Neler olup bittiğini hala anlamış değiliz... Bir yandan kapatma davaları ile uğraşan Anayasa Mahkemesi, diğer yandan Ergenekon ’Terör’ Örgütü ile uğraşan yerel mahkeme...

Anayasa Mahkemesi raportörü, parti kapatmalarını ’idam cezası’ gibi olduğunu belirterek parti kapatmalara karşı olduğunu açıkladı, katılıyorum. Ancak merak ettiğim şey; alınacak kararın mevcut yasalara göre mi alınacağı, yoksa ’vicdan’ yasalarına göre mi? Bu ülke muz cumhuriyeti mi?

Bu iktidar döneminde başka bir partilere de kapatma davaları açıldı. Sevgili ’özgür demokratlar’ımız nedense dut yemiş bülbüldü o zaman, ne zaman ki bıçak onların sırtına dayandı, işte o zaman şakımaya başladılar...

Hem de öyle bir şakıma ki; ’ne olur bizi kapatın’ dercesine, hukuka meydan okurcasına... Yani ikili bir oyun var bana göre:

1. Meydan okumalara mahkeme boyun eğerse kazanırız.
2. Parti kapatılırsa çıkacak ekonomik krizi buna bağlar, bir dahaki seçimde nemalardan iktidar oluruz (ikinci parti ile)

Son 5 yılda, bütün cumhuiriyet döneminde alınan dış borçtan daha fazla borçlanmışız. Peki ne uğruna? GAP projesi mi tamamlandı bu para ile? Bilmediğimiz başka projeler mi var yoksa? Nereye harcandı bu kadar para? Aslında hepimiz biliyoruz, bu para ile ’yeşil sermaye’ye ihaleler verilip duble yollar ve benzeri yapılar yaptırıldığını... Ha bir de seçim öncesi alınan prinç ve kömürler var, doğru ya... Şimdi kapatma davası can simidi; hepsinden yırtabilirler...

Bir başka olayımız ise Ergenekon ’Terör’ Örgütü... Üstüne basa basa ’terör’ diyorlar, bu bahsettikleri şey; kimi çevrelerin yıllardır dilinden düşürmediği ’devlet terörü’ mü? Şimdi biz kime inanacağız? Bu ülkenin kurumları arasındaki soğuk savaşta nasıl siper alacağız, kime sığınacağız?

Bir yandan bunları düşünüp tartışaduralım, öbür yandan islami ’TERÖR’ örgütlerinin artık sadece ’islami örgüt’ olarak tanımlanmasına yanalım... Unutmadan, ’hizbulvahşet’de bir Ergenekon ürünü imiş(!) Zaten PKK denen illetin şifresi çözüldü, herhalde artık örgüt de çözülür... Zaten yakın geçmişte yaşadığımız bütün trajedilerin (Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink suikastleri, Danıştay saldırısı...) temelinde Ergenekon varmış... ’İyi ki Ergenekon varmış’ diyesi geliyor insanın, yoksa hepsi beynimizde ’faili meçhul’ kalacaktı!

Peki bu Ergenekon’un faili kim? Kim kurdu bu örgütü, şimdi başkanı kim? O da hala görevi başında olan biri olmasın?

Bu sorular cevaplanmadan kimse bu masala inanmamı beklemesin!

Sonuç: Milletçe paranoyak olduk, manyak olmamıza da az kaldı...

Herkese hayırlı olsun! Herkes eseriyle gurur duysun!

Dip Not: Sadece kasaya para doldurup gemi filoloları kurma derinde olanlar bu sözlerime alınmasın. Bu halk böyle oldukça, onlar daha çok para kazanır. Ama bu zatı muhteremler, bir ellerinden ’Nutuk’ ’u düşürmesin... Zira onların akibeti orada yazılı!



Ufuk Bayraktar
24.07.2008; Bitlis