- 461 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MEŞALE
MAZİYE YOLCULUKLAR – 53
Kâhta’nın Köseler köyünde doğan güneşin ismini “MEŞALE” koymuşlar…
MEŞALE’NİN ilk sayısını Kâhta Kaymakamlığının web sayfasında bir ay önce görmüştüm. İnceleyince çok sevindim.
İkinci sayısını heyecanla bekledim…
Dün ikinci sayısını gördüm… Bu MEŞALE’ yi tutuşturan değerli yöneticileri, öğretmenleri ve sevgili öğrencileri kutluyorum… Başarılarının devamını diliyorum…
Bu güzel çabayı destekleyen, teşvik eden yöneticilere de teşekkür ediyorum…
Demokrasi, İnsan Hakları ve Yurttaşlık Kulübü’nün yazısı manşete alınmış.
Yazının ismi:
“DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI”.
Çok güzel işler başaracak bir kulüp…
Sorunlarımızı anlatamama utangaçlığımızı doğru tespit ettiklerinden okula şikâyet ve dilek kutusu asmışlar… Sorunlarını anlatma cesaretini gösteremeyen öğrenciler kâğıda yazıp kutuya atacaklar… Kulüp yöneticileri bu kutuya atılan şikâyetleri çözmeye çalışacak…
Ne güzel… Yazının altında İNSAN, HAKLARI İLE İNSANDIR… Diye güzel ve anlamlı bir cümle eklenmiş…
Kulüp yöneticilerine başarılar diliyorum…
“KÜTÜPHANEMİZ” başlıklı yazıda okul kütüphanesi tanıtılıyor…
Büyük bir emekle kütüphane hazırlanmış… Raflarında 13oo adet kitap varmış… Kütüphanede yarınlarımızın umudu çocukların ellerinde kitaplarla resimleri çekilmiş… Bir köy okuluna kütüphane ve 1300 kitap kazandıran insanları ayakta alkışlamak gerekir… Destek vermek gerekir… Kutlamak gerekir…
Emeği geçen herkesi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum… Kütüphanenin daha da gelişmesi için duyarlı insanları destek vermeye çağırıyorum…
“YORUMLAR VE YANKILAR” başlığı ile gelen yorumlar ve yankılar verilmiş…
Öğrenci Davranışlarını Değerlendirme Kurulu oluşturulmuş… 6/B sınıfında okuyan Ceylan Kaya Aralık Ayı örnek öğrencisi seçilmiş. Ceylan Kaya resmi ile birlikte MEŞALE sayfasına alınmış… Aralık ayı örnek öğrencisi Ceylan Kaya’yı kutluyorum… Diğer öğrenciler tarafından örnek alınmasını diliyorum…
“İLK OKUMA VE YAZMA” başlığı altında bu yıl okula başlayan minik öğrencilerin resmi var… Okuma ve yazmayı öğrenen öğrencilerin isimleri var…
Bir öğretmen olarak çocuklar sizi ve öğretmenlerinizi kutluyorum…
“OKUL – AİLE BİRLİĞİMİZ” başlığı ile yapılan çalışmalar anlatılıyor…
İyi çalışan Okul – Aile birliği üyeleri okullara büyük katkı yapabilirler… Veli okul işbirliği eğitimin kalitesini arttırır… Öğrencilerin başarısı kat kat artar…
Köseler köyünde çocuklarını okutan velilere bir çağrı yapmak istiyorum… Öğretmenleri ve öğrencilerinizi yalnız bırakmayın… “Eti senin, kemiği benim” mantığı yanlıştır… Çocuklarınızın başarısı için öğretmen arkadaşlarla sıkı işbirliğine girin… Çocuklarınızın daha başarılı olduğunu gözlerinizle göreceksiniz…
“EĞİTİM” başlıklı köşede 8/B sınıfı öğrencisi Dursun Çabas ile 8/B sınıfından Aysun Akdağ isimli öğrencilerin güzel yazılarını zevkle okudum…
Aferin çocuklar… Başarılarınızın devamını diliyorum…
“SANAT KİMİN İÇİN, SAĞLIĞIMIZ, HAYVANLAR ÂLEMİ, BEN GİDERİM ADIM KALIR, BİLMECE – BULMACA ve SPOR” başlıklarını zevkle okudum…
Köseler İlköğretim Okulu adına www.kahtakoseler.meb.k12.tr/ isimli güzel bir web sayfası açmışlar. Web sayfasında okulu ve köyü gezebiliyorsunuz.
Bu uzak köy benim köyümdür, diyorsunuz içinizden…
Çalışan öğretmenlere köylerimizin, çocuklarımızın ihtiyacını yüreğinizden hissediyorsunuz…
Bu öğretmenlerimizle övünüyorsunuz…
MEŞALE beni okul sıralarına götürdü…
“SESİMİZ” isminde okulda duvar gazetesi çıkarıyorduk… Bütün çabalarıma rağmen öğrenci arkadaşlardan gerekli ilgiyi ve desteği göremezdik… Okuyan çoktu. Gazeteye yazı ve şiir yazan yoktu. İki üç arkadaş el ele vermiştik… Ben yazıları hazırlardım… Çizgisiz parşömen kâğıdını ikiye bölerdim. Arkadaşlar yazdıklarımı bu kâğıtlara yazarlardı.
Okul müdürümüz ve Türkçe öğretmenimiz sevgili Hüseyin Tayfun beye götürürdüm… Kontrol ettikten sonra dört tarafı çıtalanmış kadife beze toplu iğnelerle asardık… Toplu iğneler alınmasın diye bezin arka tarafından iğnelerdik… İğneleme işi bitene kadar parmak uçlarımız batan iğnelerden eleğe dönerdi…
Canımız acısa da her yeni sayıda gazeteyi çıkarmanın hazını yeniden yaşardık…
Öğretmenlik yıllarımda duvar gazetesi çıkarmayı sürdürdüm…
Okullarımızın kütüphaneleri yoktu. Sınıf kitaplığı olurdu… Bu boş dolapları gittiğim her okulda kitaplarla doldurdum…
Birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar okuttuğum öğrencilerimden beş yılda çoğu insan inanmayacaktır 400 kitaba kadar okuyan öğrencim oldu…
Yaz aylarında öğrencilerim evime gelerek kitap sayısı yedi bin âdeti geçen kitaplığımdan kitap alıp okurlardı… Okuduğu kitabı getirir yenisini alırlardı… Her okudukları kitabın özetini çıkarmaya teşvik ederdim…
Anlatım becerisi okuyup yazdıkça gelişti…
Aldığım takdirlerin, teşekkürlerin, aylıkla ödüllendirmenin sırrı bu kitaplardadır…
Okumayı yazmayı sevdirdiğiniz öğrenciler çok başarılı oluyorlar…
Mersin’de Anadolu lisesinde okuyan Kâhtalı bir kız öğrencimle iki ay önce markette karşılaştım. Aynen şöyle bir cümle kurdu:
— Öğretmenim lise’de gördüğümüz konuların çoğu birlikte çalıştıklarımız. Dersler bana çok kolay geliyor…
MEŞALE diğer okullarımıza örnek olsun…
Öğrenciler kitap okumaya yazı yazmaya teşvik edilmelidir…
Yazarlığın, şairliğin temeli ilköğretim çağlarında atılır…
MEŞALE’YE emek verenlere, destek verenlere teşekkür ediyorum.
MEŞALE IŞIK SAÇMAYA DEVAM ETSİN…
YOLUN AÇIK OLSUN MEŞALE…
Sevgili Okurlar,
Kâhta Kaymakamlığı sitesinde MEŞALE Yİ görünce gerçekten heyecanlandım. Sevindim. Ağladım. Benim o köylerimde köylünün sırtından geçinip çocuklarına okuma yazma öğretmeyen öğretmenler de gördüm...
Bu arkadaşlar iyi çalışıyor... Şahsen hiç birini tanımıyorum... Çalışmalarını izliyorum...
İdealist öğretmenlerin varlığı beni mutlu etti... Onların emeklerini alkışlayan insanların olduklarını bilmelerini istedim... Çalışmalarını başka öğretmenlerin de örnek almasını istedim... Yazımı okuyan duyarlı insanların okulun sitesinin ziyaret defterine moral verici bir iki cümle eklemesini istedim...
Mersinden yurdumun her köşesinde çalışan idealist öğretmenlere kucak dolusu selamlar, sevgiler...
BİR ANI:
Mersin’de bir kenar mahallede öğretmendim. 3. sınıfı okutuyordum.
Kâhta’nın X köyünden Hakan Berendi isminde bir öğrenci sınıfıma geldi. Seviye tespiti yaptım. 1. sınıf seviyesindeydi. Üzüldüm. Hemşerimdi.
Sordum:
— Hakan yavrum, neden bu durumdasın…
Küçük Hakan’ın yanıtı:
— Öğretmenim! Öğretmenim! Bizim öğretmen Kâhta’da oturuyordu. Haftada bir gün köye gelirdi. Ben nasıl öğrenebilirdim?
İlgi, sevgi, şefkatle Hakan en iyi öğrencim oldu.
Yerel televizyonda 5. sınıflar arasında Trafik Bilgi Yarışmasında yarışan üç öğrencimden biriydi.
40 okul yarışmaya katılmıştı. Mersin birinciliğini yedek soruda kaybettik. Rakip okulumuzun öğrencileri sunucunun bir sorusuna “dört yanıtı kafadan attık tutturduk,” dediler.
Biz bildiğimiz yanıtı heyecandan verememiştik. Bizden çok jüri, birinciliği kaçırdığımıza üzülmüştü.
Hakan üniversiteyi bitirdi. Sevgiyle, emekle başarılı olmayacak öğrenci yüz binde birdir.
Çalışan öğretmenlerin başarısı her zaman beni sevindirir…
YORUMLAR
Babamı anımsattınız bana... Köy enstitüsünden mezun, (daha sonra üniversite de okudu) çok fedakar bir öğretmendi o da... Bu ülkenin babam ve sizin gibi öğretmenlere o kadar çok ihtiyacı var ki... Ne yazık ki, gitgide azalan bir ruh idi sizinki... Güzel paylaşımınıza teşekkürler sayın hocam...Saygıyla