9
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1714
Okunma
Evela bize düz bir zemin gereklidir. İster asfalt yol, ister komşunun duvarı, isterseniz araba camları, peçeteler, kâğıt, karton hatta aya, yıldıza, gök kuşağına yazanı bile gördüm ben
(Yukarıdaki cümlenin devrilmesi nedeni ile oluşabilecek her hangi bir zarardan mesuliyet kabul etmiyoruz)
Sonracığıma gerekenler listesinde olmazsa olmazlardan birisi olan belirteç, göstergeç niteliğinde bir yazma aracı gereklidir. Öyle sadece kalemle değip geçemiyorum. Çünkü parmağımla kuma yazarım ben diyen çıkabilir. Dahası gözleri ile yazan bile olabilir. Genelde büyük boy çalışmalarda sprey boya veya yağlı boya kullanan olabilir. Ki ah eskiden biz kara tahtalara tebeşirle çalışırdık hep. :)
Yazmak istediğiniz zemine göre bir belirteç belirlemek yazıcının ilk işi olmalıdır. Ki eğer zemin rengi ve belirteç renginin farklı olmaması demek; havaya havayla yazmak demektir ki kimse okuyamaz ha :)
Bu iki bileşecek olan nesne imkanlar ve olasılıklar dahilinde elde edildikten sonra bize minimum bir tek insan gerek. İnsan olduktan sonra gerisi kolay diye bir düşünceye hemen girmeyelim efendim. Ki zaman eski zaman değil ve günümüzde sesi yazıya çeviren sistemler de mevcut. Geçmişten günümüze en etkili çevirmen olarak da yine insan kullanılmakta ya hadi neyse. Olsaydı bir özel sekreterim elimi bile kıpırdatmadan, sadece dilimi ve dudaklarımı kıpırdatarak, ses tellerimin de az yardımı ile yazardım da yok işte.
Neyse sonuç itibari ile zemin, belirteç ve bir insan bulduktan sonra gerisi çoook kolay efendim. Yaz değince anında yazıyor insan. Demiyoruz ki ilham perilerine az da olsa ihtiyaç vardır. Peri yerine başka yazdırgaçlar da kullanabiliriz. Mesela anne mükemmel bir ilham perisidir. Yaz yaz bitmez bir nimet. Hele birde özledim di, ah nerdeydin di, ettim buldum, yokluğuna göz göz olalı görmemiştir bunca yaşı… gibi etkileyiciler kattık mı alın size mükemmel bir şiir. La dan girip; rahat bırakın artık ölüm üzerinden nemalanmayı diye bir sitem.
Sonra aşk mükemmel bir ilham perisidir. Yenisi eskisi hiç mühim değil. Yeter ki siz perinin kıymetini bilin. Sonrasında gelsin acılar, mutluluklar, tebrikler, beğeniler… aşk iyidir, tavsiye edilir şiir yazmak isteyen herkese ;)
Başka ilham perileri de vardır isim ve nam olarak. En bilinenleri; ihanet, ihtiras, ihmal, ihbar… ihh yani :)
Bütün bu gereksinimler karşılandıktan sonra şimcik başlayabiliriz eylemsel olduya.
Önünüzde fazla bir ihtimal yok zati bu evden sonrasında. Ya hece yazacaksınız ya da serbest serbest karalayacaksız üç kelime.
Teknik? Yok ula teknik meknik. İçinden gelmeyenin şiirselliği ne denli şiirseldir bilemiyorum artık. Yoksa, al alma yeşil dalda mı deseydik :)
Bir de imge! Ha bakın bu konu çok önemlidir. İmgesiz şiir yazılmaz kardeş diyenlerde çıkabilir. Biz de çıkamıyorlar imge çukurlarından o da başka bir konu.
Art mantoda asılı asma danesi gözlerin
Ardımda gölgemden ibarettim de görmedin.
Şiiri yazdık, iş bitti mi peki? Yok, arkadaş biter mi hiç. Daha yeni başladık. Şimcik ben okuyacağım ve hangi makamdan okursam öyle bir havaya gireceğim ki senin girdiğin havayı yakalayamazsam vay haline. Türüplü blanslı bir yerlere bir girersem!
İşte şairin görevi burada başlıyor. Sokmayacaksın kimseyi, kaptırmayacaksın kimseyi hava akımlarına. Yoksam seninle birlikte uçamayan başka uçar sürülere kanat çırpar.
İşte bu yukarıdaki de ima sanatıdır. Öyle kalabalık, öyle ince bir perdedir ki hangi arayı aralasan başka bir resim çıkar karşına.
Eh bunca nasihatten sonra dönelim biz yaşasın yirmi üç nisan diye başlayan şiire. Bu şiir de çocuk şiiri falan değildir, la ne anlasın çocuk altından, zenginden kafiyeden ki bir de teknikten?
Öyle herkes şiir okuyamaz ama herkes şiir yazabilir. Siz gönlünüzden nasıl yazmayı geçiriyorsanız öyle yazın. Zati makamı sizden hariç fazlaca kişi tutturup sizin gibi yazamaz ;)
Şiir tanrıları da yoktur ve haliyle kurban falan da kesmeyiniz. Hele ki tekniksel konulara girip canım doğal şiirinizi hormonlayıp, gdolayıp kalıplara sokmayınız. Dil kalıba girerse, düşünce kalıba girerse; modern köleler olur şiirlerde.
Bunca laftan sonra bir şiir yazmazsak ayıp olur demi :)
Çıktım aya, etmem himmet semaya
İndim yer gök bir olsa, etmem himmet aya
İlham gel ilham
Gel bak sana şeker verecem :)
Gelmeyince de gelmiyor işte, fazla zorlamamak gerek :)))