Yüreğine sağlık üstat.

Ne bileyim?
Buruk bir tebessüm ile bitirdim bu bölümü.
Çirkinliklerin ardına gizlenmiş güzellikler de olabilir diye geçti aklımdan.
Kim bilir?

Ben üç bölüm birden okudum. İşin içinde Halil Kaya olunca da bu öykünü sanki daha önce de okumuştum gibi geldi bana. Yanlış hatırlamıyorsam Gülbahar daha sonra arkeolog da oluyordu.

Acı bir öykü. Acı ama maalesef gerçek. Ve maalesef bu gerçek bizim ülkemizde zannettiğimizden çok daha fazla.

Kelemin var olsun.

Selam ve sevgilerimle.

Kalemine sağlık hocam, güzel gidiyor....

Bir Türk filmi gibi akıp gitti yazınız değerli Kemnur.
Yıllarca bunun gibi olaylar duyduk.
Zulümler,acılar,ihanetler ve ölümler de.
Ve "iftira" denilen kir'in neden masumları erittiğine anlam veremedim.
Güçlü olan kazanır anlayışının sindiği alçak dimağların yıktığı evleri de insanları da gördüm.
Buna rağmen bir de olayın diğer tarafı olduğuna inanırım.
Masum olduğu halde iftira atılan insanların her iki cinste olduğunu da gördüm .
Hz.Yusuf misali...
Selam ve saygı ile.

okumaya devam kolay gelsin üstadım

Takipdeyim.
Dur bakalım nereye varacak bu işin sonu ?

Selamlarımla...