- 625 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
duymak düşünmek okumak
Bir kenarında duruyorum yolun. Öyle uzun uzadıya değil. Saatlerce hiç değil. Üç beş dakika. Cezaevinin köşesindeyim. Ahrandı yoluna dönen yerde. Öyle uzun uzun yol panaroması izleyecek vakit bende ne gezer. Etrafta insanlardan arta kalanlar.
Sevgili Gülten Akın’ın dizeleri usumda:
“Ah! Kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya.
Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya.
Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı?
Bakıp kapatıyorlar
Geceye giriyor türküler ve ince şeyler.”
Ne de erken gitti sevgili Akın. Oysa binlerce yıl yaşamalı şairler. Göçüp gitmemeli hiç. “İnce şeyleri görmüyorsunuz. Durup bakmıyorsunuz. Düşünmüyorsunuz.” diyecek birilerine her zamankinden daha çok ihtiyacımız yok mu? Her şeyin kabalaştığı hantallaştığı dünyada.
*
Geceden sabaha artan şey şebnemdir. Yaprağın bir kenarında asılı durur. Pırıl pırıl bir güneşle aydınlandığında onun bir damla su olduğuna inanamazsınız. Parmağınızın ucuyla dokunursunuz, düşüverir tutunduğu yapraktan.
“Her şey insanla güzel
Gökte bulut
Dalda nar”
Dünyayı yaşanabilir bir yer yapan da yaşanmaz kılan da insan. Birbirimizi mutlu ettiğimiz oranda aldığımız nefes yaşam. Etmediğimizde boğazımızı yakan kor sadece.
Bir parça güzellik artmalı hep.
Sözlerimizden.
Davranışlarımızdan.
Gelmelerimizden ve gitmelerimizden.
Hep bir parça güzellik artmalı.
*.
Sabahın erken saatleri. Pazar. Çocukların nefes alma dinlenme günü. Üzerinde dumanı tüten demli çay bardağını eliyle iyice kavramış. Bir yudum almak için ağzına götürürken duruyor eli.
-Ne çok sokak köpeği var etrafta. Bunlardan rahatça yürüyemiyor insan. Birileri bunun icabına bakmalı. Kedi, köpeğe ne gerek var şehirde.
-Haklısın, diyor öteki. Onaylıyor. Bunca hayvan çöpleri eşeleyip duruyorlar karınlarını doyurmak için.
Akın’ın ince şeyleri geliyor tekrar usuma. İncecik şeyler.
Gökyüzünün altındaki her şeyi kendisi için sanmak, başka canlılara bırakınız yardım etmeyi onların nefes almasını bile çok görmek ne büyük bir gaflettir. Ne büyük kabalık.
*
Göz sadece güzeli görse diyorsunuz. İyiyi görse…
Sadece güzeli duysa kulak.
Sadece iyiyi tutsa el.
Sadece güzele koşsa ayak.
Sevgi, saygı, merhamet ve incelikle. Yaşamanın, nefes almanın, var olmanın hazzını o vakit bir başka duyar insan.
Sevgi, dostluk ve umutla.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.