş araç ve gereçlerin saklanacağı bir de mahsen yapılmasını ister . Usta, Abdullah bey’e bu isteklerini yerine getirmek istemediğini üzüntü içinde dile getirerek rica eder. Abdullah beg nedenini açıklamasını ister.
Usta der ki ; Beyim benim bir oğlum var. Allah size sağlık ve uzun ömür versin. Oğlumu gördünüz hatta oğlumla sohbet ettiniz. Oğlum’un zeki ve çalışkan biri olduğunu İstanbul da inşaat alanın da eğitim yapması için yardımcı olacağınızı söylediniz. İlginizden mutlu ve bahtiyar oldum. Takdir edersiniz ki benim bir tek oğlum dan başka hiç bir varlığım yoktur. Oğlumun tahsilini ve mürüvetini görmek isterim. Beni bundan mahrum etmeyin.
Askeri yönetim yapılan konak ve kalelerin gizli geçit ve savaş araç ve gereçlerin saklanacağı mahsen yapan ustaların geçmişte hep öldürülmüş olduğunu biliriz. Usta ve işçileri öldürülmeden kurtulup kaçsalar dahi savaş zamanın da ilk önce gizli geçit yapan usta ve işçileri yakalanır çeşitli işkenceye maruz kalırlar.
Beni de oğlumdan ayırmayın. Oğlumla beraber saraya gitmek istiyorum der. Abdi Bey isteğini kabul eder. Usta içten gelen özveri ile Satlel de Abdullah beyin istediği en iyi şekilde eserlerini yaparlar. Usta ve oğlu yönetim yapılan 7 katlı – 40 odalı konağı bitirmiş Abdi Begin Satlel kalesinden gelmesini beklerler. Abdi begin gelişini karşılarlar.
Konağın önünde dururlar konağa bakarlar. Abdi beg ustaya dönerek, 7. Katında bulunan muhteşem kartal heykelini göstererek sanki biraz eğik, yan durmuyor mu? der. Usta da fark eder oğluna Kartal heykelinin tam yerine oturtturmasını ve düzeltmesi için gönderir. Oğlu yanlarından ayrılır 7. kata çıkar.
Kartal Heykelini düzeltir ama bir an dalgınlık veya dikkatsizliğinden dolayı aşağı düşer. Usta Abdi begin yanın da oğlunun düştüğünü görünce Eyvahhhhhh diye acı bir sesle iki dizin üzerine çöker. Usta dizleri üzerine çökmüş kollarını havaya kaldırarak Eyyyyy konak, konak oğlumu elimden aldın. Dilerim Allah’tan yanasın, yıkılasın dereyi doldurup viran olasın. Genç delikanlı orada can verir. Abdi Bey bu olaya çok üzülür elinden bir şey gelmez. Usta oğlunun cenazesini Acarista’a götürmek ister. Abdi Beg ustaya sarılarak derki benden bir isteğin var mı? Ne istiyorsan yerine getireceğim.
Usta oğlum artık yok ki ne isteyeyim beyim onsuz ne yapayım der. Oğlunun cenazesini memleketine götürmek istediğini bu konuda yardımcı olmasını ister. Ustanın oğluna konak önünde tören düzenlenir. Heybe dolusu altın ve değerli mücevherat verilerek 40 atlı suvari nezaretinde köyüne gönderir.
Abdullah Beg konakta yönetime başlamış ama konaktan her dışarı çıktığında o Kartal heykelini devamlı görmesinden rahatsız olur. Kartal heykelinin yerinden sökülerek indirilmesini ve gözünün görmeyeceği bir yere kaldırılmasını veya kendisinin dahi bilmeyeceği bir yere gömülmesini emreder.
Abdullah Beg / Paşa’ nın vefatından sonra da bu konak’tan yıllarca Şavşat’ ın yönetim ve idaresi yapılmıştır. ( Abdi Bey eşi Fadime Hanım Cordanidze ailesindendir. Svimon Guriyel’in kızı Kesiriya kızı Esma’nın söylediklerine göre Acara’da 1859 yılında vefat etmiş Şavşat’ ta defin edilmiş. Hanımı ise hrıstiyan 1861 yılında vefat etmiş. Kulaş’ta defin edilmiştir. )
Satlel de bulunan yönetim yapılan 7 katlı konak 1855 yılında Kar-tavla da bulunan köşk ile birlikte Ruslar tarafından yakıldı. Ayakta durmayı başaran bu yönetim konağında her tarafından askerlerin gözetleme pencereleri ve mazğallar halen daha bulunmaktadır. Yangın geçirmiş bu büyük konak iki katlı olarak yine Abdi Beg tarafından yaptırılmıştı.
İki katlı olarak onarılarak yapılan bu yönetim konağı tekrar 93 harbinde yine Ruslar tarafından bu konağın yakının da bulunan diğer iki katlı konak ile birlikte yakıldı. Yönetim konağı ayakta durmayı başardı ise de diğer konak tamamen yandı. O konak yeri halen belirgin olup moloz ve temel taşları çıkmaktadır. Burası peg olarak tarafımızdan kullanılmaktadır.
Kazbegi Şavşat’a araştırmaya 1874 yılında geldiğinde iki katlı olarak gördüğü büyük konağın Abdi beg tarafından yapıldığını bahsetmiş ise de eveliyatın da bu büyük konağın bir yangın geçirdiğinden kitabında bahsetmemiştir. Abdi Bey’in vefatından sonra Oğullarından Hamşioğlu Nuri Bey Sıhızır Kayadibi köyüne yerleşti. Kamil Bey Şavşat’tan Babası Abdi Bey zamanında Şavşat’tan ayrılmış saraya gitmişti.
Binbaşı Selim Bey ise Saraydan Babasının konağına geldiğinde kardeşi Hamşioğlu Nuri Bey Arşıyan / Tahtyanı Yaylasının güney doğusunda Kayadibi Köyü ( Sıhızer ) de Velat Mezra / Kışlık evleri yanında , Kayadibi Köyünden Yazlık Konak yeri, Şavşat – Kayadibi Cevizli Köyleri Velat Mezra Çayırlarında da Cevizli Köyünden kendi Atının otlaması için yedi dönümlük çayırı alır.
Velat’ta bir Konak daha yaptırır. Bu yaptırdığı Konakta da yazın otururdu. Bu Konağın halen kalıntıları vardır. Hamşizâde Nuri Bey Velat da yaptırdığı Yazlık Konağında oturarak bu geleneği de değiştirir. Hamşioğlu Nuri Bey Şavşat – Yönetim Meclisini kurar. Bölgenin Hoşnutsuzluk ve uyuşmazlıkların çözümünü de bu yönetim meclisinde sağlar. Olumlu sonuca bağlar. Şavşat’ın yönetimini Kayadibi ( Sihidzar ) ‘dan yapıyordu.
O zaman Satlel de ise 60 hane vardır. Satlel iki kısımdan oluşur. Birinci kısımda 10 hane Gregoryan Ermeni ile 40 hane Katolik Ermeniler. Diğer ikinci kısım da yerli halk ile Türkleştirilmiş Gürcüler vardı. Ermeniler girişken karekterli, çalışkan ve ticareti seven insanlar idi. Selim Bey Şavşat’a geldiğinde Ermenileri himayesi altına aldı. Artık Ermeniler Selim Bey’in himayesi altında barınıyorlardı. Ermeniler ile yerli halkın bir sorunu yoktu. Ermeniler Selim Beg’den faydalanmak için ona iyi para ödüyorlardı.
Nuri Bey’in idari merkez sihidzar ( Kayadibi ) köyünde yapıyor ise de kardeşi Selim bey oturduğu konak’tan Şavşat kalesi, Livane ve ahıska kervan yoluna hakim olmuş Satlel’i ticari merkez yaparak yönetimi eline aldı. Selim Bey Ermenilere Şavşat’ın bazı köylerini ve Satlel’den başlayıp Koçboor ile çarşı’nın girişinden başlayarak Samcel’e giden değirmen dere ile Bakusa’ ya kadar Ermenilere icara veriyordu.
SATLEL’DEKİ HAMŞİOĞLU KONAĞI’NIN TARİHÇESİ
Şavşad kalesinden yönetim yapan Mir Abdullah ( Abdi ) Bey daha sonra, Şavşad’ın Askeri Sevk ve İdari Merkezi olarak bu konak’tan yönetim yapmıştır. Hamşioğlu Konağının batı yönünde bulunan portal şeklindeki kapının kemeri üzerinde bulunan kitabesine göre yapı, Hicri 1249 ( M.1833 ) tarihinde yaptırılmıştır. XIX. yy’ ın sonlarına kadar yönetim binası olarak kullanılan Konak. Rus işgali sırasında yangın geçirerek, orijinal durumunu kaybetmiştir. Daha sonra günümüze de ise mevcut yapının iç mekânına yerleştirilen tek katlı ahşap ev olarak kullanılmaktadır.
KİTABELER
Yapının batı yönündeki portalın kemeri üzerinde kabartma tekniğinde kartuş içine yazılmış Osmanlıca bir kitabesi bulunmaktadır. Alt alta dört satır şeklinde düzenlenmiş olan yazıtta “Maşallah ve Sene 1249” okunmaktadır.
YAPININ İNCELENMESİ
Doğu yönü vadinin yükseltisiyle belirlenen düz bir arazinin kenarında bulunan yapı, 13.93x12.32 m. Ölçülerinden meydana gelen iç avlunun etrafında gelişen; kuzey-güney ve batıda, ana çerçeveden dışa taşıntılı eyvanlar şeklinde mekanları bulunan, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen, komplike bir plana sahiptir. (Çiz.83.Res.184)Yapının doğu cephesi, farklı ebatlarda ve düzenlemelerde olmak üzere üç kademeli yüzeylerden oluşmaktadır.
En dışta .11.60 m. Uzunluğunda sahip olan güney yönündeki kanadı. 1.70 m. Batıya (içe) doğru girinti yaptıktan sonra 6,25 m. Uzunluğunda kuzeye doğru devam eden ikinci kademesi, tekrar batıya doğru kademelenme yaptıktan sonra, kuzeye doğru 7.68 m. Uzanarak cephenin bu yöndeki yüzeyleri tamamlanmaktadır.
İlk kolun kuzeye yakın köşesinde 1.14 m. Eninde yuvarlak kemerli, dikdörtgen formlu ve ahşap kanatlı kapı yer almaktadır. Bu kapının güneye kalan üst yüzeyinde yan yana yerleştirilmiş düz atkı kemerli, ahşap pervazlı ve dikdörtgen formlu iki pencere bulunmaktadır. İkinci kademeyi teşkil eden yüzeyde ise, tabanına yakın yerde yine yan yana iki küçük pencere bulunmaktadır.
Aynı tür küçük pencereden bir tane de üçüncü kademedeki yüzeyde bulunmaktadır. Cephe yüzeyleri üstten, ilk bölüm üçgen alınlıklı çatıyla, diğerleri, çatı başlangıç seviyesinde üst kısımları yıkılmış duvar örgüsüyle sonlanmaktadır. Güney cephesinin düzenlenmesi de, doğuda olduğu gibi üç kademeli ve farklı uzunluklardaki yöneylerden meydana gelmiştir.
Doğu yönüne kalan en dıştaki yüzey 7.27 m. Uzunluğa sahip olup, saçağına yakın yerde düz atkı kemerli, ahşap pervazlı ve dikdörtgen formlu bir pencere yer almaktadır. Buranın devamında 4.08 m. Uzunluğunda kuzeye (içe) doğru girinti yapan cephenin ikinci kademedeki yüzeyi 11.60 m. uzunluktadır. Bu yüzeyin, öncekiyle aynı yükseklikte ve özelliklerde yan yana iki penceresi bulunmaktadır.
Ayrıca tabana yakın yerde de küçük bir pencere dikkat çekmektedir. Buranın bitiminde yine kuzeye doğru girinti devam ettikten sonra 5.62 m. Uzunluğundaki üçüncü kademeye gelinmektedir. Buranın üst kısmındaki duvarı kısmen yıkıldığından, penceresi bozulmuştur. Batı cephesi ise önceki cephelerden daha hareketli olup, burası dört kademelenme yapmaktadır.
Güney yönde kalan en içteki yüzeyi, 4.08 m. uzunluğa sahiptir. Buranın üst kısmında bir pencere yer almaktadır. Devamındaki ikinci kademesi ise, 10.85 m. Uzunluğa sahip olup, kuzeye yakın köşesinde portal şeklinde düzenlenen ve iki basamakla çıkış sağlanan kapı yer almaktadır. Kapı, dıştan içe doğru beş adet düz, kaval ve oluk şeklindeki silmelerle üç yönden dikdörtgen çerçeve içine alınmıştır.
1.23 m. Enindeki kapı açıklığı, ikili ahşap kanada sahip olup, yüzeyden hafif içe girintili olarak yerleştirilmiştir. İki yandan, geniş sövelere oturtulan sivri kemerlerin üzerinde kitabesi bulunmaktadır. Dıştaki silmelerden oluşan çerçevesi, tabanda yüzeyden taşıntı yapan oturmalığa bindirilmiştir. Devamındaki üçüncü yüzey ise 7.85 m. Uzunluktadır.
Tabana yakın yerde iki küçük penceresi bulunmaktadır. Üst kısmındaki pencereleri bozulmuştur. Portalin hizasında bulunan dördüncü kademedeki yüzey de 8.90 m. Uzunluğa sahiptir. Altta küçük bir penceresi bulunmaktadır. Kuzey cephesine gelince, batıda olduğu gibi dört kademelidir. Batı yönündeki ilk yüzey 5.83 m. dir. Buranın bitişiğindeki ikinci yüzeyi ise 7.00 m. Uzunluğa sahiptir.
Yanındaki üçüncü kademeden sonra, doğu yönüne kalan ve 1.70 m. uzunluğa sahip olan dördüncü yüzeye cephe sona ermektedir. Cephenin pencereleri bozulduğundan izlenememiştir. Orijinalde çatısının nasıl olduğu bilinmemektedir ancak, sonradan oluşturulan konut çift pahlı çatılı ve sac kaplamalıdır. Asıl giriş yerini teşkil eden batı yönündeki kapıdan girilince geniş tutulmuş avluyla karşılaşılmaktadır.
Bu kapının simetriğinde, doğu duvarında ikinci bir kapı açıklığı yer almaktadır. Kapıların her ikisi de içten düz atkı kemere sahiptir. (Res.186)Her iki yapının üst köşelerinden başlayarak doğu-batı doğrultusunda uzanan kısmının güney bölümüne, bu yöndeki mevcut duvarlardan da yararlanmak suretiyle ahşap destekli iki katlı ev yerleştirilmiştir.
Üst katı konut, alt katı ise samanlık olarak kullanılmaktadır. İçte yapılan bir değişiklik de 7.70x4.90 m. Ölçülerindeki kuzey yönündeki eyvanın içine yerleştirilen ahşap ahırdır. Evin ve ahırı dışındaki tüm mekanların üstü açıktır ve duvarlar yer yer bozulmuştur.
Buralarda mazgal pencelere, ocak yerleri ve niş şeklinde dolap yerleri göze çarpmaktadır.Cephe duvarları 1.20 m. Kalınlıkta olup, dolgu duvar tekniğinde örülmüştür. Kapılarda, cephelerin bir kısmında ve köşe yerlerinde iki renkli düzgün kesme taş kullanılmışken, geri kalan tüm kısımlar, moloz taştır. Düzgün kesme taşın kullanıldığı birimler iyi işçili ve derzsizdir.
Moloz taşın kullanıldığı yüzeye düzgün sıralar oluşturacak şekilde örülmüş olup, derzlidir. Yapı, yörede pek rastlanmaya konak örneği olmasının yanı sıra, değişik plan çeşidiyle de dikkat çekmektedir.
Not : Yukarıdaki bilgiler 01/ 07 / 1901 – 03 / 11 / 1997 tarihinde vefat eden Osmanlıca – Rusça ve gürcüce bilen Feryal Hanım belleğinden ve diğer aile Hamşioğlu aileler içerisinde geleneksel anlatılanların kaleme alınışıdır.
Şavşat Sancağı Kaymakamı Hamşioğlu Selim Beg / Paşa ; Ahıska Doğumlu ( ..../ 1877 ) ve eşi Ruhsat Hanım. ( Bejanidze ailesinden’ dir ).Ahmet Paşa’nın Bejanidze Dudi Hanımından olan kızı, Fatma namı diyari Dildar Hanım. Şerif Paşa’ nın kız kardeşidır. Yani Şerif Paşa’nın eniştesi Şavşat’tan Hamşioğlu Selim Paşa ‘dır.
Fatma namı diyeri Dildar Hanımından evlatları : Pehlül Beg, Hacı /Abdulah Beg ve Yıldız Hanım. Fatma namı diyeri Dildar Hanım Şavşat’ı terk etmiş Livaneli Atabek Yusuf Tayyar Bey ile evlenmiş.
Selim Bey / Paşa’ nın yaptığı ikinci evliliği Becanidze Ruhsat Hanım’dan evlatları : ( Şehit ) Ramiz Beg, ( Şehit ) Nusret Beg, Seher Hanım ve Kosova Vilayeti. Maarif Müdürlüğünden Maarif-i Umumiye Üsküb Mekteb-i İdâdi-i Şahane Müdürü Hacı Abdullah Bey .
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.