- 402 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Totem Alan 1
İçinde olunan çevre kişilere sağlatma oluşuyla, kişilerin eğimletir olması vardı. Bu eğim oluşlar, bencilliğe denk gelen bağıntılar yönünde olmakla bu böyleydi. Bu eğiş etme oluşun yanında dış çevrenin kişilerde uyandırdığı kişiye rağmen olan, kişiyi yok eden baskı ve basıncı da vardı.
Bu baskı ve basınçlar kişide; kişinin o şeye hoşlanma, haz ve sevinç duygusuyla yönelimli olması kadar, kişinin kaçınma, sakınma, korunma, kaygı, elem gibi tehdit oluşan ikisek duyguların da kaynağıydı. Kişiler dış çevrenin etkisini bencil bilinç olmakla, parçalı ilişkiler bağlamında yalıtmıştı.
Bu yalıtma içinde kişi; tehditten korunma gibi dış çevreyle çelişen; çevreye yönelme gibi dış çevreyle kimi yönden kesişip birleşen; kendilik eğimli olucu minimum baskı ve basınç alanı yansıtmalarına sahipti.
Kişi hem yansıyan hem yansıtan olmakla tekildir. Bu aşamayla yansıyan ve yansıtan aynı şeydir. Ama kişi dış alanın yansıma etkisi altında olmakla, dıştaki bu yansıma etkiyi kendisine göre ve dışa göre yansıtmakla da çoğuldur. Bu durumda da yansıyanla yansıtılan aynı şey değildir.
Dışta kendi belirim içinde elma dışın yansıması olmakla (insan için değil) yansımıştı. Elmanın dışta yansımasıyla kişinin "elmayı yeme isteğini yansıtması" aynı şey değildi. Kişi çevreden yalıttığı minimum (en az dış dünya şartları olan) bir iç çevreyle, dıştaki elmaya yönelir. Dıştaki elma minimum edilen özümüzle benzer özelliklere sahip olmakla bize çekicidir.
Kişimiz de en az dış çevre kurallı yalıtım olmakla, kendi benzerlikleriyle dış çevre üzerine yansır ve bu yansımasını yeniden yansıtır. Kişinin bu yansıma ve yansıtması ikisekti. Bu yansıma ve yansıtmalardan birisi de kişinin kendi dışında kişilerle olan bağ ilişkisiydi. Ki bu yansıma ve yansıtmanın gelişmiş şekline de, totemi sosyal oluşma diyorduk.
Kişilerdeki duygu belirenle olan ikilsek yansıma ve yansıtmalar kişilerin dıştaki başka kişilerle ortak kesişenle (kesimli) seçme ayıklamalarına da konu olmaktadır. Yaptığı bu yansıtma kendi gibi kişiler üzerindeki ortak minimum çevre alanın etkilerini (alan etkisi), kişi-kişiler arasına bağ ilişkisi oluşla da yansıtabilmekti.
Kişi korunmalı, kişi güdenle ve kişi duygulu bu yönelim, kişi-kişiler arası seçme ayıklamalı bağ ilişkilerine dönüşmekle sosyal duygulu, sosyal alan ilişkilerini oluştu. Sosyal duygulu, sosyal alan ilişkileri; sosyal birlikler düzlemiyle grup totem alanını ortaya koydu.
Böylece dış çevrenin alanı içinde, önce kişiye göre sonra da kişilere göre oluşla yalıtılan alan; kişiler arası bağ oldu. Her fark edişin size bir yüklemi; yani yeni bir baskı ve basınç etkili yansımaları vardır.
Kişi-kişiler arası bağ ilişkisi size, "sosyal ilişki oluşla baskı ve basınç yaptı". Bu baskı etki, sizin dışınızda size yaptıran etki alandı. Dıştan sosyal otoriteydi. Yaptıran olan sosyal alan; "sosyal bilinç" ve "sosyal birlikti bencillik", sosyal otorite vs. oluşuyla "totemi anlama"; "sosyal basınç" olmanın, bir alan etkisiydi.
"Totemi anlamalar", "sosyal basıncın somutluğu uhdesindekileri"; kişiler üzerinde, kişiler anlamalı parçalı olay ufku haline getirdiler.
Yine böylece kişiler eğilimli ortak kesişimle toplaç olan grup ortak duygusu, kişiler üzerine ve kişiler üzerinde yansıtılabilmişti. Hem de sosyal grup somutluğu, totemi anlama oluşla yansıtılıp soyutlanmıştı.
Totemi anlama; sosyal grup alanı içindeki senkronlanmanın tek tek kişi istemi oluştan çıkışının, dile getirilme şekliydi. Bencillik kılıktan kılığa giriyordu. Bencillik bin bir surattı. Totem bencillikten olmuştu ve bencilliği sosyalleştiriyordu.
Bu inşacı temel, totem yasadan birisidir. Dıştaki bir etki; özneler dünyasına yansırken önceki oluşmalar envanteri içinde kendisine uygun zaman zemin devinmesi olacak malzeme alanı bulamazsa; yeni bir malzeme alan devinmesini oluşur. İhtiyaç alan ve alanlanma yaratır. Alan etkisinde kalan yüklenmişlik; alanlanış boşluk devinmeli yer zaman zemin inşasıydı.
Totem tutumu, ilk bencildi sosyal seçki olan seçme ayıklama üzerine inşalarsa olan yansımalar olmakla, genelde yeni olan etkiler daha önceki ilgili ya da benzer oluşmaların içinde kendisini konumlarlar.
Sosyal alan olmasa totemi alan da olmazdı. Bencillik (çekme itme) olmasa, sosyal alan olamazdı. Totem, sosyal alan üzerine; sosyal alan da, bencillik üzerine inşa özellik yansıtmasıydı.
İttifakı düzlemin inanç ve imanı da totem alanı kullandı. İttifakın inanç ve imanı, totem alanın bu türden seçki devinmesi üzerine, kendisinin inşasını oluştu. Bu oluşmalar süreci içinde önceki sunulardan kimisi baskılanıyor olmakla. Baskılananlar da gerektiğinde aktive oluyordu.
Kimi baskılananlar, bir anı oluşla sanki ebediyen böyle olacakmış gibi suskunlaşıyordu. Kimi ön envanterler, yeni inşa unsurlarına dönüştürülüyordu. Kimileri yeni inşada kullanımlarıyla da yeni inşanın parçası haline gelmekle sürece yeni katılanların bağıntılar işlerlikleriyle, yola devam ediyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.